• 1645
    kötü iletişim ve uzatılan her mikrofona konuşmazsa ölecek hastalığının muzdaribi olmuş yönetimdir. galatasaray kulübü başkanına saygısızlık etmek istemem fakat gerçekleri konuşmak gerekir. galatasaray üyelerinin en az yarısından çoğunun özgeçmişi mustafa cengiz'den daha parlaktır. mustafa cengiz kendini galatasaray başkanı olarak bulduysa bu kendinin hikmetinden çok, selefi olan beceriksiz yönetimin baskın seçim kararına galatasaray üyelerinin verdiği demokrasi mücadelesidir. olan oldu bir şekilde galatasaray yönetimine seçildiler. bundan sonra önemli olan yaptıkları icraatlerdir fakat taraftar ile iletişim konusunda muazzam sıkıntılar yaşıyorlar. şu an teknik direktör fatih terim'e olan güven sayesinde kaos ortamı yok. galatasaray ligin ilk yarısını forvetsiz oynayacak ve başakşehir gibi bir suni takımın 6 puan gerisinde olacak. eğer fatih hocaya taraftarın güveni olmasa, taraftar bu sene de biz şampiyonuz takıma destek olalım diye düşünmezse, allah korusun fatih hoca değil başka bir yabancı teknik direktör olsa, stad her maç yönetim istifa diye inlerdi.

    öncelikle kurumsallıktan bahsediyoruz. çok merak ediyorum transfer yapmak için abdurrahim albayrakneden görüşmelere gidiyor? şu esnaf kafasından vazgeçemedik gitti. albayrak hangi dilde konuştu acaba olası transferlerimiz ile? kimseyi kötülemek için söylemiyorum. sadece her görevin belli gerekleri vardır. eğer menajer ile el sıkışıp, pazarlık atarız, biz bu işi bağlarız kafasıyla koskoca galatasaray yönetilecekse kapatalım kepengi gidelim. iş bitiren insanların galatasaray'a lazım olduğuna inanıyorum. her şey bitirdiğin okul, bildiğin dil sayısı değildir. bunların hepsine katılıyorum fakat buradaki ucuz "biz hallederiz" mantığından çok sıkıldım. albayrak gibi medyatik bir figür dubai'ye gitmese, galatasaray adına güvenilir birisi bu transfer sürecini yönetse ne taraftar bu kadar umutlanır ne de hayal kırıklığı yaşardı. bunun menajer oyunlarıyla alakası yok. dünyanın her tarafında türkler yaşıyor. türkiyedeki en popüler spor yöneticilerinin başında biri transfer döneminde yurtdışına çıkıyorsa, yapılacak haberlerin önüne geçemezsin.

    her transfer döneminde 2-3 oyuncu ile adımız çıkıyor. dünyadaki tek oyuncular bunlar gibi bunlarla yatıp, bunlarla kalkıyoruz. ben istiyorum ki bir sabah kalkayım hiç adını bilmediğimiz biriyle imza atılmış olsun. biz hayatımızı yaşıyoruz ama galatasaray için uğraşan, didişen birileri var diyelim. transfer tutar tutmaz ben bunla ilgilenmiyorum. geleceği bilme gibi bir özelliğimiz yok. ne olacağını ancak allah bilir. benim canımı sıkan her transfer dönemi olan 2-3 oyuncunun etrafında platonik umutsuz aşık gibi dolanmamız. dışarda koskoca bir dünya var.

    sıradan bir taraftar olarak transfer konusunda yönetimi eleştirip, baskı altına sokup hata yapmalarına sebep olmayalım diyorum. ben elimden geldiği kadar bilinçli taraftar olmak, yönetimi menajerlerin kucağına atmamak için çaba veriyorum fakat milyonlarca taraftarı olan kulüp için herkes benim gibi olacak diye bekleyemezsin. elbet birileri transferler nerede diye soracak, sen de cevabını vermek zorundasın. daha öncede yazmıştım, yine yazıyorum. eğer transfer döneminin ilk günlerinde 18 yaşında fiziği yeterli adı, sanı duyulmamış çok uygun maliyetli 2 forvet alsan. taraftar hiç değilse bunlardan biri tutar mı diye düşünür. zamanını, motivasyonunu buraya yönlendirirdi. lale devri bitti, bu mevcut yönetimin suçu değil. kimse de mevcut yönetimi suçlamıyor ama bu tür küçük oyunlarla da olsa galatasaray taraftarına siz bu ülkedeki en büyük takımın taraftarısın hissini yaşatmak zorundasın. mevcut şartlarla bunu yapamayacağını düşünüyorsan, galatasaray gibi büyük bir kulübü yönetmeye hiç niyet bile etmeyeceksin. umarım hatalarından ders alırlar, yoksa ömürleri uzun gibi durmuyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın