4941
maalesef kredisini tüketti. bu dakikadan sonra takımın başında kalması hem bize hem kendisine zarar verecek. sorun büyük maç kaybetmesi vs. kesinlikle değil. ligde puan kaybetmemiz olası üç deplasman arka arkaya geldi ( trabzon başakşehir ve beşiktaş ). mesele bu maçların hepsinde golü yediğimizde maçın artık dönmeyeceğini bilmemiz. takım gol yedikten sonra dağılıyor ve reaksiyon gösteremiyor. özellikle 2 aralık beşiktaş galatasaray maçında 46'da muslera'nın sektirdiği topla yediğimiz golden sonra takım tamamen dağıldı. ilk yarıyı fena oynamadık, haddimizi bilerek ve deplasmanda olduğumuzu, beraberliğin işimize yaradığını bilerek oynadık. fakat cenk'in golünden sonra takımın fişi çekildi ve teknik heyet hiçbir şekilde oyuna etki edemedi. benim aklımın almadığı şey mental olarak bu kadar bitik olmamız. baktığımızda fernando, mariano, gomis , maicon, muslera gibi büyük maçları kaldırması gereken defalarca deneyimlemiş bir oyuncu grubuna sahibiz fakat adamlar yenilen golden sonra sıradan bir oyuncu grubuna dönüşüyor. sahaya karakter koyup maçı çevirebileceğimiz pozisyonlara girmeyi bırak olmadık yerlerde top kayıpları, topa basmalar, pas hataları yapıp fark yiyoruz. başakşehir beşiktaş'tan daha iyi oynadığı maçta bize 5 attı ve bu eksik kadrosuna rağmen başardıkları birşeydi. maicon adebayor yerine elia ile, denayer ise adebayor ile eşleşti ve tudor'un bu hatası ( ağır oyuncumuzu hızlı kanatla, daha çevik fakat savruk denayer'ı ise adebayor ile eşleştirmek ) bize pahalıya patladı. neyse sonuç olarak tudor iyi bir insan ve potansiyeli olan genç bir antrenör. sezon başında transfer döneminde belhanda hariç takıma oturmayan bir transferi yok ve çöplerin çoğundan kurtulduk sayesinde. ancak kendisiyle yollarımız şimdilik ayrılmalı ve kendisini bulabileceği bir takımda devam etmeli hayatına.