20408
neden donk'u kullanmıyor sorusunun cevabını tahminen vermeye çalışacağım.
muhtemelen, 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı'ndan önce hocanın aklında şunlar vardı;
-donk fiorentina maçı'nda çok çok kötüydü.
-denizlispor'un hücum oyuncularının hepsi hızlı oyuncular, muhtemelen kontra üzerinden çalışacaklar.
-bu da muhtemelen oyunu kendi alanlarında oynamalarına izin verecekleri anlamına geliyor, ön alan baskısına giremeyecekler.
-böylece biz topu denizlispor sahasında tutacağız.
-bu yüzden de, yavaş ve formu çok kötü olan donk'u değil, biz ön alanda oynarken daha kilit paslar verip maçı daha erken koparabilecek olan selçuk'u tercih edersem daha iyi. (burada hocanın bir selçuk nefreti olmadığını kabullenmeniz gerek)
muhtemelen, bakın muhtemelen diyorum hoca nispeten kolay bir maç bekledi. kimse bahsetmiyor da, belhanda'nın rezil performansı kırmızı karta sebep oldu, o kırmızı olmasaydı pozisyon bulan taraf bizdik, muhtemelen de yakın zamanda golü bulacaktık.
işler hocanın istediği gibi gitmedi. burada evladını koruyor diye art niyetli bakmaktansa, hocanın bu maç için öngördüğü taktiksel duruma selçuk'un daha elverişli olduğunu düşünmek içinizi rahatlatabilir.
işler her zaman istediğiniz gibi gitmeyebiliyor futbolda, canı sağolsun. ama burada, sezonun ilk maçı üzerinden canı sağolsun diyemeyip, kendisine sallayanlar, kusura bakmasınlar da fatih terim'in parmağı olan hiçbir başarıda gram sevinmeyi haketmiyorlar.
"eleştirmeyelim mi canım?" da dünyanın en saçma argümanı. eleştir arkadaşım, eleştir de, sen baskı oluşturmaya çalışıyorsun, olumsuz hava yaratmaya çalışıyorsun. sosyal medya bu yüzden kötü işte. sen spor yazarı değilsin kardeşim. bak, bulunduğun konuma verilen ismin anlamını bi düşün önce: "taraftar".
sen taraftarsın, yani tarafsın. eleştirinin içerdiği kelimeler, zamanlaması önemli o yüzden. ben erman toroğlu falan eleştirince onun eleştiri zamanlamasını umursamam, ama sen destek olman gereken zamanda, rüzgar yaratılmasına katkı vermen gereken zamanda eleştirmeyi tercih ediyorsan, taraftarım deme kendine. git spor gazetelerine falan başvur spor yazarı olarak.
şimdi zamanı da siz belirleyin falan diyenler olacak. bugün de eleştirirsin, ama yapıcı eleştirirsin. mesela dersin ki, "yahu hocam neden selçuk oynuyor" dersin, desteklediğini anlarız. ama sen "fatih terim yine evladını kolluyor" şeklinde eleştirince, işte bu negativite oluyor.
eyvallah.
edit: hemen iki alttaki şu entry mesela: http://gss.gs/2736258
bu entry'yi eleştiri olarak mı görelim şimdi? selçuk başrolde falan diyor adam. bu entry benim gözümde bir taraftarın yazmaması gereken bir entry. fatih terim'den bağımsız burası, teknik adamın daum olsa, selçuk bu takımın 11 oyuncusu dahi olmayacak bunu bile bile, selçuk başrolde diye eleştiri mi yapılır? bu dümdüz, bildiğin art niyet mesela. bunu başka bi teknik adama yazmak art niyet, fatih terim'e yazmak ayıptır.
edit 2: adam pilot olmuş, entry şu idi : https://gss.gs/Lll.png
muhtemelen, 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı'ndan önce hocanın aklında şunlar vardı;
-donk fiorentina maçı'nda çok çok kötüydü.
-denizlispor'un hücum oyuncularının hepsi hızlı oyuncular, muhtemelen kontra üzerinden çalışacaklar.
-bu da muhtemelen oyunu kendi alanlarında oynamalarına izin verecekleri anlamına geliyor, ön alan baskısına giremeyecekler.
-böylece biz topu denizlispor sahasında tutacağız.
-bu yüzden de, yavaş ve formu çok kötü olan donk'u değil, biz ön alanda oynarken daha kilit paslar verip maçı daha erken koparabilecek olan selçuk'u tercih edersem daha iyi. (burada hocanın bir selçuk nefreti olmadığını kabullenmeniz gerek)
muhtemelen, bakın muhtemelen diyorum hoca nispeten kolay bir maç bekledi. kimse bahsetmiyor da, belhanda'nın rezil performansı kırmızı karta sebep oldu, o kırmızı olmasaydı pozisyon bulan taraf bizdik, muhtemelen de yakın zamanda golü bulacaktık.
işler hocanın istediği gibi gitmedi. burada evladını koruyor diye art niyetli bakmaktansa, hocanın bu maç için öngördüğü taktiksel duruma selçuk'un daha elverişli olduğunu düşünmek içinizi rahatlatabilir.
işler her zaman istediğiniz gibi gitmeyebiliyor futbolda, canı sağolsun. ama burada, sezonun ilk maçı üzerinden canı sağolsun diyemeyip, kendisine sallayanlar, kusura bakmasınlar da fatih terim'in parmağı olan hiçbir başarıda gram sevinmeyi haketmiyorlar.
"eleştirmeyelim mi canım?" da dünyanın en saçma argümanı. eleştir arkadaşım, eleştir de, sen baskı oluşturmaya çalışıyorsun, olumsuz hava yaratmaya çalışıyorsun. sosyal medya bu yüzden kötü işte. sen spor yazarı değilsin kardeşim. bak, bulunduğun konuma verilen ismin anlamını bi düşün önce: "taraftar".
sen taraftarsın, yani tarafsın. eleştirinin içerdiği kelimeler, zamanlaması önemli o yüzden. ben erman toroğlu falan eleştirince onun eleştiri zamanlamasını umursamam, ama sen destek olman gereken zamanda, rüzgar yaratılmasına katkı vermen gereken zamanda eleştirmeyi tercih ediyorsan, taraftarım deme kendine. git spor gazetelerine falan başvur spor yazarı olarak.
şimdi zamanı da siz belirleyin falan diyenler olacak. bugün de eleştirirsin, ama yapıcı eleştirirsin. mesela dersin ki, "yahu hocam neden selçuk oynuyor" dersin, desteklediğini anlarız. ama sen "fatih terim yine evladını kolluyor" şeklinde eleştirince, işte bu negativite oluyor.
eyvallah.
edit: hemen iki alttaki şu entry mesela: http://gss.gs/2736258
bu entry'yi eleştiri olarak mı görelim şimdi? selçuk başrolde falan diyor adam. bu entry benim gözümde bir taraftarın yazmaması gereken bir entry. fatih terim'den bağımsız burası, teknik adamın daum olsa, selçuk bu takımın 11 oyuncusu dahi olmayacak bunu bile bile, selçuk başrolde diye eleştiri mi yapılır? bu dümdüz, bildiğin art niyet mesela. bunu başka bi teknik adama yazmak art niyet, fatih terim'e yazmak ayıptır.
edit 2: adam pilot olmuş, entry şu idi : https://gss.gs/Lll.png