resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 16576
    saygımın ve sevgimin sonsuz olduğu teknik direktörümüz. hoca sert ve statik bir görüntüye sahip gibi görünse de zaman içinde bir çok özelliğini değiştirdi, geliştirdi. çok enteresan bir biçimde japon, afrikalı, iskandinav dünyanın neresinden olursa olsun oyuncularıyla güçlü bir iletişimi var. bu söylediğimi statik düşünen bir insan yapamaz. en basitinden çok liberal, açık görüşlü olduğunu söyleyen insanlar bile müthiş önyargılara sahip. fatih hoca farklı insanlara ve kültürlere saygı duyarken, bizim de bu kadar kültürümüzden biri olması onu çok farklı kılıyor.
    lakin fatih hocanın geliştirmesi gereken son bir özelliği kaldı. o da iletişim. bu sadece fatih hocanın değil millet olarak hepimizin problemi. fakat fatih hocanın konumu itibariyle bu iletişim beceriksizliği çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. öncelikle şu kabulü yaparak başlayalım. fatih terim gelmiş geçmiş en kariyerli teknik direktördür. ancak bu kariyerine rağmen kariyerini çok ciddi risklere sokmuş bir insandır. bunların sebebi de hep iletişimsizlik olmuştur.

    ilki çok güzel giden, ligi domine ettiğimiz, şampiyonlar liginde biz buraya aitiz diye coştuğumuz zaman ünal aysalla arasında gerçekleşti. burada haklı, haksız tartışması açmak istemiyorum. odaklandığım konu çok daha farklı. ünal aysalla bir sorun varsa, bunu onunla çözmek yerine hasır altı etme yoluna gidildi. sonra sorun çözülemeyecek bir aşamaya geldiğinde galatasaray ile yollarını ayırdı. yıldırım demirören ile sözleşme imzalayarak galatasaray taraftarının büyük bir kısmını karşısına aldı. burada eleman lafından, ayrılığa oradan çok sonralara kadar kimse ne olup bittiğini birincil ağızdan öğrenemedi. hep gazeteler üzerinden mışlı, mişli ifadelerle, ama doğru ama yanlış haberlerle süreci anlamaya çalıştık. malesef sorun olduğunda çıkıp tüm süreci nesnel olarak kamuoyu ile paylaşma huyu hocamızın yok. illa çıkıp anlatmasına gerek yok, sakince kronolojik olarak olayları anlatan bir metni kamuoyu ile paylaşsa bu da kafidir. hoca iletişim yolu olarak imayı çok kullanıyor ve meseleleri anlatmaktan kaçınıyor. bu türk basını gibi güzide bir basının olduğu ülkede çok kötü yerlere gidiyor.

    ikinci iletişimsizlik başarısı arda turan ile alakalı olan konudur. yine kim haklı kim haksız meselesine girmek istemiyorum. burada sorun şu: eğer sorun halledilememişse, çıkıp tüm olayları dümdüz, imasız bir şekilde anlatmazsanız, medyanın bunları yazmasının önüne, medyanın yalan uydurmasının önüne geçemezsiniz. bir yılı aşan bir sürede çıkıp, şöyle şöyle oldu diye durumu iki taraf anlatsa, herkes kendi vicdanına göre kararı verir, insanların aklında soru işareti kalmaz. bu karşılıklı iletişim sorunundan sonra en kariyerli teknik direktör ile en kariyerli futbolcu, kariyerlerini bitirme noktasına getirdi. balık hafızalı olmamak gerekiyor. eğer arda turanın maliyeti yüksek olmasa, dursun özbek arda turanı transfer edecekti. arda geldiği için fatih hoca gelmeyecek, arda ile şampiyon olsaydık, bugün arda turanın yaşadığını fatih hoca yaşayacaktı. tüm bunlar incir kabuğunu doldurmayacak meselelerin, iletişim başarısızlığıyla büyümesinden kaynaklı oldu.

    bu kadar uzun bu meseleleri anlatmamın sebebi nedir? malesef bu dönemde de iletişimsizlik emareleri kendini gösteriyor. son bir haftadır olan sürece bakarsak. son dk. yapılan transferler, gün verilerek gelecek denilen oyuncunun gelmemesi. tabii ki yapılacak transferleri açıklayıp, fiyatını yükseltelim demiyorum. benim dediğim olan olaylardan sonra çıkıp, tüm süreci nesnel bir biçimde kamuoyu ile paylaşmak zorundalar. bu ülkede tek gündemi galatasaray olan milyonlar var. eğer yönetim ya da teknik direktör tarafından bilgilendirilmezse atılan tweete de inanır. yapılan sahte habere de inanır. galatasaray kimse karışmasın biz halleceğiz mantığıyla yönetilebilecek kadar ufak bir kulüp değil. hep kurumsallaşmadan bahsediliyor. eğer kurumsallaşma olacaksa ilk adım taraftar ile olan iletişim olmalıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın