17393
galatasaray ile ilişkisi farklı bir boyuta ulaşmış olan teknik adam.
şöyle ki galatasaray'a ilk gelişi olan 1996 senesinden günümüze tam 22 yıl geçmiş. uzun süreli gönül ilişkisi misali fatih terim ve galatasaray tam 3 kere yollarını ayırmış, son olarak da 2017 senesinde tekrardan birlikte olmaya karar vermişler. bu süreç içerisinde ise ilişkileri konusunda ciddi tecrübe edinmişler.
9 hafta itibariyle takım futbol adına çok kötü işler çıkartıyor. bir sistemi yok ve ışık da vermiyor. dahası as kadrosu içerisinde bulunan 8 oyuncu ciddi sakatlıklar geçirmiş ve kalanlar da katkı veremiyor. böyle bir durumda hangi teknik direktör olsa geleceği sorgulanırdı. fatih terim ise sorgulanmıyor. bu davranışın arkasında ne kazanılan kupalar, ne de fatih terim'in galatasaray'da yaşadığı geçmiş başarılar var. taraftar da bu denli ayrılık-barışma yaşanılan süreçte, terim'in değerini anladı.
biraz daha açıp işin içine rakamlar ekleyelim. son 22 sene içerisinde terim hariç başarılı olabilen sadece lucescu (ki kendisi o zamanlar 55 yaşında idi), gerets, feldkamp (cevat güler) ve yine terim desteğiyle hamza hamzaoğlu var. 22 sene ve kendisi hariç başarılı olabilen sadece 4 teknik adam. peki son 22 senede galatasaray'da fatih terim hariç kaç teknik direktör çalışmış? cevap 15. bu 15 kişiden sadece 4'ü başarılı olabiliyor. yani teknik direktör başarı oranı %26,6. fatih terim'in çalıştığı 9 sezonu düşersek, 13 sezon içerisinde sadece 4 şampiyonluk yaşanmış. şampiyonluk başarı oranı ise %30,76. yazık ki çeyrek asırlık bir süreçten kendisini çıkartınca galatasaray'ın başarı oranı %30,76'da kalıyor. peki fatih terim'in başarı oranı nedir? 9 sezon (istifa ettiği 2004 sezonunu da katıyorum. 2013'ü katmıyorum zira daha 5. haftada yollarımız ayrıldı.) 7 şampiyonluk. başarı oranı %77,78. fatih terim'i galatasaray'a eklediğimizde galatasaray'ın başarı oranı %50'ye çıkıyor. yani galatasaray son 22 senenin yarısına ambargo koymuş oluyor.
bu kadar rakam, başarı oranları vs... herşeyi bir kenara bırakın, taraftar geçmişe dönüp baktığında çeyrek asırdır galatasaray'ın bir kişiyle başarıya varabildiğini görüyor. fatih terim, geçmişe dönüp baktığında, galatasaray ile yollarının ayrılmasının kendisinden çok şey götürdüğünü görüyor.
diyeceğim o ki, küskünlükler, ayrılmalar, barışmalar bir şeyi kesinleştirdi en azından kendim için. galatasaray bu seneyi 4. bile bitirse, fatih terim gitsin istemem. rakamlar bana yeni sevgili arayışındaki galatasaray'ın başarılı olamadığını gösteriyor, ya da şöyle tabir edelim sürdürülebilir bir başarı yakalayamadığını gösteriyor.
diyeceksiniz ki fatih terim ölümsüz mü, sağlık sebepleri ile gün gelip bırakmak zorunda kaldığında ne olacak? işte hocanın en büyük problemi bu. her lider iyi bir eğitmen değildir. siz ego diyebilirsiniz, karşıt görüşlere tahammülü yok diyebilirsiniz; benim görüşüm fatih terim'in mükemmel bir lider olduğu ama iyi bir eğitmen olmadığı yönünde. etrafınızda da vardır böyle insanlar. o varsa her şey mükemmel işler, yokluğunda ise her şey sarpa sarar. fatih hoca'nın kontrol bağımlısı olması, bütün know-how'ın kendisinde kalmasına neden oluyor. kendisi 65 yaşından sonra bir şeyi değiştirmeyi denemeli: tek karar mekanizması olmaktan vazgeçmeli ve yerine birini yetiştirebilmek için yardım almalı. unutmamalı ki kendisi jupp derwall'in galatasaray'da kurduğu sistemin ve sepp piontek'in kendisi üzerindeki emeğinin harmanlanması ise en üst seviyeye ulaştı. birikimini kendisinde saklamamalı, galatasaray'a aktarmalı. kendisinden sonra devam edebilecek bir sistem bırakmalı. fatih terim varsa galatasaray başarılı tabirinden, fatih terim'in kurduğu sistem sayesinde galatasaray başarılı tabirine dönülmeli.
aksi takdirde, kendisi kariyerini sonlandırdığında büyük bir boşluğa düşeceğiz.
şöyle ki galatasaray'a ilk gelişi olan 1996 senesinden günümüze tam 22 yıl geçmiş. uzun süreli gönül ilişkisi misali fatih terim ve galatasaray tam 3 kere yollarını ayırmış, son olarak da 2017 senesinde tekrardan birlikte olmaya karar vermişler. bu süreç içerisinde ise ilişkileri konusunda ciddi tecrübe edinmişler.
9 hafta itibariyle takım futbol adına çok kötü işler çıkartıyor. bir sistemi yok ve ışık da vermiyor. dahası as kadrosu içerisinde bulunan 8 oyuncu ciddi sakatlıklar geçirmiş ve kalanlar da katkı veremiyor. böyle bir durumda hangi teknik direktör olsa geleceği sorgulanırdı. fatih terim ise sorgulanmıyor. bu davranışın arkasında ne kazanılan kupalar, ne de fatih terim'in galatasaray'da yaşadığı geçmiş başarılar var. taraftar da bu denli ayrılık-barışma yaşanılan süreçte, terim'in değerini anladı.
biraz daha açıp işin içine rakamlar ekleyelim. son 22 sene içerisinde terim hariç başarılı olabilen sadece lucescu (ki kendisi o zamanlar 55 yaşında idi), gerets, feldkamp (cevat güler) ve yine terim desteğiyle hamza hamzaoğlu var. 22 sene ve kendisi hariç başarılı olabilen sadece 4 teknik adam. peki son 22 senede galatasaray'da fatih terim hariç kaç teknik direktör çalışmış? cevap 15. bu 15 kişiden sadece 4'ü başarılı olabiliyor. yani teknik direktör başarı oranı %26,6. fatih terim'in çalıştığı 9 sezonu düşersek, 13 sezon içerisinde sadece 4 şampiyonluk yaşanmış. şampiyonluk başarı oranı ise %30,76. yazık ki çeyrek asırlık bir süreçten kendisini çıkartınca galatasaray'ın başarı oranı %30,76'da kalıyor. peki fatih terim'in başarı oranı nedir? 9 sezon (istifa ettiği 2004 sezonunu da katıyorum. 2013'ü katmıyorum zira daha 5. haftada yollarımız ayrıldı.) 7 şampiyonluk. başarı oranı %77,78. fatih terim'i galatasaray'a eklediğimizde galatasaray'ın başarı oranı %50'ye çıkıyor. yani galatasaray son 22 senenin yarısına ambargo koymuş oluyor.
bu kadar rakam, başarı oranları vs... herşeyi bir kenara bırakın, taraftar geçmişe dönüp baktığında çeyrek asırdır galatasaray'ın bir kişiyle başarıya varabildiğini görüyor. fatih terim, geçmişe dönüp baktığında, galatasaray ile yollarının ayrılmasının kendisinden çok şey götürdüğünü görüyor.
diyeceğim o ki, küskünlükler, ayrılmalar, barışmalar bir şeyi kesinleştirdi en azından kendim için. galatasaray bu seneyi 4. bile bitirse, fatih terim gitsin istemem. rakamlar bana yeni sevgili arayışındaki galatasaray'ın başarılı olamadığını gösteriyor, ya da şöyle tabir edelim sürdürülebilir bir başarı yakalayamadığını gösteriyor.
diyeceksiniz ki fatih terim ölümsüz mü, sağlık sebepleri ile gün gelip bırakmak zorunda kaldığında ne olacak? işte hocanın en büyük problemi bu. her lider iyi bir eğitmen değildir. siz ego diyebilirsiniz, karşıt görüşlere tahammülü yok diyebilirsiniz; benim görüşüm fatih terim'in mükemmel bir lider olduğu ama iyi bir eğitmen olmadığı yönünde. etrafınızda da vardır böyle insanlar. o varsa her şey mükemmel işler, yokluğunda ise her şey sarpa sarar. fatih hoca'nın kontrol bağımlısı olması, bütün know-how'ın kendisinde kalmasına neden oluyor. kendisi 65 yaşından sonra bir şeyi değiştirmeyi denemeli: tek karar mekanizması olmaktan vazgeçmeli ve yerine birini yetiştirebilmek için yardım almalı. unutmamalı ki kendisi jupp derwall'in galatasaray'da kurduğu sistemin ve sepp piontek'in kendisi üzerindeki emeğinin harmanlanması ise en üst seviyeye ulaştı. birikimini kendisinde saklamamalı, galatasaray'a aktarmalı. kendisinden sonra devam edebilecek bir sistem bırakmalı. fatih terim varsa galatasaray başarılı tabirinden, fatih terim'in kurduğu sistem sayesinde galatasaray başarılı tabirine dönülmeli.
aksi takdirde, kendisi kariyerini sonlandırdığında büyük bir boşluğa düşeceğiz.