resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 21115
    kendisi emekli olmadıkça takımın başında kalmalı. istersek ligi ilk 10'nun dışında bitirelim. zırt pırt hoca değiştirmekle olmuyor işte. gördük defalarca.

    ama ben artık kendisinin de bu işten eski keyfi almadığını düşünmeye başladım açıkçası. eski arzusu ve isteği yok gibi. bir boşvermişlik seziyorum. zira kendisinin yapmayacağı işler yapıyor, özellikle bu sezon. elinde harika bir kadro var. evet takım geç kuruldu. takımın 2 tane forveti yine son gün geldi. nzonzi ve lemina oldukça geç katıldılar takıma. bunların hepsi tamam. ama diğer takımlarda da durum farklı değil. mesela fener'in bizden daha istekli ve daha iyi oynuyor olmasını makul bulmuyorum ben.

    hep söyledim, hoca sistem adamı değil. sevmiyor. çok basit taktikleri var. bunlar dışında özel işleri oyunculara bırakıyor. bu nedenle de biz goller kaçırıp, saçma sapan bir pozisyonla puan kaybediyoruz. çünkü tamamen doğaçlama gelişiyor her şey. hep o anla alakalı. o an o futbolcu iyiyse, işler iyi gidiyor. yok değilse sarpa sarıyor.

    benim açıkçası skorlarla ilgili bir sıkıntım yok. öyle ya da böyle, 2 sene üst üste şampiyon olmuşuz. büyük bir avantaj yakalamışız. bu sezonu bay geçebiliriz. ama ben sahada bir şeyler görmek istiyorum. ben o koltuğun başına oturduğumda keyif almak istiyorum. ızdırap çekmek değil. elbette 90 dakika harika bir oyun beklemiyorum. zira oyunun iyi olması rakibe de bağlı bir şey. rakiplerin de oynama niyetinde olmaları gerekiyor. ne yazık ki ligimizde sürekli kapanıyor takımlar.

    ama biz ne yapıyoruz? hiçbir şey. çalışılmış bir şey göremiyoruz sahada. kapanan rakipleri açmanın bir kaç yolu vardır. biri çok süratli paslaşma ve delici koşular yapmaktır. bizim takımda bu delici koşuları yapacak adam yok. herkes ayağına topu aldıktan sonra oynuyor. bir diğer yöntem ise uzaktan şut çekmek. isabetli ya da isabetsiz. siz, özellikle maçın başlarında, uzaktan bol şut çekerseniz hem stoperler kendilerini ceza sahasının önüne doğru atma ihtiyacı hissederler ve arkalarında boşluk oluşur hem de kör şeytan 1 tanesi girse ya da sekip bizden birinin önüne düşüp gol yapılsa rakip açılır.

    biz ise bunların hiçbirini denemiyoruz. mıy mıy mıy paslaşıyoruz sadece. dikkat edin ceza sahası etrafından hiç şutumuz yok. topu alan yandakine veriyor. o diğer yandakine. topu kaptırana kadar bu böyle gidiyor. sonra topu kaptırıyoruz ve takım 50-60 metre geri koşmak zorunda kalıyor. takımın şevki de düşüyor. topa hakim olmayı anlayabiliyorum. ama hiçbir hücum aksiyonunda bulunmadan topa hakim olmanın bir anlamı yok. biz herhangi bir hücum aksiyonu içine girmiyoruz. topla rakip sahaya gidiyoruz ve sonrası tam bir kaos. artık ne olursa.

    bu durumun takımın yeniliğiyle, uyumla filan alakalı değil. sen dersin ki "gören vuracak arkadaşlar". ve gören vurur. bu kadar. bu denmiyor demek ki. risk almıyoruz. hoca da almıyor. he aynı oyunu oynuyor. ama olmuyor. takımda çok iyi pasörler var. ama bu pasörler kendi aralarında kısa paslar atıyorlar. dikine pas atan yok. burada suçlu pası atmayan değil. zira o pası atacağı kimse yok. rakibin arkasına sprint atan oyuncu yok. bunu yapması en beklenen adam emre mor. ben şaşırıyorum bizim taraftara. emre mor neredeyse diğer tüm kanat oyuncularımızdan daha az az defans arkası sprint yapıyor. en çok ayağına top bekleyen adam emre mor.

    elimizdeki kadro bizi 4-4-2'ye zorluyor. hiç sevmiyorum bu dizilişi ama el mecbur buna gidiyoruz. bu kadronun başka çıkışı yok gibi. kanatları orta saha orijinli adamlardan kurup ilerde çift santrafor oynayıp sürekli uzun atacağız ya da orta keseceğiz. çünkü pas oyununda sadece pas yapıyoruz. gollük aksiyonumuz tamamen allah'a emanet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın