353
2,5 yıl nihayetinde beklediğimiz dursun aydın özbek yönetimi 'nin düşüşünün ve 3 eksikle * gittiğimiz 22 ocak 2018 kayserispor galatasaray maçı ' ndan 3 puanla dönmemizin sevincini başkanın bugün mazbatasını aldıktan sonra şahsım adına sona erdirdim. artık başkan hakkında net donelere vurgu yapabiliriz.
öncelikle dursun aydın özbek 'in yerine kendisinin seçilmesinin en büyük sebebi, dursun özbek'in yapmayacağını ifade ettiği olağan mayıs'ta yapılacak genel kurulun önünü açacağının, genel kurulu yapacağının sözünü vermesidir. bunun sözünü vermeseydi, kesinlikle seçil(e)mezdi. o da bunun farkındadır ve mayıs'ta veya en geç haziran başında genel kurul olacaktır. ikincil olarak da dursun özbek bu ani seçim kararını aldığında camia, taraftarlar olarak hepimiz ya fatih terim'i istemeyenleri ayıklamak için ya da yönetimini zayıf bulup önemli revizyonlara gideceğini düşündük. fakat liste açıklandığında tam bir hayal kırıklığı oldu herkes için, birkaç göstermelik revize dışında neredeyse aynı yönetim listesini verdi. bu durumdan sonra olayın bir baskın seçim olduğu, * mayıs kongresini atlatmak ve 3 yıl daha başkanlığı garantilemek için yapılacağı anlaşıldı. burada mustafa cengiz çok doğru hamleler yaptı, taraftar tarafından da kabul görecek yeni yüzleri aldı yönetimine ve daha önemlisi sportif anlamda pasif isimlerdense albayrak, burak elmas gibi isimleri duyurdu, haldun üstünel de eklenecek bu ikiliye ilerde. bu çok önemli 2 kırılma noktası, kendisine başkanlık yolunu ardına kadar açtı. bu 2 olgu olmadan seçime girilseydi, dursun özbek tahmini bir 500-600 oy farkla alırdı çünkü mustafa cengiz ne kadar tanınsa da bir adnan öztürk , ali dürüst veya haluk ulusoy gibi bir figür de olamadı kulüp içinde.
yönetimsel kısma gelirsek, ben kendisinden bu mayıs'a veya en geç haziran'a kadar olan periyotta, duygun yarsuvatvari bir yönetim bekliyorum. sportif olaylara müdahil olmaz, orayı abdurrahim albayrak , burak elmas ve haldun üstünel yürütür, kendisi ve diğer üyeler de kısa vadeli kaynak üretmeye, vadesi gelmiş borçları kapatmaya çalışır ve hedefledikleri bazı projelerin temellerini camianın önüne koyabilirler. (u: mesela basketbol ve voleybol a.ş.'nin kurulması gibi. gs store'un müşteri memnuniyetine, taraftarlarımızın memnuniyetine göre yeniden yapılandırılması gibi.) sportif açıdan duygun yarsuvat gibi bir yönetim sergileyeceğini düşünmeme rağmen onun gibi aday değilim sadece idareci olacağım mayıs'a kadar diye de olacağını sanmıyorum, her halükarda aday değiliz gibi bir durum olmayacaktır. camiayı memnun ederlerse, birden tepki gelmezse mayıs'ta da aday olacaktır mustafa cengiz. futbolda şampiyonluğa ulaşırsak kendisinin elinin o açıdan da kuvvetli olacağını düşünüyorum, dursun özbek gibi de kurumsal anlamda da batırmazsa bu sefer 3 seneliğine seçilip daha rahat bir çalışma ortamı bulacağını düşünüyorum. burada benim bu kadar kısa sürede başkandan çok ütopik beklentilerim yok, spor yöneticiliği bağlamında ben dursun özbek'ten çok da farklı olduğunu düşünmüyorum, orada güvencem olarak albayrak-burak elmas var farklı olarak. dursun özbek'in kendisi gibi ekibi de pasifti ve bu işi bilmiyordu sportif anlamda. fatih hoca ile birlikte mükemmel çalışma ortamı bulacaktır albayrak-burak elmas ikilisi. o yüzden başkan işi onlara bıraksın, kendisi sadece işin gerektiğinde masabaşı kısmıyla ilgilensin, kulübün hakkını dursun özbek gibi pasif kalarak yedirmesin yeterli şu noktada. mayıs'ta da umarım bırakacaksa da şampiyon bir galatasaray bırakır umarım. her halükarda spekülasyonlarla taraftarı umutlandırıp, adayım olacağım olacağım diyip diyip kaçanlardansa kendisi aday olmuş ve bu kararının arkasında durmuştur bütün camianın umutsuzluğuna rağmen. sırf bu açıdan, aday olup seçilip bizi dursun özbek'ten kurtardığı için dahi teşekkür edilesidir. ama yönetimsel açıdan da romantize edip aşırı bir övgüye gerek yok şu anda. aynı şekilde yergiye de. şu noktada dursun özbek'ten belirgin en önemli farkı, sportif ekibinin dursun özbek'in sportif ekibine kıyasla katbekat daha fazla güven vermesidir. eğer dursun özbek seçilseydi, mesela geçen yıl gibi fahiş hakem hatalarıyla şampiyonluğu kaptırmamız işten bile değildi. bizi federasyon' da hiçbir zaman kararlı bir şekilde savunamadı, tepkileri yarımağız yazılı ve sözlü tepkilerden öteye gidemedi. hakkımızı yiyen hakemlerin hepsi 6-7 maçlık aralardan sonra tekrarlarca atandılar ve hakkımızı yemeye devam ettiler. bunlarla mücadele edeceğine taraftarların tepkisini önlemek için florya'ya toma ları çekmeyi yeğ gördü. o da bunun farkında olacak ki bu baskın seçimi yaptı, mayıs'ta şampiyonluk kaçtığında şansının daha düşük olacağını düşünüp proje, riva-florya, fatih terim, muhalefetin pratikte işlevsiz kalması gibi donelerle kazanacağını düşüneceği bir erken seçime gitti ama planı elinde patladı.
öncelikle dursun aydın özbek 'in yerine kendisinin seçilmesinin en büyük sebebi, dursun özbek'in yapmayacağını ifade ettiği olağan mayıs'ta yapılacak genel kurulun önünü açacağının, genel kurulu yapacağının sözünü vermesidir. bunun sözünü vermeseydi, kesinlikle seçil(e)mezdi. o da bunun farkındadır ve mayıs'ta veya en geç haziran başında genel kurul olacaktır. ikincil olarak da dursun özbek bu ani seçim kararını aldığında camia, taraftarlar olarak hepimiz ya fatih terim'i istemeyenleri ayıklamak için ya da yönetimini zayıf bulup önemli revizyonlara gideceğini düşündük. fakat liste açıklandığında tam bir hayal kırıklığı oldu herkes için, birkaç göstermelik revize dışında neredeyse aynı yönetim listesini verdi. bu durumdan sonra olayın bir baskın seçim olduğu, * mayıs kongresini atlatmak ve 3 yıl daha başkanlığı garantilemek için yapılacağı anlaşıldı. burada mustafa cengiz çok doğru hamleler yaptı, taraftar tarafından da kabul görecek yeni yüzleri aldı yönetimine ve daha önemlisi sportif anlamda pasif isimlerdense albayrak, burak elmas gibi isimleri duyurdu, haldun üstünel de eklenecek bu ikiliye ilerde. bu çok önemli 2 kırılma noktası, kendisine başkanlık yolunu ardına kadar açtı. bu 2 olgu olmadan seçime girilseydi, dursun özbek tahmini bir 500-600 oy farkla alırdı çünkü mustafa cengiz ne kadar tanınsa da bir adnan öztürk , ali dürüst veya haluk ulusoy gibi bir figür de olamadı kulüp içinde.
yönetimsel kısma gelirsek, ben kendisinden bu mayıs'a veya en geç haziran'a kadar olan periyotta, duygun yarsuvatvari bir yönetim bekliyorum. sportif olaylara müdahil olmaz, orayı abdurrahim albayrak , burak elmas ve haldun üstünel yürütür, kendisi ve diğer üyeler de kısa vadeli kaynak üretmeye, vadesi gelmiş borçları kapatmaya çalışır ve hedefledikleri bazı projelerin temellerini camianın önüne koyabilirler. (u: mesela basketbol ve voleybol a.ş.'nin kurulması gibi. gs store'un müşteri memnuniyetine, taraftarlarımızın memnuniyetine göre yeniden yapılandırılması gibi.) sportif açıdan duygun yarsuvat gibi bir yönetim sergileyeceğini düşünmeme rağmen onun gibi aday değilim sadece idareci olacağım mayıs'a kadar diye de olacağını sanmıyorum, her halükarda aday değiliz gibi bir durum olmayacaktır. camiayı memnun ederlerse, birden tepki gelmezse mayıs'ta da aday olacaktır mustafa cengiz. futbolda şampiyonluğa ulaşırsak kendisinin elinin o açıdan da kuvvetli olacağını düşünüyorum, dursun özbek gibi de kurumsal anlamda da batırmazsa bu sefer 3 seneliğine seçilip daha rahat bir çalışma ortamı bulacağını düşünüyorum. burada benim bu kadar kısa sürede başkandan çok ütopik beklentilerim yok, spor yöneticiliği bağlamında ben dursun özbek'ten çok da farklı olduğunu düşünmüyorum, orada güvencem olarak albayrak-burak elmas var farklı olarak. dursun özbek'in kendisi gibi ekibi de pasifti ve bu işi bilmiyordu sportif anlamda. fatih hoca ile birlikte mükemmel çalışma ortamı bulacaktır albayrak-burak elmas ikilisi. o yüzden başkan işi onlara bıraksın, kendisi sadece işin gerektiğinde masabaşı kısmıyla ilgilensin, kulübün hakkını dursun özbek gibi pasif kalarak yedirmesin yeterli şu noktada. mayıs'ta da umarım bırakacaksa da şampiyon bir galatasaray bırakır umarım. her halükarda spekülasyonlarla taraftarı umutlandırıp, adayım olacağım olacağım diyip diyip kaçanlardansa kendisi aday olmuş ve bu kararının arkasında durmuştur bütün camianın umutsuzluğuna rağmen. sırf bu açıdan, aday olup seçilip bizi dursun özbek'ten kurtardığı için dahi teşekkür edilesidir. ama yönetimsel açıdan da romantize edip aşırı bir övgüye gerek yok şu anda. aynı şekilde yergiye de. şu noktada dursun özbek'ten belirgin en önemli farkı, sportif ekibinin dursun özbek'in sportif ekibine kıyasla katbekat daha fazla güven vermesidir. eğer dursun özbek seçilseydi, mesela geçen yıl gibi fahiş hakem hatalarıyla şampiyonluğu kaptırmamız işten bile değildi. bizi federasyon' da hiçbir zaman kararlı bir şekilde savunamadı, tepkileri yarımağız yazılı ve sözlü tepkilerden öteye gidemedi. hakkımızı yiyen hakemlerin hepsi 6-7 maçlık aralardan sonra tekrarlarca atandılar ve hakkımızı yemeye devam ettiler. bunlarla mücadele edeceğine taraftarların tepkisini önlemek için florya'ya toma ları çekmeyi yeğ gördü. o da bunun farkında olacak ki bu baskın seçimi yaptı, mayıs'ta şampiyonluk kaçtığında şansının daha düşük olacağını düşünüp proje, riva-florya, fatih terim, muhalefetin pratikte işlevsiz kalması gibi donelerle kazanacağını düşüneceği bir erken seçime gitti ama planı elinde patladı.
