• 520
    22 yaşındaydım. suadiye’de hasta galatasaraylı yakın bir arkadaşımın evinde izlemiştik avrupa macerasının tüm maçlarını. yaklaşık 10 kişi 120 dakika gözyaşlarımızı tutamaz hale gelmiştik artık sinir bozukluğundan. uzatmalar da bitti. sıra geldi penaltılara.
    popescu toptan uzağa doğru gerildi. evde, mahallede çıt çıkmadı. yemin ediyorum 2 saniyeliğine zaman-evren düzleminde bir kayma oldu ve o an resmen dondu. 10 gencecik adam el ele tutuşmuş popescu’nun topa doğru koşmasına bakakaldık. romanyalı koştu koştu, hiç çekinmeden, tereddütsüz vurdu ve zaman tekrar akmaya başladı.
    gerisi bende yok. en son bağdat caddesi’nde şaşkınbakkal trafik ışıklarının direğinin yarısına turmanmışım onu hatırlıyorum elimde kocaman bir bayrak.
    bir de susmayan bir cep telefonu melodisi hatırlıyorum. sanırım yayına birisinin telefonunun sesi karışıyordu. o geceki sürrealliğe önemli bir katkıdır o telefon melodisi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın