13731
derbi yenilgisi sonrasında mevcut teknik direktörümüz tudor'dan ziyade kendisi gündem olmuştur. beşiktaş'ın attığı üç gole bakalım, birisi olmayan pozisyondan geldi, muslera patladı yani. diğeri defanstan sekip, bomboş pozisyondaki adamın önüne düştü ve ona da sadece vurmak kaldı, diğeri de serdar ile maicon'un ruhunu teslim etmesinden dolayı oluştu. bu üç pozisyonu çıkarırsak, muslera'nın yediği ilk golün yarattığı psikolojik çöküntü nedeniyle on dakika boyunca anlamsız pozisyonlar verdik. işte teknik direktörün mahareti burada ortaya çıkıyor. ilk yarı bir halt oynatmadigimiz beşiktaş, bir anda üstümüze çullanmaya başladı ve on dakika altı pasın önünde top çevirdiler. ben saçımı, başımı yolarken tudor efendi suyunu yudumluyordu. ayhan efendi de saçını düzeltiyordu. işte fatih terim demek, o psikolojik baskıyı yaşamamak demek. bu adamları olimpiyatta sahaya döken takımın başında fatih hoca vardı. emin olun bjk derbisinde takımın başında olsaydı, ilk yarıda maçı koparmıştık. çünkü hiçbir halt oynamayan, "ver topu kaaarejmaya, o da ortalasın" şeklinde takılan şu pasif beşiktaş'ı, başımıza bela etti. sosyal hayatı hile zehir ettin ulan bize tudor efendi! fatih hoca demek, 8 senede 6 şampiyonluk demek. dursun şunu iyi bilsin, köprüden önceki son çıkışta kendisi. bir sonraki derbiye kadar iyi gitse ne olur bu takım? ya da tudor ile cl'ye katılsa ne olur? grupta sonunculuğu bile çok görür bu adam bu kafayla bize..
