19554
menajerlik oyunlarıyla gerçek futbolu tartanlar sebebiyle her dakika eleştirilen hocamız, (bkz: 29 nisan konyaspor galatasaray maçı) nda bile tuhaf eleştirilere konu olmuştur. konyaspor 11 kişi kapanıp yarı sahayı zorunluluk dışında geçmek istemeyen, topu rakibe bırakıp sadece kendine ait alanı savunan anti futbol oynayan bir takım, bakın böyle bir futbol anlayışına dünyada çözüm üretebilen takım sayısı çok kısıtlı ve o tarz takımların tek transferiyle bizim bütün ligin transfer bütçesini oluşturabiliriz.
en basit örnek; burnley - man city maçını ele alalım, burnley tıpkı konya gibi yarı sahaya çakılıp bekleyen ve duran top dışında sahasını terk etmeyen bir anlayışla oynadı, city ise karambole gelişen bir atakta agüero'nun golüyle maçı kazandı. bakın bu antifutbol anlayışı, dünyanın en güçlü takımlarından birini bile durduruyor kaldı ki bizim gibi çözümleri kısıtlı takımlar için daha tehlikeli bir taktiğe dönüşüyor. city'nin kadrosunda bernardo, sane, sterling, silva, agüero, jesus gibi silahlar varken bile ne kadar zorlandığı gördük, o sebeple kalkıp oynanan futbol üzerinde takımı hocayı sürekli gömme çabalarını bir kenara bırakalım, gerçekçi olacaksanız her şey göz önüne alıp eleştirin...
hoca maçın ortasında niye paslaşıyoruz neden atak yapamıyoruz gibi saçma sapan mantıkla eleştirilmesin, sahada adım atacak alanın yok rakibin hiç bir şekilde alanını terk etmiyor ne yapılacak var mı buna çözüm ? rakibin kendi sahasında kapanıp futbol oynamak bile istemiyor, bu tarz takımı duran top, kenar ortalarıyla denk getirip attın attın yoksa sonuç bu oluyor.
değişiklikler konusunda dün maç esnasında yerden yere vuruldu, emre akbaba nerede diye millet çıldır fakat terim emre'yi sokunca herkes emre'ye kin kustu böyle top oynanır mı diye, arkadaş ne yapsa yaranamayacak ise sezon sonunu bekleyin ona göre yorumlayın...
hocamıza güvenim tam, yapabileceğini yapıyor. eksikleri hataları da var fakat şuan için ipler hala elimizde...
en basit örnek; burnley - man city maçını ele alalım, burnley tıpkı konya gibi yarı sahaya çakılıp bekleyen ve duran top dışında sahasını terk etmeyen bir anlayışla oynadı, city ise karambole gelişen bir atakta agüero'nun golüyle maçı kazandı. bakın bu antifutbol anlayışı, dünyanın en güçlü takımlarından birini bile durduruyor kaldı ki bizim gibi çözümleri kısıtlı takımlar için daha tehlikeli bir taktiğe dönüşüyor. city'nin kadrosunda bernardo, sane, sterling, silva, agüero, jesus gibi silahlar varken bile ne kadar zorlandığı gördük, o sebeple kalkıp oynanan futbol üzerinde takımı hocayı sürekli gömme çabalarını bir kenara bırakalım, gerçekçi olacaksanız her şey göz önüne alıp eleştirin...
hoca maçın ortasında niye paslaşıyoruz neden atak yapamıyoruz gibi saçma sapan mantıkla eleştirilmesin, sahada adım atacak alanın yok rakibin hiç bir şekilde alanını terk etmiyor ne yapılacak var mı buna çözüm ? rakibin kendi sahasında kapanıp futbol oynamak bile istemiyor, bu tarz takımı duran top, kenar ortalarıyla denk getirip attın attın yoksa sonuç bu oluyor.
değişiklikler konusunda dün maç esnasında yerden yere vuruldu, emre akbaba nerede diye millet çıldır fakat terim emre'yi sokunca herkes emre'ye kin kustu böyle top oynanır mı diye, arkadaş ne yapsa yaranamayacak ise sezon sonunu bekleyin ona göre yorumlayın...
hocamıza güvenim tam, yapabileceğini yapıyor. eksikleri hataları da var fakat şuan için ipler hala elimizde...
