• 6777
    türkiye geneline baktığımız zaman takımı üstünde en fazla etkiye sahip taraftar grubudur. rakiplerimizde olduğu gibi herhangi birinin galatasarayda 20 yıl boyunca başkanlık yapabilmesi pek olası değildir veya taraftarın istemediği birisinin, taraftara inat takıma getirilmesi. ve genelde taraftarda oluşan bu algılar takıma olumlu yönde etki etmektedir. örneğin 2017 yaz transfer döneminde arda turan konusunda ki taraftarın keskin tutumu sene sonu şampiyonluğu getirmiştir. eğer o gün arda turan takıma gelmiş olsaydı fatih terimin gelmesi mümkün olmayacaktı.
    bu açıdan taraftarın takım ve mevcut yönetimler üstünde sürekli sorgulayıcı ve yeri geldiğinde caydırıcı bir unsur olması çok önemli ve faydalı olabilmektedir.
    lakin bu duruma bir de diğer tarafından bakarsak taraftarımızın bu kadar tez canlı ve zaman zaman yıkıcı olması takıma büyük zarar da verebilmektedir. örnek vermek gerekirse, takımın yaşadığı her puan kaybından sonra gerek sözlükte gerek twitterda ve yahut forumlarda takımda o maçta görev almış 11 oyuncumuzun sekiz, on tanesine taraftarımız tarafından nefret kusulmakta ve yaka paça galatasaraydan yollanmaktadır.

    ben gönülden inanıyorum ki bir taraftar olarak şampiyonluğu ne kadar çok istiyorsam, takım,teknik ekip yönetim de benim kadar hatta benden daha fazla bunu istiyor. ama bir takımın her sene şampiyon olması mümkün değil. şampiyonluk kaçırıladabilir. eğer böyle bir şey olursa teknik ekip zaten ney eksikti, ney yanlıştı diye oturup bakacaklar ve takıma gerekli müdahaleleri yapacaklar.
    bugün futbolda gelinen noktada dünyanın ekonomik açıdan en güçlü takımları dahi takım içinde yaşanan problemler karşısında kademeli olarak yapılanmaya gitmektedir. gerekirse bir veya iki sezonunu feda etmekte ama 11 oyuncusunun 11'ini de aynı sezon da değiştirmek gibi bir şeye kalkışmamaktadır. mesela 2018-2019 sezonunda ki real madrid buna güzel bir örnek veya 35 yaşında ki robben ve 36 yaşında ki ribery'nin hala sözleşmeli futbolcusu olduğu bayern munih.
    bu açıdan yaşadığımız en ufak puan kaybından sonra ki süreçte taraftarımızın tavrına anlam veremiyorum hatta zoruma gidiyor. feghouli istikrarsız, belhanda şut çekmiyor, muslera fantastik goller yiyor, ndiaye pas yapamıyor, henry'nin bitiriciliği yok, fernando eskisi gibi değil, mariano'nun posası çıkmış vesaire, vesaire böyle uzar gider. ama bir maç sonra mariano veya başka bir isim harika bir performans gösterip maç aldırınca gene el üstünde tutulmakta.
    mevcut takımda nagatomo ve ismail çipe dışında bugüne kadar kulp takılmamış bir futbolcumuzu ben hatırlamıyorum. ayrıca gençlere de çok fazla tahammülümüz yok. ilk yarı ozanın yaptığı birkaç penaltı sonrası gelen puan kayıplarında dahi artık oynamaması gerektiği savunan bir kitle çıkmıştı. 3 ay sonra 11 milyona gitti.

    sonuç olarak sorgulayıcı olmaya, birleştirici bir güç olmaya, takım arkasında itici bir kuvvet olmaya aynı olduğu gibi devam etmesi gereken taraftardır. ama aynı zamanda biraz daha sabırlı ve toleransı eşiği daha yüksek olursa takıma çok daha faydalı olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın