280
yeni sezon için -şampiyonlar ligi de olduğu düşünülürse- maç önü ve sonu programlarının kalitesini arttırma çalışmaları yapmaları gerekmekte.
aman her şey yolunda, süper bir lig, muhteşem maçlar kıvamında yorumları bırakıp; daha samimi daha dolu içerikli yayınlar yaparak başlamalılar. bir kere at koşturur gibi yapılan bein programları izleyiciyi yoruyor ve hiçbir içerik sağlamıyor. saman yemek gibi bir şey.
bunun için de altı dolu spor yorumcularıyla anlaşmaları gerekiyor. kulüpleri/camiaları hoş tutacağım diye eski futbolcularla işi kotaramıyorsunuz. elbette bülent kaptanı izlemeyi ben de seviyorum ama belli bir ölçüde. daha dolu yorumcuların yanında veya farklı formatlarda olabilir. ama bütün yayınları tuncay, tümer, bülent kaptan ile götürmeye çalışınca olmuyor, kurtarmıyor.
bence en önemlisi eleştirmekten korkmayın. oyunu eleştirin, kötü futbolu eleştirin, teknik direktörleri eleştirin. zülfüyare dokunun. sarı metini eğilip bükülürken görmek hoş olmuyor çünkü. yarım ağız "eh iştelerine" maruz kalmak gerçekten kötü. saçma da olsa düşüncelerini duymak isterim seyirci olarak. çok ağır bir otosansür uyguluyor bein çalışanları.
çok popüler olduğu için örnek vereyim. ali ece gibi adamlar da olmalı bünyesinde. sev sevme, mehmet demirkol gibi konuşmasını bilen adamlar da olmalı. ne bileyim hıncal uluç gibiler de...
zira güllük gülistanlık anlayışınız çileden çıkarıyor bazen. üstelik bunu iki kelimeyi bir araya getiremeyen futbolcu eskileriyle yapmaya çalışmanız daha da kötü görünüyor. yeni sezonda; enerjinizi paraları olmadığı için sağda solda kaçak yayın izlemeye çalışan girişimci gençleri sobelemeye harcayacağınıza, aldığınız "yüksek" meblağları icraate çevirmeye harcamanız dileğiyle...
aman her şey yolunda, süper bir lig, muhteşem maçlar kıvamında yorumları bırakıp; daha samimi daha dolu içerikli yayınlar yaparak başlamalılar. bir kere at koşturur gibi yapılan bein programları izleyiciyi yoruyor ve hiçbir içerik sağlamıyor. saman yemek gibi bir şey.
bunun için de altı dolu spor yorumcularıyla anlaşmaları gerekiyor. kulüpleri/camiaları hoş tutacağım diye eski futbolcularla işi kotaramıyorsunuz. elbette bülent kaptanı izlemeyi ben de seviyorum ama belli bir ölçüde. daha dolu yorumcuların yanında veya farklı formatlarda olabilir. ama bütün yayınları tuncay, tümer, bülent kaptan ile götürmeye çalışınca olmuyor, kurtarmıyor.
bence en önemlisi eleştirmekten korkmayın. oyunu eleştirin, kötü futbolu eleştirin, teknik direktörleri eleştirin. zülfüyare dokunun. sarı metini eğilip bükülürken görmek hoş olmuyor çünkü. yarım ağız "eh iştelerine" maruz kalmak gerçekten kötü. saçma da olsa düşüncelerini duymak isterim seyirci olarak. çok ağır bir otosansür uyguluyor bein çalışanları.
çok popüler olduğu için örnek vereyim. ali ece gibi adamlar da olmalı bünyesinde. sev sevme, mehmet demirkol gibi konuşmasını bilen adamlar da olmalı. ne bileyim hıncal uluç gibiler de...
zira güllük gülistanlık anlayışınız çileden çıkarıyor bazen. üstelik bunu iki kelimeyi bir araya getiremeyen futbolcu eskileriyle yapmaya çalışmanız daha da kötü görünüyor. yeni sezonda; enerjinizi paraları olmadığı için sağda solda kaçak yayın izlemeye çalışan girişimci gençleri sobelemeye harcayacağınıza, aldığınız "yüksek" meblağları icraate çevirmeye harcamanız dileğiyle...