889
en büyük sorunu, küçük beyinler tarafından idare ediliyor oluşu olan oluşum.
küçük beyinler derken gerizekalı, aptal anlamında kullanmıyorum, taö aksine bir çoğu çok kurnaz ve zeki insanlar. ancak küçük beyinliler. güncel durumu muhafaza etmek, ve/veya kendi/çevresi lehine manipüle etmek için kullanıyorlar zekalarını. 3-5 teknik direktör 2-3 yönetici dışında akıllı hamleler yapan kimse yok. herkes günü kurtarma peşinde.
kendi takımımızdan örnek verecek olursak, abdürrahim albayrak forvet transferindeki basiretsizliğini gidip kasımpaşa'nın diagne'sine 10 milyonu basarak örtbas etmek istiyor ama hepimiz hemfikiriz ki terim ve scout ekibinin verdiği forvet listesinde ne diagne ne mitroğlu var. veya, mustafa denizli'yi emekli varsayarsak terim'den sonra en başarılı teknik direktör olam şenol güneş yeri geliyor işine öyle geldiği için yabancı kuralını destekler nitelikte açıklama yapıyor çünkü adam lokal. yerel yani küçük düşünüyor. büyük vizyon(!) ve şahsen beklentimin çok farklı yönde olduğu ali koç hala galatasaray ceza alsın diye uğraşıyor. yıldırım demirören denen şahsiyet kaç yıl oldu hala tff başkanı ve kimse bilader bu nedir? demiyor. millet kafayı yemiş yok galatasaray kollanıyor yok başakşehir kollanıyor. taraftar toplulukları hakemler tarafından yönlendiriliyor artık. bu çok belli, bugün ülkede galatasaray lehine beşiktaş lehine yapılan hakem hataları hala içimizden çıkmayan krizden daha çok konuşuluyor.
bu küçük beyinlerin en büyük belirtisi ise hiçbir soruna çözüm aramıyor oluşumuz. fatih terim olmasa nice tarıklara onlarca milyon saçılacak, takımlarımız avrupa'da günlük başarılarla oyalanmaya devam edecek (hoş bu hala çözülemedi ama olumluya gideceğiz gibi hissediyorum) kulüpler satılmak dışında çıkar yol bulamaz hale gelecekti.
futbol deyince aklınıza gelen 5 konunun beşinde de sorunumuz var ama bunların hiçbirisini çözemiyoruz, çözmeyi bırak çözmek için bir adım dahi atmıyoruz. bu çözüm odaklılığından uzak oluşumuz da asalak yönetici profilini ortaya çıkardı. onları sorun olarak görsek bile çözmek adına girişimde bulunmadığımız için olay pişkinliğe döküldü artık göz göre göre çoğu konuda manipülasyon yapılıyor, adam kayırma, bilinçli hatalar yapılıyor, hatalılar korunuyor. herkes burası sorunlu dese de çıkıp bir çözüm girişiminde bulunmuyor. galatasaray adına mustafa cengiz fairplay ve mali sorunlara yaklaşımıyla, fatih terim altyapı ve güncel futbola (ne kadar en iyi formunda olmasa da) yaklaşımıyla bu grupta parlıyorlar. ama maalesef şu bir gerçek ki fatih terim'in önde gelen özelliği yenilgiyi kabul etmemesi, nasıl kazanacağını biliyor olması gerekiyor, diğer özellikleri açısından gelişmiş kültürlerde sıradan kalıyor çünkü orada herkes çözüm odaklı ve günceli takip edebiliyor. ama ülkemiz vasatlığa dahi o kadar muhtaç ki, fatih terim'in karşısına bu özellikte rakip çıkmıyor. zorunlu kalmadığı halde altyapıya yatırım yapan altyapıyla ilgilenen kaç td var türkiye'de son 10 yılda?
ben söyleyeyim 1. 2012-2013 fatih terim. kadrosunda melo sneijder drogba varken o zaman şimdi ekmeğini yediğimiz 2000 jenerasyonunu kuruyordu.
ikinci bir örnek yok ne acı.
küçük beyinler derken gerizekalı, aptal anlamında kullanmıyorum, taö aksine bir çoğu çok kurnaz ve zeki insanlar. ancak küçük beyinliler. güncel durumu muhafaza etmek, ve/veya kendi/çevresi lehine manipüle etmek için kullanıyorlar zekalarını. 3-5 teknik direktör 2-3 yönetici dışında akıllı hamleler yapan kimse yok. herkes günü kurtarma peşinde.
kendi takımımızdan örnek verecek olursak, abdürrahim albayrak forvet transferindeki basiretsizliğini gidip kasımpaşa'nın diagne'sine 10 milyonu basarak örtbas etmek istiyor ama hepimiz hemfikiriz ki terim ve scout ekibinin verdiği forvet listesinde ne diagne ne mitroğlu var. veya, mustafa denizli'yi emekli varsayarsak terim'den sonra en başarılı teknik direktör olam şenol güneş yeri geliyor işine öyle geldiği için yabancı kuralını destekler nitelikte açıklama yapıyor çünkü adam lokal. yerel yani küçük düşünüyor. büyük vizyon(!) ve şahsen beklentimin çok farklı yönde olduğu ali koç hala galatasaray ceza alsın diye uğraşıyor. yıldırım demirören denen şahsiyet kaç yıl oldu hala tff başkanı ve kimse bilader bu nedir? demiyor. millet kafayı yemiş yok galatasaray kollanıyor yok başakşehir kollanıyor. taraftar toplulukları hakemler tarafından yönlendiriliyor artık. bu çok belli, bugün ülkede galatasaray lehine beşiktaş lehine yapılan hakem hataları hala içimizden çıkmayan krizden daha çok konuşuluyor.
bu küçük beyinlerin en büyük belirtisi ise hiçbir soruna çözüm aramıyor oluşumuz. fatih terim olmasa nice tarıklara onlarca milyon saçılacak, takımlarımız avrupa'da günlük başarılarla oyalanmaya devam edecek (hoş bu hala çözülemedi ama olumluya gideceğiz gibi hissediyorum) kulüpler satılmak dışında çıkar yol bulamaz hale gelecekti.
futbol deyince aklınıza gelen 5 konunun beşinde de sorunumuz var ama bunların hiçbirisini çözemiyoruz, çözmeyi bırak çözmek için bir adım dahi atmıyoruz. bu çözüm odaklılığından uzak oluşumuz da asalak yönetici profilini ortaya çıkardı. onları sorun olarak görsek bile çözmek adına girişimde bulunmadığımız için olay pişkinliğe döküldü artık göz göre göre çoğu konuda manipülasyon yapılıyor, adam kayırma, bilinçli hatalar yapılıyor, hatalılar korunuyor. herkes burası sorunlu dese de çıkıp bir çözüm girişiminde bulunmuyor. galatasaray adına mustafa cengiz fairplay ve mali sorunlara yaklaşımıyla, fatih terim altyapı ve güncel futbola (ne kadar en iyi formunda olmasa da) yaklaşımıyla bu grupta parlıyorlar. ama maalesef şu bir gerçek ki fatih terim'in önde gelen özelliği yenilgiyi kabul etmemesi, nasıl kazanacağını biliyor olması gerekiyor, diğer özellikleri açısından gelişmiş kültürlerde sıradan kalıyor çünkü orada herkes çözüm odaklı ve günceli takip edebiliyor. ama ülkemiz vasatlığa dahi o kadar muhtaç ki, fatih terim'in karşısına bu özellikte rakip çıkmıyor. zorunlu kalmadığı halde altyapıya yatırım yapan altyapıyla ilgilenen kaç td var türkiye'de son 10 yılda?
ben söyleyeyim 1. 2012-2013 fatih terim. kadrosunda melo sneijder drogba varken o zaman şimdi ekmeğini yediğimiz 2000 jenerasyonunu kuruyordu.
ikinci bir örnek yok ne acı.