18994
27 şubat 2019 hatayspor galatasaray maçından sonra futbolcular kadar hocanın da sorunları ve formsuz olduğuna net bir şekilde emin oldum artık. sebebinin de bu hakemlerin* sezon başından beri bizim aleyhimize ve başakşehir lehine bile isteye verdikleri kararlar olduğunu düşünüyorum.
sezon başından beri rize, konya, beşiktaş ve tabii ki fenerbahçe maçlarında aleni şekilde skandal hakem kararlarına maruz kaldık. üstüne oyunculara ve hocaya çıkan cezalar da bu kararların tuzu biberi oldu. ikinci yarıya başladığından beri ise aleni şekilde doğranma kaldığı yerden devam ediyor. kötü oynadığımız alanya maçında bile doğrandık. göztepe maçında göztepe'ye verilen penaltı yanlıştı ve linnes'e yapılan harekete penaltı çıkmamıştı. (artı olarak hakemler bize çok kolay sarı kart çıkarıyor. ligde sarı kartın en rahat çıkarıldığı takımlardan birisi olabiliriz, o denli rahat şekilde sarı kart veriyorlar yani.) ve son olarak erzurum maçını akşam 7'de oynayacak olmamız. skandal üstüne skandal yani. başakşehir'e gelirsek ilk yarıda olduğu gibi aleni şekilde kollanıyorlar. trabzon ve antalya maçları bu kayrılmanın en bariz örnekleri. trabzon maçında attıkları 2. golden önce faul ve maç 0-1 devam ederken trabzon lehine çıkmayan penaltı vardı. antalya maçında 2 tane kırmızı kartları es geçildi. üstüne bir de antalya'nın penaltısı verilmedi. adamlara sarı kart bile zar zor çıkıyor o denli kayrılıyorlar.
tüm bunları üst üste koyunca, hoca bence ikinci yarı başladığından beri bu yaşananlardan* etkilenmiş. aklı bir şeyler ile meşgul. kafası rahat değil. bu durumu yüzündeki ifadeleri, mimikleri hatta saha kenarındaki duruşundan tutun futbolculara tepkilerini gözlemleyince hissedebiliyorsunuz. zaten bir insanın bu yaşananlardan etkilenmemesi anormal bir durum olurdu. hocaya allah sabır versin. umarım kendini toparlar ve bu takımı şampiyon yapar. yapamasa da şu şartlarda ikinci olmak (şampiyonlar ligi'ne kalmak şartıyla) bence kötü bir durum olmaz. seni seviyorum hocam. senin önderliğinde bu takım avrupa'da muhakkak bir kupa daha kazanacak...
------ in fatih terim we trust ------
sezon başından beri rize, konya, beşiktaş ve tabii ki fenerbahçe maçlarında aleni şekilde skandal hakem kararlarına maruz kaldık. üstüne oyunculara ve hocaya çıkan cezalar da bu kararların tuzu biberi oldu. ikinci yarıya başladığından beri ise aleni şekilde doğranma kaldığı yerden devam ediyor. kötü oynadığımız alanya maçında bile doğrandık. göztepe maçında göztepe'ye verilen penaltı yanlıştı ve linnes'e yapılan harekete penaltı çıkmamıştı. (artı olarak hakemler bize çok kolay sarı kart çıkarıyor. ligde sarı kartın en rahat çıkarıldığı takımlardan birisi olabiliriz, o denli rahat şekilde sarı kart veriyorlar yani.) ve son olarak erzurum maçını akşam 7'de oynayacak olmamız. skandal üstüne skandal yani. başakşehir'e gelirsek ilk yarıda olduğu gibi aleni şekilde kollanıyorlar. trabzon ve antalya maçları bu kayrılmanın en bariz örnekleri. trabzon maçında attıkları 2. golden önce faul ve maç 0-1 devam ederken trabzon lehine çıkmayan penaltı vardı. antalya maçında 2 tane kırmızı kartları es geçildi. üstüne bir de antalya'nın penaltısı verilmedi. adamlara sarı kart bile zar zor çıkıyor o denli kayrılıyorlar.
tüm bunları üst üste koyunca, hoca bence ikinci yarı başladığından beri bu yaşananlardan* etkilenmiş. aklı bir şeyler ile meşgul. kafası rahat değil. bu durumu yüzündeki ifadeleri, mimikleri hatta saha kenarındaki duruşundan tutun futbolculara tepkilerini gözlemleyince hissedebiliyorsunuz. zaten bir insanın bu yaşananlardan etkilenmemesi anormal bir durum olurdu. hocaya allah sabır versin. umarım kendini toparlar ve bu takımı şampiyon yapar. yapamasa da şu şartlarda ikinci olmak (şampiyonlar ligi'ne kalmak şartıyla) bence kötü bir durum olmaz. seni seviyorum hocam. senin önderliğinde bu takım avrupa'da muhakkak bir kupa daha kazanacak...
------ in fatih terim we trust ------
