19706
19 ağustos 2018 galatasaray göztepe maçında sonraki basın toplantısında fatih terim hocamızın badou ndiaye'nin kadroya katıldığını, 1 adet stoper, 1 adet sol bek, 1 adet santrafor için çalışmalara devam ettiklerini açıklandığı futbol takımı.
özellikle santrafor konusunda fatih terim çok ciddi. üstelik bafetimbi gomis'in takımda tutulup yeni bir santrafor istediği ortada. yani bugün gomis'i satmak demek, hocamızın takım kadrosu kurgusuna göre 2 tane santrafor transfer etmemiz anlamına geliyor. hatta bence hocanın kafasında stoperden bile daha öncelikli olabilir santrafor konusu. çünkü hoca, "ilk geldiğim andan beri 1 santrafora ihtiyacımız olduğunu söyledim" dedi aynı açıklamalarda.
bu bizi şuraya getiriyor. hoca, defansif zafiyetin hücumda başladığını düşünüyor olabilir. topu ileride tutamayan santraforlara sahibiz. ne bafe ne de eren böyle oyuncular değil. santraforun ileride en azından iki üç saniye top tutması ve tuttuğu bu topu olumlu kullanması çok önemli. hücumsal olarak önemli zaten de, defansif olarak da önemli.
1. topu sizin kalenizden uzak olduğu müddetçe, topu kaybetseniz bile, topu geri kazanmak için hamle şansınız veya savunmaya yerleşme şansınız artar.
2. santrafor topu tutuyorsa, sizin merkez oyuncularınız rakip kaleye yakınlaşır. aynı şekilde bekleriniz de. beklere sonra gelelim. yani rakip takım oyuncuları kendi yarı alanında sıkışmaya başlar. kaptırılan topun katetmesi gereken mesafe artar. bu genellikle, eğer tek hamlede forvet oyuncularınız ile buluşturmak istiyorsanız, uzun ve yüksek top olur. bu toplara müdahale ve savunma şansınız oldukça yüksek.
eğer oyun sıkışmışsa, topu daha geniş ve rahat bir pozisyonda olan orta sahaya geri oynarsınız. aynı oyun sürer gider. işin savunma kısmını çok rahatlatır. çünkü, orta sahada kaptırdığınız topun ani atağa dönüşme riskini oldukça azaltırsınız.
3. dediğim gibi santrafor topu tutunca, kanat forvetlerinizin merkeze yaklaşmasını beklersiniz. bu sefer stoperlerin birinin kucağında diğerinin göz hapsinde olan santrafor rahatlar. rakip takımın, enlemesine defans çizgisi daralmaya başlar. çünkü bek oyuncusu da stopere, merkeze yaklaşmak zorunda kalır. bu halde, sizin bek oyuncunuza kanat bölgesinde bir alan açılır. sizin bek oyuncunuzu takip etmek zorunda olacak olan rakip kanat/forvet oyuncuları geriye gelmek zorunda kalır. sonuç olarak kontra atak riskini yine azaltmış olursunuz.
süper ligde bu ileride top tutma işini en iyi emmanuel adebayor yapıyor. hem top tutuyor hem servis yapıyor. ikinci sırada aroune kone geliyor ki, onun top tutma özelliği daha çok olmasının yanında, servis özelliği çok daha az.
fatih terim ise böyle oyuncularla oynamayı pek sever. johan elmander, didier drogba vesaire... bence en iyi oyunlarımızı bu iki oyuncu takımlarımızdayken oynuyorduk.
işin yerleşik savunma tarafında, zaten son maçlarımızı izlediğinizde pozisyon vermediğimizi görürsünüz. tabii, henüz o seviyede, yani bizi yerleşik savunma oynatacak bir takımla oynamadık. ortada elle tutulur, güvenilir bir gözlem verisi yok.
bu ara takımın geçişlerdeki savunma zafiyetine takık durumdayım.
özellikle santrafor konusunda fatih terim çok ciddi. üstelik bafetimbi gomis'in takımda tutulup yeni bir santrafor istediği ortada. yani bugün gomis'i satmak demek, hocamızın takım kadrosu kurgusuna göre 2 tane santrafor transfer etmemiz anlamına geliyor. hatta bence hocanın kafasında stoperden bile daha öncelikli olabilir santrafor konusu. çünkü hoca, "ilk geldiğim andan beri 1 santrafora ihtiyacımız olduğunu söyledim" dedi aynı açıklamalarda.
bu bizi şuraya getiriyor. hoca, defansif zafiyetin hücumda başladığını düşünüyor olabilir. topu ileride tutamayan santraforlara sahibiz. ne bafe ne de eren böyle oyuncular değil. santraforun ileride en azından iki üç saniye top tutması ve tuttuğu bu topu olumlu kullanması çok önemli. hücumsal olarak önemli zaten de, defansif olarak da önemli.
1. topu sizin kalenizden uzak olduğu müddetçe, topu kaybetseniz bile, topu geri kazanmak için hamle şansınız veya savunmaya yerleşme şansınız artar.
2. santrafor topu tutuyorsa, sizin merkez oyuncularınız rakip kaleye yakınlaşır. aynı şekilde bekleriniz de. beklere sonra gelelim. yani rakip takım oyuncuları kendi yarı alanında sıkışmaya başlar. kaptırılan topun katetmesi gereken mesafe artar. bu genellikle, eğer tek hamlede forvet oyuncularınız ile buluşturmak istiyorsanız, uzun ve yüksek top olur. bu toplara müdahale ve savunma şansınız oldukça yüksek.
eğer oyun sıkışmışsa, topu daha geniş ve rahat bir pozisyonda olan orta sahaya geri oynarsınız. aynı oyun sürer gider. işin savunma kısmını çok rahatlatır. çünkü, orta sahada kaptırdığınız topun ani atağa dönüşme riskini oldukça azaltırsınız.
3. dediğim gibi santrafor topu tutunca, kanat forvetlerinizin merkeze yaklaşmasını beklersiniz. bu sefer stoperlerin birinin kucağında diğerinin göz hapsinde olan santrafor rahatlar. rakip takımın, enlemesine defans çizgisi daralmaya başlar. çünkü bek oyuncusu da stopere, merkeze yaklaşmak zorunda kalır. bu halde, sizin bek oyuncunuza kanat bölgesinde bir alan açılır. sizin bek oyuncunuzu takip etmek zorunda olacak olan rakip kanat/forvet oyuncuları geriye gelmek zorunda kalır. sonuç olarak kontra atak riskini yine azaltmış olursunuz.
süper ligde bu ileride top tutma işini en iyi emmanuel adebayor yapıyor. hem top tutuyor hem servis yapıyor. ikinci sırada aroune kone geliyor ki, onun top tutma özelliği daha çok olmasının yanında, servis özelliği çok daha az.
fatih terim ise böyle oyuncularla oynamayı pek sever. johan elmander, didier drogba vesaire... bence en iyi oyunlarımızı bu iki oyuncu takımlarımızdayken oynuyorduk.
işin yerleşik savunma tarafında, zaten son maçlarımızı izlediğinizde pozisyon vermediğimizi görürsünüz. tabii, henüz o seviyede, yani bizi yerleşik savunma oynatacak bir takımla oynamadık. ortada elle tutulur, güvenilir bir gözlem verisi yok.
bu ara takımın geçişlerdeki savunma zafiyetine takık durumdayım.