411
tam 10 sene önce bugün hem de ertesi gün istanbul'da maç olduğu halde bursa yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonrası hayatını kaybedip hepimizi şoka sokan galatasaray pazarlama aş eski yönetim kurulu üyesi, galatasaray.org web ekibi sorumlularından, ultraslan kurucularından ve genel koordinatörü sevgili kardeşimiz, abimiz...
vefatından bir gün sonra oynanan konyaspor maçında böyle anons edilmişti, son yirmi küsur yılda kapıları açılıp içeri seyirci alınan her organizasyonda bir şekilde orda olduğu ali sami yen stadyumunda. 10 sene geçse bile hala adı dillerde anılıyor, pankartlara yazılıyor. günümüzün internet olanaklarına rağmen bugün aktif olarak tribüne çıkan birçok insandan daha fazla biliniyor ve tanınıyor. maymun iştahlı tüketim ve harcama manyağı çağımızda bunlar önemli şeyler.
zamanla uzayan mesafeler gibi, şeyh uçmaz müridleri uçurur gibi yıllar geçtikçe yanlış yorumlanmaya; anlaşılamadan savunulup bazı argümanlarda kullanılmaya falan başladığını görüyorum bazen. sabahlamalı dönemlerden itibaren tribünde olan bir neferdi herşeyden önce. bir aile kurmasına, düzenli bir işte çalışamadığı için dönem dönem maddi sıkıntılar çekmesine rağmen bu işlerden elini ayağını çekemeyecek kadar tutkuluydu. vefatından iki sene kadar önce artık hayat koşturmacasına dayanamadığını söyleyip kendini "geri plana" aldığında bile dışardan bakanların "amma çok koşturuyor" diyeceği bir seviyeye falan anca indirebilmişti galatasaray mesaisini...
galatasaraylılık hikayeleri onun devrinde onun yaşadığı yerlerde yaşayan pek çok insanla benzerlikler içerir muhakkak. ancak onu farklı yapan öncü ve birleştirici bir unsur olmasıydı. maç öncesi çatışmalı-sabahlamalı dönemin bittiği, türkiye'nin seksen sonrasının izlerinden yavaş yavaş sıyrılıp dünyaya açılmaya çalıştığı, hayatımıza yeniden şekil verecek olan internetin doğum sancılarının yaşandığı dönemlerdi...
internette hala dolaşan görsellerde "yeni oluşum toplantısı" adı verildiği görülebilecek olan meşhur otel toplantısı gerçekleştirildi önce. italyan ultras akımı ile aslan lakabını kaynaştırıp bulunan bir isim kondu. meşale, koreografi, sopalı pankart gibi avrupai, bizim "tayfa"ların pek haberi olmayan, olsa da uğraşmayacağı şeyler artık rutine bağlandı. yüzüne bakılmayan, sporcuların büyük takım formasına rağmen köhne salonlarda ilgisizlik içinde ömür çürüttüğü amatör branşlar ultraslan ve diğer muadillerinin üzerine düşmesiyle bugün 20 sene önceye kıyasla inanılmaz yollar aldı. istanbul'da işin göbeğinde yer alan biri olmasına rağmen dünyanın her köşesinde nerede bir vebalı varsa bulup ulaşmayı başardı. attığı o güçlü bağlar ve kurduğu sistematik aradan 10 sene geçse de hala çökmeden çalışmaya devam ediyor. sosyal sorumluluk projelerinden, mezarlık-huzurevi falan ziyaretlerinden bahsetmiyorum bile...
galatasaray tribünleri ile galatasaray taraftarının bu açılımı gerçekleştirme ihtiyacı duyduğu dönemde, tam olması gerektiği yerde, olması gerekenden fazla fazla emek vererek bu açılıma optimum düzeyde imkan ve kabiliyet sağlamış özel bir karakterdi. bu yüzden 10 sene geçse de adı hala anılacak, o dönemleri bilenlerin hala gözyaşı dökmesine sebebiyet verecek bir isimdi...
teker teker geleceğiz yanına....
vefatından bir gün sonra oynanan konyaspor maçında böyle anons edilmişti, son yirmi küsur yılda kapıları açılıp içeri seyirci alınan her organizasyonda bir şekilde orda olduğu ali sami yen stadyumunda. 10 sene geçse bile hala adı dillerde anılıyor, pankartlara yazılıyor. günümüzün internet olanaklarına rağmen bugün aktif olarak tribüne çıkan birçok insandan daha fazla biliniyor ve tanınıyor. maymun iştahlı tüketim ve harcama manyağı çağımızda bunlar önemli şeyler.
zamanla uzayan mesafeler gibi, şeyh uçmaz müridleri uçurur gibi yıllar geçtikçe yanlış yorumlanmaya; anlaşılamadan savunulup bazı argümanlarda kullanılmaya falan başladığını görüyorum bazen. sabahlamalı dönemlerden itibaren tribünde olan bir neferdi herşeyden önce. bir aile kurmasına, düzenli bir işte çalışamadığı için dönem dönem maddi sıkıntılar çekmesine rağmen bu işlerden elini ayağını çekemeyecek kadar tutkuluydu. vefatından iki sene kadar önce artık hayat koşturmacasına dayanamadığını söyleyip kendini "geri plana" aldığında bile dışardan bakanların "amma çok koşturuyor" diyeceği bir seviyeye falan anca indirebilmişti galatasaray mesaisini...
galatasaraylılık hikayeleri onun devrinde onun yaşadığı yerlerde yaşayan pek çok insanla benzerlikler içerir muhakkak. ancak onu farklı yapan öncü ve birleştirici bir unsur olmasıydı. maç öncesi çatışmalı-sabahlamalı dönemin bittiği, türkiye'nin seksen sonrasının izlerinden yavaş yavaş sıyrılıp dünyaya açılmaya çalıştığı, hayatımıza yeniden şekil verecek olan internetin doğum sancılarının yaşandığı dönemlerdi...
internette hala dolaşan görsellerde "yeni oluşum toplantısı" adı verildiği görülebilecek olan meşhur otel toplantısı gerçekleştirildi önce. italyan ultras akımı ile aslan lakabını kaynaştırıp bulunan bir isim kondu. meşale, koreografi, sopalı pankart gibi avrupai, bizim "tayfa"ların pek haberi olmayan, olsa da uğraşmayacağı şeyler artık rutine bağlandı. yüzüne bakılmayan, sporcuların büyük takım formasına rağmen köhne salonlarda ilgisizlik içinde ömür çürüttüğü amatör branşlar ultraslan ve diğer muadillerinin üzerine düşmesiyle bugün 20 sene önceye kıyasla inanılmaz yollar aldı. istanbul'da işin göbeğinde yer alan biri olmasına rağmen dünyanın her köşesinde nerede bir vebalı varsa bulup ulaşmayı başardı. attığı o güçlü bağlar ve kurduğu sistematik aradan 10 sene geçse de hala çökmeden çalışmaya devam ediyor. sosyal sorumluluk projelerinden, mezarlık-huzurevi falan ziyaretlerinden bahsetmiyorum bile...
galatasaray tribünleri ile galatasaray taraftarının bu açılımı gerçekleştirme ihtiyacı duyduğu dönemde, tam olması gerektiği yerde, olması gerekenden fazla fazla emek vererek bu açılıma optimum düzeyde imkan ve kabiliyet sağlamış özel bir karakterdi. bu yüzden 10 sene geçse de adı hala anılacak, o dönemleri bilenlerin hala gözyaşı dökmesine sebebiyet verecek bir isimdi...
teker teker geleceğiz yanına....