68
araçla gittiğim için trafik ve park en çok etkiliyor beni. yine de iş saatlerim esnek olduğu için fazla da etkilenmiyorum. trafik yoğunlaşmadan, park yerleri yükünü tutmadan varmaya gayret ediyorum, çoğunlukla da başarıyorum.
ama gerçekten ulaşım dışında da pek çok problem var.bunlardan en önemlisi bana kalırsa değnekçiler. evet iç mahalle kontrolleri, özellikle de seyrantepe gibi sıkışık taraflarda zor olabilir bunu kabul ediyorum ama yol ve cadde üzerinde polise 300-400 metre mesafede değnekçiler park parası istiyorlar. bazen denk getirmiyoruz, bazen 3-5 veriyoruz ama her türlü tedirginlik. parayı beğenmez çizer, para vermeden gittin der çizer hep huzursuz oluyor insanın içi.
bir diğer sorun 2 tek atmak isteyenlerin gideceği doğru düzgün yer olmaması. beşiktaş gibi, kadıköy gibi olamaz ama bir ali sami yen sokak benzerini arıyor insan. biz yine de kendimize bir nebze rafine bir yer bulduk ki ifşa olmasın kalabalıklaşmasın diye yazmayacağım buraya. bir yaşlı dayı var habire gelip polise vericem polise vericem diyor. yok lise çağında kız torunu varmış o görüyormuş falan. senin torun tüm yaz kanal d ekranlarında aşk-ı memnu tekrarları izledi dayı, sen neden bahsediyorsun. elinde bira 3-5 formalı adamdan mı etkilenecek? ses yapmıyoruz, efendi insanlarız belli arabamızın dibindeyiz bagajlar açık sandalyeler konmuş sokak serserisi değiliz birşey değiliz ama sanki adam kesiyormuşuz gibi bir muamele. modern de bir yer sözde durduğumuz taraf. gerçekten anlamıyorum bazen. o otopark kapatıldığından beri bunlarla uğraşıyoruz..
sıkıntılar olsa da galatasaray aşkı çok başka, her seferinde o sıkıntıdan bile keyif almayı öğreniyorsun. ne demişler, cimbom başı dik yürür..
ama gerçekten ulaşım dışında da pek çok problem var.bunlardan en önemlisi bana kalırsa değnekçiler. evet iç mahalle kontrolleri, özellikle de seyrantepe gibi sıkışık taraflarda zor olabilir bunu kabul ediyorum ama yol ve cadde üzerinde polise 300-400 metre mesafede değnekçiler park parası istiyorlar. bazen denk getirmiyoruz, bazen 3-5 veriyoruz ama her türlü tedirginlik. parayı beğenmez çizer, para vermeden gittin der çizer hep huzursuz oluyor insanın içi.
bir diğer sorun 2 tek atmak isteyenlerin gideceği doğru düzgün yer olmaması. beşiktaş gibi, kadıköy gibi olamaz ama bir ali sami yen sokak benzerini arıyor insan. biz yine de kendimize bir nebze rafine bir yer bulduk ki ifşa olmasın kalabalıklaşmasın diye yazmayacağım buraya. bir yaşlı dayı var habire gelip polise vericem polise vericem diyor. yok lise çağında kız torunu varmış o görüyormuş falan. senin torun tüm yaz kanal d ekranlarında aşk-ı memnu tekrarları izledi dayı, sen neden bahsediyorsun. elinde bira 3-5 formalı adamdan mı etkilenecek? ses yapmıyoruz, efendi insanlarız belli arabamızın dibindeyiz bagajlar açık sandalyeler konmuş sokak serserisi değiliz birşey değiliz ama sanki adam kesiyormuşuz gibi bir muamele. modern de bir yer sözde durduğumuz taraf. gerçekten anlamıyorum bazen. o otopark kapatıldığından beri bunlarla uğraşıyoruz..
sıkıntılar olsa da galatasaray aşkı çok başka, her seferinde o sıkıntıdan bile keyif almayı öğreniyorsun. ne demişler, cimbom başı dik yürür..