15030
hoca'nin taktik bilmedigi, gazla calistigi safsatalarina eminim burada bircok yazar renkdasim defalarca cevap vermistir. ben de ozellikle kaideyi taciz eden istisna'nin (bkz: 4-1-4-1 asimetrik/#2360690) ve hagi'nin topugu'nun (bkz: marcello lippi/#2365565) entryleri uzerine fatih hoca'nin taktik anlayisi uzerine kisaca bir seyler karalamak istedim.
kaideyi taciz eden istisna entrysini fatih hoca'nin taktik anlayisinin sepp piontek, carlos bilardo ve arrigo sacchi'nin bir kompozisyonu oldugu seklinde bitirmis. ben de bu isimlere ek olarak hagi'nin topugu'nun entrysinde bahsettigi marcello lippi'yi eklemek istiyorum. zira hoca'nin ozellikle ilk iki sezonunda takimi oynattigi 3-5-2 duzeni sepp piontek'ten izler tasisa da 98-99 ve 99-00 yillari lippi'nin juventus'una cok benzemektedir. hagi'nin zidane rolunde serbest olarak oynayarak forveti uclemesi, beklerin ileri cikip suat'in defansin onunde capa olarak beklemesi, emre ve okan ile yaratilan dinamik orta saha vs. hepsi lippi'nin taktigiyle bire bir ortusuyor. burada hoca lippi'den esinlenmis gibi duruyor, ki bu kotu bir sey degil. hem avrupa futbolunu ve trendleri takip ettigini, orada gozlemledigi taktikleri de kendi takimina uygun bir sekle sokup uygulayabildigini gosterir.
bu arada andrea pirlo'nun biyografisinde bahsettigi fatih terim anilari sosyal medyada, ozellikle de galatasaray ve fatih terim dusmanlari tarafindan epey malzeme yapildi ve maalesef bazi galatasaray taraftari da bu goygoya katildi (ki bence bu kesim 96-00 doneminde portakalda vitamin olan yeni nesil gs taraftarlariydi cogunlukla, cunku 96 yilindan itibaren futbolu bilincli izlemis bir gs tafartarinin her ne kadar fatih terim'den haz etmese de onu bu tur asagilayacak hareketlerde bulunmayacagini dusunuyorum). fatih terim'in taktik bilmedigi mevzusu da pirlo'nun biyografisinde kabaca "taktik tahtasina surekli oklar cizerdi, en sonunda tahtada cizgilerden baska bir sey secilemez olurdu" diye anlatmasindan ileri geliyor, biraz da uefa kupasi belgeselinde hoca'nin "taktik maktik yok, bam bam bam! demesinden. halbuki iq'su iki haneli olan ve herhangi bir madde bagimliligi bulunmayan normal bir insan, fatih terim'in orada ofsayt taktigi uygulanmamasi ve defansin hucumcularla birebir oynamasini istedigini anlar.
neyse konu dagildi... pirlo'ya donersek, belki de hoca'nin verdigi taktikleri anlayacak zeka ve/veya futbol bilgisi genc pirlo'da henuz mevcut degildi o donem. bugun matematik altyapisi olmayan birine tutup da fizik denklemlerinin turetilmesini gostersek, tahtadaki garip sembollere bakip muhtemelen pirlo'nun verdigi tepkiyi verir. lakin bu o denklemlerin yanlis, ya da bilim insaninin bilgisiz oldugunu gostermez, tam tersine bizim eksigimizi yuzumuze vurur.
yani hoca teknik taktik de bilir, ustune ustluk de tam bir "winner"'dir. 2002-2003 sezonu haricinde isi sonuna kadar goturup de kaybettigi yoktur. bugun iki aforizma ufurenlerin filozof, konya-fb hattinda radara yakalanmadan is tutamayanlarin tecrubeli hoca, belediye takimlariyla hasbelkader sampiyonluk yarisina girenlerin taktik deha sayildigi yerde kendisi olsa olsa rinus michels'tir, arrigo sacchi'dir, alex ferguson'dur. bize de kendisini ne olursa olsun desteklemek duser.
kaideyi taciz eden istisna entrysini fatih hoca'nin taktik anlayisinin sepp piontek, carlos bilardo ve arrigo sacchi'nin bir kompozisyonu oldugu seklinde bitirmis. ben de bu isimlere ek olarak hagi'nin topugu'nun entrysinde bahsettigi marcello lippi'yi eklemek istiyorum. zira hoca'nin ozellikle ilk iki sezonunda takimi oynattigi 3-5-2 duzeni sepp piontek'ten izler tasisa da 98-99 ve 99-00 yillari lippi'nin juventus'una cok benzemektedir. hagi'nin zidane rolunde serbest olarak oynayarak forveti uclemesi, beklerin ileri cikip suat'in defansin onunde capa olarak beklemesi, emre ve okan ile yaratilan dinamik orta saha vs. hepsi lippi'nin taktigiyle bire bir ortusuyor. burada hoca lippi'den esinlenmis gibi duruyor, ki bu kotu bir sey degil. hem avrupa futbolunu ve trendleri takip ettigini, orada gozlemledigi taktikleri de kendi takimina uygun bir sekle sokup uygulayabildigini gosterir.
bu arada andrea pirlo'nun biyografisinde bahsettigi fatih terim anilari sosyal medyada, ozellikle de galatasaray ve fatih terim dusmanlari tarafindan epey malzeme yapildi ve maalesef bazi galatasaray taraftari da bu goygoya katildi (ki bence bu kesim 96-00 doneminde portakalda vitamin olan yeni nesil gs taraftarlariydi cogunlukla, cunku 96 yilindan itibaren futbolu bilincli izlemis bir gs tafartarinin her ne kadar fatih terim'den haz etmese de onu bu tur asagilayacak hareketlerde bulunmayacagini dusunuyorum). fatih terim'in taktik bilmedigi mevzusu da pirlo'nun biyografisinde kabaca "taktik tahtasina surekli oklar cizerdi, en sonunda tahtada cizgilerden baska bir sey secilemez olurdu" diye anlatmasindan ileri geliyor, biraz da uefa kupasi belgeselinde hoca'nin "taktik maktik yok, bam bam bam! demesinden. halbuki iq'su iki haneli olan ve herhangi bir madde bagimliligi bulunmayan normal bir insan, fatih terim'in orada ofsayt taktigi uygulanmamasi ve defansin hucumcularla birebir oynamasini istedigini anlar.
neyse konu dagildi... pirlo'ya donersek, belki de hoca'nin verdigi taktikleri anlayacak zeka ve/veya futbol bilgisi genc pirlo'da henuz mevcut degildi o donem. bugun matematik altyapisi olmayan birine tutup da fizik denklemlerinin turetilmesini gostersek, tahtadaki garip sembollere bakip muhtemelen pirlo'nun verdigi tepkiyi verir. lakin bu o denklemlerin yanlis, ya da bilim insaninin bilgisiz oldugunu gostermez, tam tersine bizim eksigimizi yuzumuze vurur.
yani hoca teknik taktik de bilir, ustune ustluk de tam bir "winner"'dir. 2002-2003 sezonu haricinde isi sonuna kadar goturup de kaybettigi yoktur. bugun iki aforizma ufurenlerin filozof, konya-fb hattinda radara yakalanmadan is tutamayanlarin tecrubeli hoca, belediye takimlariyla hasbelkader sampiyonluk yarisina girenlerin taktik deha sayildigi yerde kendisi olsa olsa rinus michels'tir, arrigo sacchi'dir, alex ferguson'dur. bize de kendisini ne olursa olsun desteklemek duser.