21060
kusura bakma hocam ama bu sefer eleştirmeye geldim.
bu sezon ilk 5 haftada 7 puan kaybetmemizin tek nedeni fatih terim'dir. bakın şu ana kadar ilk 5 haftada sadece 1 kez takımın başında sahaya çıktı. geçen sezon en az 12-13 maç takımın başında değildi. bir kelimeyi bile yanlış söylese ceza verecek olan kurulların olduğu yerde konuşmaması en makul olanı değil mi? evet hakkımızı savunuyor, evet had bildiriyor, evet bizi seviyor bizde onu seviyoruz ama artık bu tuzaklara düşmemesi gerekiyor. yönetim istediği kadar ceza alsın ki onlarda konuşmuyorlar her şey sana kalıyor ama o yedek kulübesini doldur hocam. kenarda hasan şaş, ümit davala vs. olmasa da olur ama sana çok çok ihtiyacımız var.
he bu arada hasan şaş, ümit davala ve levent şahin ne işe yarıyor? hasan şaş ve ümit davala ortamın gerildiği yerde hocayı sakinleştirmeleri gerekirken hocayı daha da gaza getirerek birkaç maçı hiç ediyorlar. levent şahin desen zaten etkisiz eleman. ee ne kaldı? ne işe yarıyor abi bunlar? sırf yancılık yapmaları için neden bu kadar para ödüyoruz bu adamlara? el alemin teknik ekibine bakıyorum ellerinde laptop oyuncu analizleri yapıyor hocalarını bilgilendiriyor veya ellerinde kağıt kalem varyasyon deniyorlar... bide bizim hasan ve ümit'e bakıyorum sadece maçlara bön bön bakıyorlar. maçı izleyen taraftarlardan tek farkı, maçı tribünden değil yedek kulübesinden izlemeleridir. ve biz bunlara yardımcı diyoruz. vay halimize.
geçen sezon ligin en az puanla(69) şampiyon olan takımıydık. evimizde 2-0'dan 2-2'ye gelen maçlar, deplasmanlarda bir türlü galip gelememe, skoru ele aldıktan sonra defansa çekilme gibi sorunları 1 yıl boyunca çektik. şampiyonlar ligi tarihimizin belki de en kolay grubundan bile çıkamadık. avrupa ligine katıldık, ilk turda elendik... ve evet fatih terim'in final hamleleriyle sezonu 3 kupayla bitirdik ama eksik olan bir şeyler vardı. velhasıl sezonu 3 kupayla bitirerek bütün olumsuzlukları doğal olarak rafa kaldırarak hedef 23 parolasıyla yeni sezona başladık.
transfer döneminde orta sahamıza nzonzi, seri ve lemina gibi 3 önemli oyuncu aldık. bu 3 oyuncunun değeri 60 milyon euro. forvet mevkisine de dünyaca ünlü oyuncu falcaoyu almış ve partnerini de andone olarak belirlemiştik. yedek kulübesi içinde emre mor, jimmy durmaz, adem büyük, şener özbayraklı gibi oyuncular alınmıştı. nereden bakarsan bak mükemmel bir kadro. kağıt üzerinde mükemmel bir kadro...
böylesine mükemmel bir kadroya rağmen sezona yenilgiyle başladık*. tamam oyuncular yenidir toparlar dedik ama ev sahibi olduğumuz 2. maçta da* zar zor öne geçmiş ve son 20 dakikada yediğimiz inanılmaz bir baskıyla maçı 1-1 berabere bitirdik. 3. haftada* zar zor 90+8'de 3-2 kazanmış, milli aradan sonraki hafta da* ise yine 1-0'lık skorla rakibimizi mağlup etmiştik. oyun olarak berbat bir oyun ortaya koymamızın yanı sıra, öne geçtiğimiz maçlarda da anadolu takımı gibi direkt kapanıyorduk. şampiyonlar ligi maçına* çıktık 0-0 berabere kaldık. şampiyonlar ligi dönüşü 5. haftada malatya* ile karşılaştık ve yine son dakikalarda yediğimiz golle 1-1 berabere bitirdik...
kötü oynuyoruz abi gerçekten kötü oynuyoruz. geçen sezon forvette eren derdiyok ve sinan gümüş yüzünden gol atamıyoruz dedik, bu sezon falcao ve andone ile de gol bulamıyoruz. geçen sezon ndiaye ve fernando yüzünden orta sahamız çabuk geçiliyor dedik, bu sezon nzonzi ve seri'de de aynı şey oluyor. geçen sezon serdar aziz kötüdür gol yediriyor dedik, bu sezon ise marcao veya luyindama'ya söylüyoruz... sistemimizi değiştirmediğimiz her maçta, günah keçisi ilan edilecek birçok oyuncu buluruz. yarın öbür gün sırf bu sistemsizlikten dolayı falcao bile eleştirilecek göreceksiniz. tüm bunlara rağmen bu sezonda şampiyon olacağımıza fatih terim sayesinde tüm kalbimle inanıyorum lakin iyi bir futbol, iyi bir sistem ve taktikle yola çıktığımız zaman, işte o zaman dünyadan büyük olan hayallerimizi gerçekleştirebiliriz.
günümüz futbolunda artık taç atışları bile geometrik bir şekilde uygulanıyor. kimin nerede duracağı, kimin ilk başta hareket edip nereye top atılacak hepsi çalışılıyor. duran top ve şut çalışması yapılıyor. en önemlisi de rakibe göre oyun tarzı benimseniyor. biz ise bunların hiçbirini yapmayıp tamamen doğaçlama bir şekilde bireysel performanslara kalıyoruz. 3-4 kişi birden gününde olduğu zaman iyi futbol görebiliyoruz aksi takdirde yan pas geri pas şeklinde bayık bayık bir maç izliyoruz. ben sistem istiyorum, oyun planı istiyorum. koskoca m.city'nin yedek kulübesi dahil bütün oyuncular dünyaca ünlü oyuncu ama inanılmaz bir sistemleri var. bireysel performanslara bırakılsa yine hatrı sayılır bir puan alabilecek kadroları var ama dediğim gibi hepsi belli bir sisteme göre alınmış ve o sistemi benimsemiş bir oyuncu grubu. neymar, cavani, mbappe üçlüsü inanılmaz bir üçlü ama takımları cl'de son 8'e bile kalamadı. aynı şekilde mane, salah ve firmino'da inanılmaz bir üçlü ama bunlar şampiyonlar ligi şampiyonu olan bir takımın önemli oyuncuları oldu. çünkü arka planda bütün mevkideki oyuncuların olduğu milim milim işlenen bir sistemleri vardı.
sezon içerisinde takım olarak her türlü şeylerle mücadele ediyoruz. fbjk, tff, mhk, medya... sürekli bizimle uğraşıyorlar. fatih terim'in bunlara kulak tıkayıp, futbola odaklanması lazım. bu ilk değil, sonda olmayacak. her zaman bizimle illa ki uğraşacaklar ama artık ben fatih terim'in sürekli cezalı olmasından çok sıkıldım ya. sal artık hocam boşver kulak tıka bırak yönetim konuşsun, biz bağırıp çağıralım ama yeter ki artık cezalı olma ya. eskiden çok hırslıydın ama bunu saha içinde yapıyordun. şimdi ise saha içindeki hırsından çok, saha dışındaki hırsın göze çarpıyor. haklısın her şey üzerine üzerine geliyor ama hep beraber sıkalım dişimizi. oyunumuzu toparlamamız ve seri galibiyetler almamız; senin kenarda ayaktayken sırılsıklam olmuş gömleğinle olacak hocam, sensiz değil.
son olarak da, galatasaray'ın başında 9 sezonda 8 kupa kazandırmış fatih terim'e, imparatora eleştiri tarzında bir yazı yazdığım için kimse beni fatih terim düşmanı olarak gösteremez. imparator'a karşı hiçbir zaman bitmeyecek sevgim ve saygım vardır fakat bu uğurda aslolan galatasaray'dır. fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir galatasaraylı olarak yanlışı eleştirmekte boynumun borcudur.
bu sezon ilk 5 haftada 7 puan kaybetmemizin tek nedeni fatih terim'dir. bakın şu ana kadar ilk 5 haftada sadece 1 kez takımın başında sahaya çıktı. geçen sezon en az 12-13 maç takımın başında değildi. bir kelimeyi bile yanlış söylese ceza verecek olan kurulların olduğu yerde konuşmaması en makul olanı değil mi? evet hakkımızı savunuyor, evet had bildiriyor, evet bizi seviyor bizde onu seviyoruz ama artık bu tuzaklara düşmemesi gerekiyor. yönetim istediği kadar ceza alsın ki onlarda konuşmuyorlar her şey sana kalıyor ama o yedek kulübesini doldur hocam. kenarda hasan şaş, ümit davala vs. olmasa da olur ama sana çok çok ihtiyacımız var.
he bu arada hasan şaş, ümit davala ve levent şahin ne işe yarıyor? hasan şaş ve ümit davala ortamın gerildiği yerde hocayı sakinleştirmeleri gerekirken hocayı daha da gaza getirerek birkaç maçı hiç ediyorlar. levent şahin desen zaten etkisiz eleman. ee ne kaldı? ne işe yarıyor abi bunlar? sırf yancılık yapmaları için neden bu kadar para ödüyoruz bu adamlara? el alemin teknik ekibine bakıyorum ellerinde laptop oyuncu analizleri yapıyor hocalarını bilgilendiriyor veya ellerinde kağıt kalem varyasyon deniyorlar... bide bizim hasan ve ümit'e bakıyorum sadece maçlara bön bön bakıyorlar. maçı izleyen taraftarlardan tek farkı, maçı tribünden değil yedek kulübesinden izlemeleridir. ve biz bunlara yardımcı diyoruz. vay halimize.
geçen sezon ligin en az puanla(69) şampiyon olan takımıydık. evimizde 2-0'dan 2-2'ye gelen maçlar, deplasmanlarda bir türlü galip gelememe, skoru ele aldıktan sonra defansa çekilme gibi sorunları 1 yıl boyunca çektik. şampiyonlar ligi tarihimizin belki de en kolay grubundan bile çıkamadık. avrupa ligine katıldık, ilk turda elendik... ve evet fatih terim'in final hamleleriyle sezonu 3 kupayla bitirdik ama eksik olan bir şeyler vardı. velhasıl sezonu 3 kupayla bitirerek bütün olumsuzlukları doğal olarak rafa kaldırarak hedef 23 parolasıyla yeni sezona başladık.
transfer döneminde orta sahamıza nzonzi, seri ve lemina gibi 3 önemli oyuncu aldık. bu 3 oyuncunun değeri 60 milyon euro. forvet mevkisine de dünyaca ünlü oyuncu falcaoyu almış ve partnerini de andone olarak belirlemiştik. yedek kulübesi içinde emre mor, jimmy durmaz, adem büyük, şener özbayraklı gibi oyuncular alınmıştı. nereden bakarsan bak mükemmel bir kadro. kağıt üzerinde mükemmel bir kadro...
böylesine mükemmel bir kadroya rağmen sezona yenilgiyle başladık*. tamam oyuncular yenidir toparlar dedik ama ev sahibi olduğumuz 2. maçta da* zar zor öne geçmiş ve son 20 dakikada yediğimiz inanılmaz bir baskıyla maçı 1-1 berabere bitirdik. 3. haftada* zar zor 90+8'de 3-2 kazanmış, milli aradan sonraki hafta da* ise yine 1-0'lık skorla rakibimizi mağlup etmiştik. oyun olarak berbat bir oyun ortaya koymamızın yanı sıra, öne geçtiğimiz maçlarda da anadolu takımı gibi direkt kapanıyorduk. şampiyonlar ligi maçına* çıktık 0-0 berabere kaldık. şampiyonlar ligi dönüşü 5. haftada malatya* ile karşılaştık ve yine son dakikalarda yediğimiz golle 1-1 berabere bitirdik...
kötü oynuyoruz abi gerçekten kötü oynuyoruz. geçen sezon forvette eren derdiyok ve sinan gümüş yüzünden gol atamıyoruz dedik, bu sezon falcao ve andone ile de gol bulamıyoruz. geçen sezon ndiaye ve fernando yüzünden orta sahamız çabuk geçiliyor dedik, bu sezon nzonzi ve seri'de de aynı şey oluyor. geçen sezon serdar aziz kötüdür gol yediriyor dedik, bu sezon ise marcao veya luyindama'ya söylüyoruz... sistemimizi değiştirmediğimiz her maçta, günah keçisi ilan edilecek birçok oyuncu buluruz. yarın öbür gün sırf bu sistemsizlikten dolayı falcao bile eleştirilecek göreceksiniz. tüm bunlara rağmen bu sezonda şampiyon olacağımıza fatih terim sayesinde tüm kalbimle inanıyorum lakin iyi bir futbol, iyi bir sistem ve taktikle yola çıktığımız zaman, işte o zaman dünyadan büyük olan hayallerimizi gerçekleştirebiliriz.
günümüz futbolunda artık taç atışları bile geometrik bir şekilde uygulanıyor. kimin nerede duracağı, kimin ilk başta hareket edip nereye top atılacak hepsi çalışılıyor. duran top ve şut çalışması yapılıyor. en önemlisi de rakibe göre oyun tarzı benimseniyor. biz ise bunların hiçbirini yapmayıp tamamen doğaçlama bir şekilde bireysel performanslara kalıyoruz. 3-4 kişi birden gününde olduğu zaman iyi futbol görebiliyoruz aksi takdirde yan pas geri pas şeklinde bayık bayık bir maç izliyoruz. ben sistem istiyorum, oyun planı istiyorum. koskoca m.city'nin yedek kulübesi dahil bütün oyuncular dünyaca ünlü oyuncu ama inanılmaz bir sistemleri var. bireysel performanslara bırakılsa yine hatrı sayılır bir puan alabilecek kadroları var ama dediğim gibi hepsi belli bir sisteme göre alınmış ve o sistemi benimsemiş bir oyuncu grubu. neymar, cavani, mbappe üçlüsü inanılmaz bir üçlü ama takımları cl'de son 8'e bile kalamadı. aynı şekilde mane, salah ve firmino'da inanılmaz bir üçlü ama bunlar şampiyonlar ligi şampiyonu olan bir takımın önemli oyuncuları oldu. çünkü arka planda bütün mevkideki oyuncuların olduğu milim milim işlenen bir sistemleri vardı.
sezon içerisinde takım olarak her türlü şeylerle mücadele ediyoruz. fbjk, tff, mhk, medya... sürekli bizimle uğraşıyorlar. fatih terim'in bunlara kulak tıkayıp, futbola odaklanması lazım. bu ilk değil, sonda olmayacak. her zaman bizimle illa ki uğraşacaklar ama artık ben fatih terim'in sürekli cezalı olmasından çok sıkıldım ya. sal artık hocam boşver kulak tıka bırak yönetim konuşsun, biz bağırıp çağıralım ama yeter ki artık cezalı olma ya. eskiden çok hırslıydın ama bunu saha içinde yapıyordun. şimdi ise saha içindeki hırsından çok, saha dışındaki hırsın göze çarpıyor. haklısın her şey üzerine üzerine geliyor ama hep beraber sıkalım dişimizi. oyunumuzu toparlamamız ve seri galibiyetler almamız; senin kenarda ayaktayken sırılsıklam olmuş gömleğinle olacak hocam, sensiz değil.
son olarak da, galatasaray'ın başında 9 sezonda 8 kupa kazandırmış fatih terim'e, imparatora eleştiri tarzında bir yazı yazdığım için kimse beni fatih terim düşmanı olarak gösteremez. imparator'a karşı hiçbir zaman bitmeyecek sevgim ve saygım vardır fakat bu uğurda aslolan galatasaray'dır. fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir galatasaraylı olarak yanlışı eleştirmekte boynumun borcudur.