• 208
    önümüzde trabzon maçı olduğu için aklıma gelen, en yakınlarımın bile bilmediği, geçen sene yaşadığım bi olayı sizlere anlatayım.

    askeriyeden atılmışız. benle beraber aynı kaderi paylaştığım 3 arkadaş. halil, sinan ve yasin var yanımda. ben istanbul üniversitesi'ne, halil'le sinan yıldız teknik'e, yasin hocam da galatasaray üniversitesine kaydını yaptırmış, hepimiz yorgun bir şekilde akşam bi kafede beraber çay içiyoruz. geçen sene tam bu zamanlar işte. sinan: "beyler zaten 6 senedir koğuşta kalıyoruz bi de sivil hayatta yurtta mı kalacağız aq eve çıkalım zaten 4 kişi olduğumuz için çok dokunmaz kirayı 4'e bölünce" deyip aklımıza girdi ve hepimiz bu konuda hemfikir olunca başladık ev bakmaya. hepimizin kampüsüne yaklaşıık olarak eşit mesafede olan şirinevler muhitinde ev bakmaya başladık. 2 gün süren aramalarımız sonucunda sahibinden.com'da bi ev bulduk. 3+1 eşyalı kocaman bi ev. kira 1500. 2 kira da depozito istiyor ev sahibi. tam da 4500 civarında paramız var o zamanlar. gittik konuştuk evi beğendik. kirayı 1400'e indirdik. ev sahibi ile kira kontratını imzaladık. adam anahtarları bize verdi kalmaya başlayabilrsiniz dedi. su, elektrik ve doğlgazı ilerleyen vakitlerde üstünüze alırsınız şimdi yük olmasın size falan dedi ev sahibi. biz de yiaaa ne kadar iyi bi ev sahibimiz var diye seviniyoruz.

    neyse verdik 4500 lirayı. 10 gün falan oturduk evde. ev sahibini aramamız gerekti. arıyoruz ulaşılmıyor. neyse işi gücü vardır adamın dedik. ertesi gün yine arıyoruz yine çalmıyor, böyle bi numara bulunmamaktir diyor amkmun telefonu. allahallaa!! ertesi gün arıyoruz, yine aynı! biz de kendi kendimize heralde bizim ev sahibi fetö olaylarından içeri girdi o yüzden böyle oldu diye kendimizi kandırıyoruz.

    böyle böyle 29 gün oturduk evde. 30'uncu gün akşamı zil çaldı. açtım kapıyı bi adam. sakallı göbekli biri. dedim kimsiniz? dedi asıl sen kimsin. dedim bu evin kiracısıyız biz. dedi ben size ev falan kiralamadım. noluyor aq falan deyip orda adamla biraz tartıştım neyse içerden arkadaşlar geldi hepimiz oturduk salona. konuştuk falan. meğer bizden önceki son kiracı evden çıkmadan 15 önce evin fotoğraflarını çekip sanki evin geçrek sahibi gibisinden sahibinden.com'a koymuş. biz mallar da sazan gibi atlamışız. neyse savcılığa gittik suç duyurusunda bulunduk falan geldik eve kara kara düşünüyoruz. ne yapacağız ne edeceğiz. ev sahibine dedik ki abi görüyorsun halimizi biz yine kalmaya devam edelim depozito falan isteme kirayı sana verelim artık olan oldu dedik. yok dedi 1 ay kalmışsınız zaten evimde 1 kira + 2.000 tl de depozito isterim dedi. biz siksen veremeyiz o parayı ama zaman kazanmak için tamam abi dedik ama bize 10 gün süre ver parayı toplayalım. tamam dedi o da 10 gün sonra gelirim.

    neyse gitti adam. münakaşa ediyoruz bizimkilerle. dedim "beyler anne ben dolandırıldım bana 1000 tl gönderin falan diyemem kusura bakmayın" dedim. halil ve sinan da aynısını dedi. yasin'de siz demiyorsanız ben de demem dedi. başladık iş bakmaya. tüm işlere başvurduk. yağmur organizasyon diye bi şirket çağırdı beni görüşmek için. neyse gittim ordaki adamla konuştuk falan baya sevdi beni. lafın arasında benim ev arkadaşlarım da iş arıyor onlar da gelebilir mi diye sordum. "hepsine var iş ya çağır gelsinler" dedi. hemen yapıştım telefona çağırdım. yevmiye 60 tl'ye anlaştık.

    abartısızı söylüyorum 9 gün boyunca it gibi dedeman, hilton, shearaton gibi otellerde garsonluk yaptık. milletin şarabını viskisini doldurduk ağız kokusunu çektik aq. 9. günün sonunda baktığımızda totalde 2000 tl'miz vardı. okulu falan unutmuştuk vizelere falan girmiyoruz. ama oturduğumuz evde kalma gibi bi fikrimiz'de yoktu. 9. günün sonunda oturduğumuz eve yürüme mesafesinde olan bahçelievler muhitinden bi ev bulduk. eşyasız. adam 1200 kira, 1200'de depozito istiyor. etti 2400. e amk bizim yine o kadar paramız yok. adama "abi sen evi kimseye verme biz yarın geleceğiz yanına tutacağız bu evi ama sakın verme kimseye" dedik. 500-600 lira para lazım.

    ertesi gün de cimbomun trabzon maçı var. dedim beyler benim bi fikrim var. gidelim bim'den kaşar, sandviç ekmeği, domates, kornişon, marul falan bir şeyler alıp sandviç yapalım maça giriş ve çıkışlarda sandviç+ ayran'ı 5 tl'den satalım. satarsak paramız çıkar satamazsak atarız buzluğa ısıtıp ısıtıp yeriz zaten dışarda yemek yiyoz paramız gidiyor falan dedim. tamam dediler gittik aldık bimden eşyaları oturduk sofraya imece usülü 140 tane sandviç yaptık malzemelerden. 140 tane de ayran. tuttuk arena'nın yolunu. köfte satan amcaların olduğu köprüye çıkarkenki yolda belli aralıklarla 4 tane tezgah kurduk birimizden kaçan birimize takılsın alsın diye. başladık deli gibi bağırmaya. kimse almıyor. adamlar yukarda köfte ekmek+ayranı 5 liraya satıyor sen nasıl satacaksın kuru sandviçi 5 liraya aq. topladım bizimkileri fiyatta indirime gidiyoruz 4 lira yaptık dedim. tamam dediler. bi kaç sattık nasıl seviniyoruz ama birileri almaya başlayınca diğerleri de almak istedi falan sürü psikolojii millet almaya başladı. " geell abicimmm şampiyonluk garantili sandviçler. ye bi tane eğer şampiyon olmazsak sezon sonu paran iadeee!!!! muslera sadece burdan yiyor ağbiicimmm, ndoye'nin golü 45 santim ofsayttı orroruspu çocuğuuu hakem" diye bağıra bağıra büyük uğraşlarla 140 sandviçin 130'unu sattık. 130 çarpı 4'ten 520 lira kazandık. kalan 10 taneyi de eve dönerken biz yedik. evet belki görenleriniz veya hatırlayanlarınız olmuştur o mal mal bağıran çocuk bendim :(

    neyse artık paramız hazırdı. bahçelievler'deki beğendimiz evin sahibine verip o evi tuttuk. valizler diğer evde ama. 10 günümüz dolmuştu ama adam aramamıştı henüz. dedim beyler diğer eve gidip yatalım eşyasız evde nasıl uyuyacağız aq. haklısın dediler. gittik dana gibi yattık dolandırıldığımız evde. sabahına bi telefon. baktık evin sahibi.
    +gençler 10 gün oldu topladınız mı parayı?
    - topladık abi akşam gel al.
    +tamam akşam gelirim. dong!
    telefonu kapatır kapatmaz pılımızı pırtımızı toplayıp vınnnnn!. kaçtık evden :) gittik diğer eve. şu an hala o evde oturuyorum ve çok mutluyum. demem o ki istanbuldaki ilk günümde dolandırıldım ağbiler. ama farkettiyseniz o kötü günlerimizde imdadımıza galatasaray yetişti. ekmek teknemiz oldu. vallahi çok seviyoruz biz bu takımı.

    edit: dolandırıldığımız evin sahibi de bizi savcılığa vermiş evimi 45 gün gasp ettiler diye oç'a bak. bi de o yüzden polis molis uğraştık bir sürü. ama mağdur durumunda olduğumuz için bir şey çıkmadı.

    edit2: oturduğumuz evi de yavaş yavaş topladık şu an eksiğimiz yok çok şükür. bulaşık makinemiz bile var ya :)

    edit3: ikinci ev tutușumuzda adamdan tapusuna kadar istedim tabii ki. artık affeder mi jardel
App Store'dan indirin Google Play'den alın