22981
kariyerinin belki de en baskı altındaki günlerini geçiren hocamız. bunda sosyal medyanın ve şu an hayatı yaşayış biçimimizin etkisi de var tabi. rakip taraftarlar da çok büyük bir uğraş içerisinde kendisi istifa etsin diye. kendi işimize bakmamız lazım, ne yaşarsak yaşayalım, başka bir çıkış yolu yok kulübümüz için. iki tane şey yazmak istiyorum buraya, okuyan arkadaşlara, galatasaraya benim gibi gönül verenlere.
şu an futbol takımımızın içinde bulunduğu hal sürpriz değil, ilk değil. evet, böyle sinir, mutsuzluk ve umutsuzluk anlarında insanın yargı kesesi geliyor, hafıza pek iyi çalışmıyor. lakin bunları periyodik olarak yaşadık biz, ligde, kupada veya avrupada. mesela prandelli dönemindeki şampiyonlar ligi performansımız, bu sezondan daha kötüydü. ligde de çok rezalet durumlara düştük, ben 2000 yılından buraya kadarını gayet bilinçli şekilde takip ettim biliyorum şahsen. bu dönemlerde buhrandan çıkmak için yönetim değiştirdik, hocalar değiştirdik, oyuncu kadrolarını değiştirdik. genelde ayağa kaldıran hamle de oyuncu kadrosunda revizyon oldu. fatih hoca'nın 3. döneminde hem hoca hem oyuncular değişti ve ayağa kalktık. 4.dönemde de mevcut oyuncu kadrosunu birkaç ay önce tudorla değiştirsek de, işler tam boka sarmaya başladığı anda hoca geldi ve izin vermeyip 2 yıllık şampiyonluk süreci yaşadık. geldiğimiz noktada, hoca bizi aldığı döneme geri getirdi kaos olarak. kendisinin milli takımlardaki etkileri de benzerdi, gelip ayağa kaldırdı her defasında, ama başarıdan sonra aldığı hale geri getirdi. bu noktada da ayrıldı hep. benim şahsi isteğim, bu defa bizde kendi kaosunu kendisinin düzeltmesine izin vermemiz, bu kadar hatrı da var, yeteneği birikimi de. yani benzer durumlarda oyuncular aynıyken çokça hoca değiştik, hamza hoca dışında başarılı olduğumuz hamle yok. yani muhakkak oyuncu kadrosu değişmeli, hocadan önce. bu durumu başka hocayla yaşasak, arayacağımız ilk kişi terim olacaktı, bu yüzden bırakalım kendi kaosunu kendisi temizlemeye çalışsın artık. bir de şunu düşünmekte fayda var, yaşı ve artık bu durumu düşününce, 5. dönem diye bir şey olmayacaktır. yani ister istemez duygusal olarak da şunu hatırlayalım, hoca istifa ederse defter kapanacak, bu kadar kolay, bu kadar kızgınlıkla vermeyelim bu kararı. dünyanın en büyük kulüpleri bile bu kaos ortamına düşüyor, 3 yıl şampiyonlar ligi kazanan real madrid kadrosu dahi tanınmaz hale geldi her şey aynı giderken, işin doğası böyle, biraz dilimizi ısırmalıyız. bu tabi ağzımızı kapamalıyız anlamında değil, 1000 tane eleştiri noktası, çelişkisi sayılabilir hocanın, bunları sayalım elbette.
herkesin hayat görüşü farklı, takıma ve hocaya bağlılığı da farklı, tepkilerin çeşitli olması normal. eminim ve görüyorum ki, tek bir şey aynı hepimiz için, o da galatasaray'ın iyiliğini istememiz. hocam kariyerini bu şekilde tartışılan bir isim olarak başlattı ve bitiriyor, yapacak bir şey yok. ülkenin açık ara en başarılı teknik adamı olmasına rağmen, hala daha bizden bile hocalık kapasitesini ikna edemediği binlerce taraftar var. haksız diyemem kimseye, ama geniş açıdan bakmaya davet edebilirim kendi adıma. umuyorum gereğini yapacak ve böyle kötü halde değil, iyi haldeyken veda edeceğiz hocama...
şu an futbol takımımızın içinde bulunduğu hal sürpriz değil, ilk değil. evet, böyle sinir, mutsuzluk ve umutsuzluk anlarında insanın yargı kesesi geliyor, hafıza pek iyi çalışmıyor. lakin bunları periyodik olarak yaşadık biz, ligde, kupada veya avrupada. mesela prandelli dönemindeki şampiyonlar ligi performansımız, bu sezondan daha kötüydü. ligde de çok rezalet durumlara düştük, ben 2000 yılından buraya kadarını gayet bilinçli şekilde takip ettim biliyorum şahsen. bu dönemlerde buhrandan çıkmak için yönetim değiştirdik, hocalar değiştirdik, oyuncu kadrolarını değiştirdik. genelde ayağa kaldıran hamle de oyuncu kadrosunda revizyon oldu. fatih hoca'nın 3. döneminde hem hoca hem oyuncular değişti ve ayağa kalktık. 4.dönemde de mevcut oyuncu kadrosunu birkaç ay önce tudorla değiştirsek de, işler tam boka sarmaya başladığı anda hoca geldi ve izin vermeyip 2 yıllık şampiyonluk süreci yaşadık. geldiğimiz noktada, hoca bizi aldığı döneme geri getirdi kaos olarak. kendisinin milli takımlardaki etkileri de benzerdi, gelip ayağa kaldırdı her defasında, ama başarıdan sonra aldığı hale geri getirdi. bu noktada da ayrıldı hep. benim şahsi isteğim, bu defa bizde kendi kaosunu kendisinin düzeltmesine izin vermemiz, bu kadar hatrı da var, yeteneği birikimi de. yani benzer durumlarda oyuncular aynıyken çokça hoca değiştik, hamza hoca dışında başarılı olduğumuz hamle yok. yani muhakkak oyuncu kadrosu değişmeli, hocadan önce. bu durumu başka hocayla yaşasak, arayacağımız ilk kişi terim olacaktı, bu yüzden bırakalım kendi kaosunu kendisi temizlemeye çalışsın artık. bir de şunu düşünmekte fayda var, yaşı ve artık bu durumu düşününce, 5. dönem diye bir şey olmayacaktır. yani ister istemez duygusal olarak da şunu hatırlayalım, hoca istifa ederse defter kapanacak, bu kadar kolay, bu kadar kızgınlıkla vermeyelim bu kararı. dünyanın en büyük kulüpleri bile bu kaos ortamına düşüyor, 3 yıl şampiyonlar ligi kazanan real madrid kadrosu dahi tanınmaz hale geldi her şey aynı giderken, işin doğası böyle, biraz dilimizi ısırmalıyız. bu tabi ağzımızı kapamalıyız anlamında değil, 1000 tane eleştiri noktası, çelişkisi sayılabilir hocanın, bunları sayalım elbette.
herkesin hayat görüşü farklı, takıma ve hocaya bağlılığı da farklı, tepkilerin çeşitli olması normal. eminim ve görüyorum ki, tek bir şey aynı hepimiz için, o da galatasaray'ın iyiliğini istememiz. hocam kariyerini bu şekilde tartışılan bir isim olarak başlattı ve bitiriyor, yapacak bir şey yok. ülkenin açık ara en başarılı teknik adamı olmasına rağmen, hala daha bizden bile hocalık kapasitesini ikna edemediği binlerce taraftar var. haksız diyemem kimseye, ama geniş açıdan bakmaya davet edebilirim kendi adıma. umuyorum gereğini yapacak ve böyle kötü halde değil, iyi haldeyken veda edeceğiz hocama...