• 129
    cuma akşamı 6'da yapacak başka günlük rutin kalmayınca yatağa girip yorganın altında kıvrılıp uyuyamayıp çarpıntılar eşliğinde ağlıyorum. onu bile beceremiyorum içime içime akıtıyorum daha fazla çarpıntı yapıyor...

    çok fazla bişey istemedim hiçbir zaman bir güler yüz bir kırıntı umut bir tutam yol arkadaşlığına fit olduk. onu bile çok gördünüz be. sen de gördün senden öncekiler de gördü. ömrünü elini tutmadığı sevgililerin arkasından ağlayarak geçiren adama ayrıldık ama ben hala onu seviyorum deyip en güzel düğümü atmayı başardın.

    o kadar da açık kapı bıraktım itiraf ederken keşke sövüp saysan dalga geçsen falan da bari bu öküz bünyenin algılayabileceği türden bir soğuma olsaydı...

    yanıbaşında gözünün içine bakacakken kendini sıkıp yere bakmaktan sağa sola poker face kasmaktan falan bitap düştü bu bünye artık... ne kadar kaçmaya çalışsa da afbuyur sike sike dayanamayıp dibinde alıyor yine soluğu...

    keşke bu işlerin bir formülü olsaydı. ne bileyim hapı falan olsaydı. mutlu sonu geçtim zaten. tak yutuyorsun unutuyorsun herşeyi... yolumuza devam edelim hiç oralı olmadan, sabahın köründe kalkıp bütün gün şantiyede takılıp akşam gelip yatıp bundan hiç üzüntü duymayayım falan... cahillik erdemdir işte keşke yetiştirirken öyle yetiştirselerdi, böyle ot gibi yaşamak için fazla mı doldurdular beni acaba?

    adına umut dediğimiz o boku unutsak da uğruna böyle kendimizi yırtmasaydık...

    mahallenin en erkek fatmasına bile bir dönem bişeyler hissettim. ben erkeklerden hoşlanmıyorum diye reddedip bir ay sonra sevgili yaptı lan. bu kadar umutsuz vaka bir adamın neyden niye umudu olur ki zaten?

    çekin fişini olsun bitsin...
App Store'dan indirin Google Play'den alın