77
eskaza luyindama ile birlikte aynı topa yükselirse çarpışmanın etkisiyle maçın oynandığı stadyumu parçalayacak oyuncudur.
oyuncuyu biraz tanıyan insanlar haliyle kendisini tartışmıyor. tanımadığı halde yorum yapanlar ise adama vurulmayı bekleyen at muamelesi yapıyor.
kendisiyle tanışmam 2012 yılına gidiyor. henüz premier lig'e transfer olmamıştı kendisi. celtic'de oynuyordu. celtic sanırım transfer etmişti, altyapı çıkışlı değil diye biliyorum. 2012'de bir barcelona maçı vardı celtic'in. maç 1-0 bitmişti ama ben o maçtaki celtic kadar top oyna-ya-mayan bir takım görmemiştim. o takımda wanyama öyle bir savaşıyordu ki inanamazsınız. pres, top kapma, rakibe markaj, duran top savunması, duran topta hücum, koşu, pozisyon alma, ne arasanız yapıyordu.
wanyama o maçta arka direkte duran toptan gol de atmıştı. 1-1 olan maç 2-1 celtic üstünlüğüyle bitmişti. barcelona'nın neredeyse 1000 pas yaptığı bir maçtı düşünün. uzun süre geyiği dönmüştü hatta. o maçla birlikte kendisinin mücadele etme arzusuna, fiziksel kapasitesine ve bunu kullanma biçimine hayran olmuştum.
kendisi southampton'da bunun da üzerine çıktı. müthiş bir savunma becerisi var kendisinin. üzücü, sözlükte kendisine sakat, vurulmayı bekleyen at muamelesi yapılıyor.
kendisi dizinden iki sakatlık yaşamıştır. yaşadığı sakatlıklar da evinde otururken lif kopması falan değildi. 18-19 sezonundaki sakatlığında aptalca chelsea maçına atılmıştı. dizi büyük ihtimalle %100 iyileşmeden bir daha sakatlandı. durum kronik midir? yani yıllarca ortaya çıkmayan bir sakatlık birden merhabalar aq demediyse değildir. emaresi yoktu çünkü. dizinde kronik bir sakatlık yoksa oynayacağı top defansif açıdan mükemmel olacaktır. türkiye'ye kendisi kadar iyi savunma yapan defansif orta saha, en azından doksanların sonlarından itibaren, gelmemiştir.
bir diğer üzücü nokta adama tahtabacak muamelesi yapılması.
premier lig'deki baskılı oyuna rağmen %80 pas isabet oranı yakalamış bir futbolcu. burada önüne sürekli top almaya gelen seri, arkadan top sürecebilecek luyindama, top kullanabilen marcao, ileri koşu atan linnes veya boşta top alabilecek mariano olacak. üstelik ligin kalitesi de belli. orada kaliteli adamlar kaliteli adamlarla oynuyor. burada kaliteli adamlar kaliteli adamlarla derbiden derbiye oynuyor genelde. 1-2 takım daha sayabiliriz belki.
yani olur da gelirse beni en çok heyecanlandıran durum şampiyonlar liginde büyük deplasmanlara donk-wanyama-seri ile çıkmak olur. wanyama defansif orta saha oynadığı kadar orta saha da oynayabilen ve koşabilen bir futbolcu.
üzülerek takip ediyorum hakkındaki yorumları. gelir mi, sanmıyorum. southampton bir yoklar en azından yine. sünnet formalu huddersfield bile zorlayabilir. newcastle? yani alabilecek çok takım var da seri transferinde gördük. iyi transfer yapan bir ekibimiz var sözlüğün bazı bombastik yazarlarının düşüncesinin aksine.
oyuncuyu biraz tanıyan insanlar haliyle kendisini tartışmıyor. tanımadığı halde yorum yapanlar ise adama vurulmayı bekleyen at muamelesi yapıyor.
kendisiyle tanışmam 2012 yılına gidiyor. henüz premier lig'e transfer olmamıştı kendisi. celtic'de oynuyordu. celtic sanırım transfer etmişti, altyapı çıkışlı değil diye biliyorum. 2012'de bir barcelona maçı vardı celtic'in. maç 1-0 bitmişti ama ben o maçtaki celtic kadar top oyna-ya-mayan bir takım görmemiştim. o takımda wanyama öyle bir savaşıyordu ki inanamazsınız. pres, top kapma, rakibe markaj, duran top savunması, duran topta hücum, koşu, pozisyon alma, ne arasanız yapıyordu.
wanyama o maçta arka direkte duran toptan gol de atmıştı. 1-1 olan maç 2-1 celtic üstünlüğüyle bitmişti. barcelona'nın neredeyse 1000 pas yaptığı bir maçtı düşünün. uzun süre geyiği dönmüştü hatta. o maçla birlikte kendisinin mücadele etme arzusuna, fiziksel kapasitesine ve bunu kullanma biçimine hayran olmuştum.
kendisi southampton'da bunun da üzerine çıktı. müthiş bir savunma becerisi var kendisinin. üzücü, sözlükte kendisine sakat, vurulmayı bekleyen at muamelesi yapılıyor.
kendisi dizinden iki sakatlık yaşamıştır. yaşadığı sakatlıklar da evinde otururken lif kopması falan değildi. 18-19 sezonundaki sakatlığında aptalca chelsea maçına atılmıştı. dizi büyük ihtimalle %100 iyileşmeden bir daha sakatlandı. durum kronik midir? yani yıllarca ortaya çıkmayan bir sakatlık birden merhabalar aq demediyse değildir. emaresi yoktu çünkü. dizinde kronik bir sakatlık yoksa oynayacağı top defansif açıdan mükemmel olacaktır. türkiye'ye kendisi kadar iyi savunma yapan defansif orta saha, en azından doksanların sonlarından itibaren, gelmemiştir.
bir diğer üzücü nokta adama tahtabacak muamelesi yapılması.
premier lig'deki baskılı oyuna rağmen %80 pas isabet oranı yakalamış bir futbolcu. burada önüne sürekli top almaya gelen seri, arkadan top sürecebilecek luyindama, top kullanabilen marcao, ileri koşu atan linnes veya boşta top alabilecek mariano olacak. üstelik ligin kalitesi de belli. orada kaliteli adamlar kaliteli adamlarla oynuyor. burada kaliteli adamlar kaliteli adamlarla derbiden derbiye oynuyor genelde. 1-2 takım daha sayabiliriz belki.
yani olur da gelirse beni en çok heyecanlandıran durum şampiyonlar liginde büyük deplasmanlara donk-wanyama-seri ile çıkmak olur. wanyama defansif orta saha oynadığı kadar orta saha da oynayabilen ve koşabilen bir futbolcu.
üzülerek takip ediyorum hakkındaki yorumları. gelir mi, sanmıyorum. southampton bir yoklar en azından yine. sünnet formalu huddersfield bile zorlayabilir. newcastle? yani alabilecek çok takım var da seri transferinde gördük. iyi transfer yapan bir ekibimiz var sözlüğün bazı bombastik yazarlarının düşüncesinin aksine.
