17944
dün oynanan maçı* izlemedim. buradaki yorumların hepsini de okumadım.
eleştirileri hak eden hocadır. eleştirilmelidir, bu bir(1).
eleşterilerin içinde "istifa" kelimesi geçiyorsa bu duygusal yazılmıştır, bence mantıklı değildir, bu iki(2).
fatih terim başarılı bir teknik direktördür. hayalleri, idealleri olan teknik direktördür, galatasaray'ı gerçekten düşünen teknik direktördür. her gün galatasaray'la yatıp kaltığını bildiğimiz hocadır. şu anda sahip olduğu mesleği bir "iş"ten öte gören teknik direktördür.
bugün fatih terim gitse, yerine gelen kişi ne değiştirecek? yıllar boyunca kimler geldi kimler geçti. genç, "başarıya aç" hoca tudor'dan tut; dünyaca ünlü kurt hoca mancini, italya milli takım hocası prandelli, ligi tanıyan kurt hoca mustafa denizli, takım oyuncularının sempatiyle baktığı riekerink, barcelona'yı başarıyla çalıştırmış yine dünyaca ünlü rijkaard, başarıya aç eski galatasaraylı hamza hamzaoğlu, eski kaptan bülent, alman hoca skibbe, efsanelerin efsanesi georghe hagi...
hepsi geldi gitti, ne değişti? ne zaman bir hocaya sabredicez? daha da önemlisi hangi hocaya sabredicez?
mesleğini iş olarak görecek olan, türkiye'ye en nihayetinde para için gelecek olan ya da ün yapmak için gelecek olan bir yabancı hocaya mı sabredicez? bu zamana kadar kime sabrettik?
yoksa galatasaray'ı en az kendisi kadar düşünen, hayatını galatasaray'da geçirmiş, galatasaray'ın yakın ve uzak tarihinde en önemli başarılarının sahibi, daha önce öyle ya da böyle türkiye'de kimsenin yapamadıklarını gerçekleştirmiş fatih terim'e mi sabredicez? yahu biz kime sabredicez?! sonsuza dek kısır döngünün içinde günü kurtarmaya devam mı edicez?
5 sene fatih hocayla gitsek ne kaybederiz? bir şeyleri değiştirme vakti gelip de geçmedi mi? biz kimseyle 3-5 sene çalışamayacak mıyız? bu adam almadı mı uefayı? bu adam galatasaray'ın neredeyse tüm başarılarında yok mu? bu adamın kredisi olmayacak da kimin olacak? şu dünyada galatasaray'a gelip de 5 sene çalışıp, galatasaray'ı en az senin benim kadar düşünen ve fatih terim kadar başarılı bir başka teknik direktör yok. ne biz sabırlıyız, ne de başka bir hoca. dünyada klopp'lar, guardiola'lar, bielsa'lar ve daha niceleri ancak sınırlı sayıda var. ve biz dünya'nın sayılı liglerinden biri değiliz. bu kulübe, başkanı ünal aysal iken (vizyonuyla övdüğümüz) roberto mancini teknik direktör olarak geldi, taktik deha olan. ünal aysal+roberto mancini... bu kulübün uzun yıllar boyunca görüp görebileceği en büyük kombo. sonuç ne oldu? dağıldılar. siz başınızdaki futbol federasyonunu, futbolu yönetenleri, hatta ülkeyi kökten değiştirmedikçe, ekonomiyi ve eğitimi geliştirmedikçe böyle bir komboyu zor görürsünüz. görünce de sonuç? en başa döndük, prandelli, hamza hamzaoğlu...
bu takım, bu kulüp ilerleyecekse, bir şeyleri sistem üzerine oturtacaksa bu fatih terimle olacaktır. zaman tanınacak, yıllar feda edilecek bir isim varsa bu fatih terim'dir. bir 5 yıl çalışsak, ne kaybederiz? 5 yıl çöpe gitse dahi, ne olur ki? farklı bir şey denedik, bir şeyleri değiştirmeye çalıştık olmadı deriz. elimizdeki en büyük kurşunu attık, olmadı deriz. fakat şu da var ki, dünyadaki hiçbir insanoğlu kıçı kırık türkiye liginde yer alan şanlı galatasaray'ı şampiyonlar ligi şampiyonu yapmayı hayal dahi etmez, edemez. bir kişi hariç...
fatih terim eleştirilmelidir, mutlaka eleştirilmelidir. insandır, egosu vardır, her şeyi katiyyen bilemez. tabii ki tek güç olmamalıdır, her yaptığında bir bildiği yoktur. şuna da inanıyorum, taraftar ile hoca arasında bir otokontrol olmalıdır. yeri gelicek ağır eleştiricez, yeri gelecek sitem edicez. bir şekilde o otokontrol sağlanmalı, hocaya "sitem"ler belli edilmeli. fakat katiyyen "istifa" kelimesi kullanılmamalı. duygusal bir milletiz, galatasaray taraftarı ile fatih terim adeta bir ilişki yaşar. fatih hoca da bizden biri, bir taraftar aynı zamanda. iki taraf da aşırıya kaçmadan birbirine sitemini, eleştirisini yapmalı. birbirini dizginlemeli. yeri gelince sinirlenmeli, fakat "ayrılık" kelimesi bu ilişkiye zarar verir. uzun vadeli hocayla düşünüyorsak tabii...
fatih hocanın büyük ihtimalle bu son gelişi. galatasaray'ın da bir şeyleri değiştirmek için en önemli seçeneği fatih terim. eğer şimdi de sürmeyecekse, reformların yapılmasını beklemeyeceksek galatasaray görüp görebileceği en büyük potansiyellerden birini harcamış olacaktır. şimdi bu sabrı göstermezsek, ülke kökten değişmedikçe sistem/altyapı/avrupada başarı gibi kavramları ancak bu sözlükte okuruz. nokta.
eleştirileri hak eden hocadır. eleştirilmelidir, bu bir(1).
eleşterilerin içinde "istifa" kelimesi geçiyorsa bu duygusal yazılmıştır, bence mantıklı değildir, bu iki(2).
fatih terim başarılı bir teknik direktördür. hayalleri, idealleri olan teknik direktördür, galatasaray'ı gerçekten düşünen teknik direktördür. her gün galatasaray'la yatıp kaltığını bildiğimiz hocadır. şu anda sahip olduğu mesleği bir "iş"ten öte gören teknik direktördür.
bugün fatih terim gitse, yerine gelen kişi ne değiştirecek? yıllar boyunca kimler geldi kimler geçti. genç, "başarıya aç" hoca tudor'dan tut; dünyaca ünlü kurt hoca mancini, italya milli takım hocası prandelli, ligi tanıyan kurt hoca mustafa denizli, takım oyuncularının sempatiyle baktığı riekerink, barcelona'yı başarıyla çalıştırmış yine dünyaca ünlü rijkaard, başarıya aç eski galatasaraylı hamza hamzaoğlu, eski kaptan bülent, alman hoca skibbe, efsanelerin efsanesi georghe hagi...
hepsi geldi gitti, ne değişti? ne zaman bir hocaya sabredicez? daha da önemlisi hangi hocaya sabredicez?
mesleğini iş olarak görecek olan, türkiye'ye en nihayetinde para için gelecek olan ya da ün yapmak için gelecek olan bir yabancı hocaya mı sabredicez? bu zamana kadar kime sabrettik?
yoksa galatasaray'ı en az kendisi kadar düşünen, hayatını galatasaray'da geçirmiş, galatasaray'ın yakın ve uzak tarihinde en önemli başarılarının sahibi, daha önce öyle ya da böyle türkiye'de kimsenin yapamadıklarını gerçekleştirmiş fatih terim'e mi sabredicez? yahu biz kime sabredicez?! sonsuza dek kısır döngünün içinde günü kurtarmaya devam mı edicez?
5 sene fatih hocayla gitsek ne kaybederiz? bir şeyleri değiştirme vakti gelip de geçmedi mi? biz kimseyle 3-5 sene çalışamayacak mıyız? bu adam almadı mı uefayı? bu adam galatasaray'ın neredeyse tüm başarılarında yok mu? bu adamın kredisi olmayacak da kimin olacak? şu dünyada galatasaray'a gelip de 5 sene çalışıp, galatasaray'ı en az senin benim kadar düşünen ve fatih terim kadar başarılı bir başka teknik direktör yok. ne biz sabırlıyız, ne de başka bir hoca. dünyada klopp'lar, guardiola'lar, bielsa'lar ve daha niceleri ancak sınırlı sayıda var. ve biz dünya'nın sayılı liglerinden biri değiliz. bu kulübe, başkanı ünal aysal iken (vizyonuyla övdüğümüz) roberto mancini teknik direktör olarak geldi, taktik deha olan. ünal aysal+roberto mancini... bu kulübün uzun yıllar boyunca görüp görebileceği en büyük kombo. sonuç ne oldu? dağıldılar. siz başınızdaki futbol federasyonunu, futbolu yönetenleri, hatta ülkeyi kökten değiştirmedikçe, ekonomiyi ve eğitimi geliştirmedikçe böyle bir komboyu zor görürsünüz. görünce de sonuç? en başa döndük, prandelli, hamza hamzaoğlu...
bu takım, bu kulüp ilerleyecekse, bir şeyleri sistem üzerine oturtacaksa bu fatih terimle olacaktır. zaman tanınacak, yıllar feda edilecek bir isim varsa bu fatih terim'dir. bir 5 yıl çalışsak, ne kaybederiz? 5 yıl çöpe gitse dahi, ne olur ki? farklı bir şey denedik, bir şeyleri değiştirmeye çalıştık olmadı deriz. elimizdeki en büyük kurşunu attık, olmadı deriz. fakat şu da var ki, dünyadaki hiçbir insanoğlu kıçı kırık türkiye liginde yer alan şanlı galatasaray'ı şampiyonlar ligi şampiyonu yapmayı hayal dahi etmez, edemez. bir kişi hariç...
fatih terim eleştirilmelidir, mutlaka eleştirilmelidir. insandır, egosu vardır, her şeyi katiyyen bilemez. tabii ki tek güç olmamalıdır, her yaptığında bir bildiği yoktur. şuna da inanıyorum, taraftar ile hoca arasında bir otokontrol olmalıdır. yeri gelicek ağır eleştiricez, yeri gelecek sitem edicez. bir şekilde o otokontrol sağlanmalı, hocaya "sitem"ler belli edilmeli. fakat katiyyen "istifa" kelimesi kullanılmamalı. duygusal bir milletiz, galatasaray taraftarı ile fatih terim adeta bir ilişki yaşar. fatih hoca da bizden biri, bir taraftar aynı zamanda. iki taraf da aşırıya kaçmadan birbirine sitemini, eleştirisini yapmalı. birbirini dizginlemeli. yeri gelince sinirlenmeli, fakat "ayrılık" kelimesi bu ilişkiye zarar verir. uzun vadeli hocayla düşünüyorsak tabii...
fatih hocanın büyük ihtimalle bu son gelişi. galatasaray'ın da bir şeyleri değiştirmek için en önemli seçeneği fatih terim. eğer şimdi de sürmeyecekse, reformların yapılmasını beklemeyeceksek galatasaray görüp görebileceği en büyük potansiyellerden birini harcamış olacaktır. şimdi bu sabrı göstermezsek, ülke kökten değişmedikçe sistem/altyapı/avrupada başarı gibi kavramları ancak bu sözlükte okuruz. nokta.