184
maçın ilk yarısında, skor olarak hak ettiğimizi elde edemememize rağmen sezondaki en iyi performansımızı sergiledik. kasımpaşa gibi ligin en modern oyun anlayışlarından birine sahip, hızlı hücum-pas futbolu- set hücumu gibi konularda üst seviye bir ekibe karşı böyle ezici oyun sergilemek çok önemliydi ki bana kalırsa takımın kendini ispat maçıydı. ligin en hücumcu takımlarından birine maç boyunca sadece bir tane pozisyon vererek -o da uzaktan şut- üstüne de ilk yarı yüzde yetmiş maç sonu itibariyle de yüzde altmış beş oranda topa sahip olarak rüştümüzü ispat ettik.
oyunun içine dönecek olursak belki ilk izlenimde çok şuursuz bir görüntü versek de aslında maçın tamamını yüksek bilinçle oynadık. skora ihtiyacımız olan dakikalarda maicon- serdar ikilisinin çizgiye açılıp ortaya fernando'nun yerleştiği, hücumda latovlevici- tolga ve mariano- rodrigues ikililerinin korner direği ile orta saha çizgisi arasında konumlandığı bir oyun oynadık. geçen maçlardan farklı olarak da ndiaye'nin daha geride kalıp pas trafiğine ortak olduğunu, belhanda- fernando arasındaki konumundan biraz fernando'ya doğru yaklaştığını gördük. bu da hem rakibin hızlı hücumlarını kesmeyi kolaylaştırdı hem de takımımız hücuma çıkarken oyunu kanatlara kolay açtık. bunun yanında öne geçtiğimizdeyse ilk haftalarda zaman zaman gördüğümüz kaleciyi de oyuna sokarak top çevirme planına geçtik ki zaten yorulan kasımpaşa takımı bu hamlemizle beraber son enerjisini de tüketerek maçı kazanma adına şansını kaybetti. bunu da farkettiklerinden duran top ile gelmeye çalıştılar fakat orada da hata yapmadık.
yine oyunun gidişatında tolga- feghouli değişikliği de kasımpaşa takımına performans kaybettiren bir hamle oldu. ancak sinan değişikliği için aynı şeyi söyleyemeyiz zira adamı taraftar istemiyor. doğal olarak da iki taraflı sürtüşmeden kaynaklı istenilen seviyede performans alınamayacağı belli. o dakikalarda orta sahaya koray günter hamlesi yapılsa çok daha faydalı ve oyunu lehimize çevirecek bir hamle olabilirdi. bu da nazar boncuğu olsun diyelim.
bu arada süper lig seviyesinde yaklaşık olarak her oyun tarzına karşı bağışıklık kazanmış olduk bu maçla beraber. kayserispor takımı dengeli, hem savunmada hem hücumda belli bir seviyesi olan, dirençli bir takımdı ve onlara karşı ezici şekilde kazandık. ardından deplasmanda bu oyunu oynayamayacağımız iddia edildi ve osmanlıspor deplasmanında yine ezici oyun-skorla kazandık. bu sefer kapanan takımlara karşı zaafiyet göstereceğimiz konuşulsa da üçüncü hafta sanki şampiyonluk maçına çıkar gibi istekli ve on bir kişi yarı sahasına kapanan sivasspor takımını da ezerek yendik. (antalya deplasmanı futbolu yorumlamak için uygun bir maç değildi. daha az önce antalyalı bir arkadaşıma şehrin sıcaklık ve nem durumunu sordum. iki dakika açık alana çıkamıyoruz nefes alınmıyor sıcaktan ve nemden dedi ki öyle bir koşulda press futbolu oynanması mümkün değil.) son olarak da hücumcu ve ayağa pasla iyi çıkan kasımpaşa takımını mat ettik. artık önümüzdeki süreçte takımımızı çok çok farklı oyun beklemeyecek ve aşağı yukarı geçtiğimiz beş haftadaki oyunlara karşı oynayacağız.
maçtan notlar:
1) sahaya çok dengeli dağıldığımız bir maç oldu, https://i.hizliresim.com/Qp4Vmr.png +
2) rakip ceza sahasına toplam 34 orta yaptık ve muhtemelen sezonun rekoru bu sayı.
3) fernando pas ağımızın %13,1'lik kısmında rol oynarak bu alanda hem takımın hem maçın en iyi oyuncusu oldu. önceki maçlarımızdaki gibi.
4) maicon sağ bek bölgesinden sol köşe direğinin olduğu bölgeye iki tane pas atarken iki pas da isabetli oldu. maicon'un oyun kurma ve açma becerisine çok önemli bir örnek.
5) sorumluluk almıyor denilen belhanda toplam 100 kere topla buluşmayla aynı sayıdaki fernando ile beraber bu alanda lider. ayrıca oyuncu toplam 12 ikili mücadeleye girerken 7'sini kazanıyor, 2 pas arası yapıyor ve 2 de top kapma hamlesinde bulunuyor. bununla beraber de iki şut atıp bir golde asist, bir golde de asistin asistini yapıyor.
bir parantez de gomis'e açmak istiyorum. herhalde hakan şükür'ün futbolu bırakmasından bu yana en baskın performansı veren forvetimiz oldu kendisi. umarım bu performansını devam ettirip 21. şampiyonluğumuza vesile olur. gerçekten çok sevdirdi kendisini. müthiş bir insan. gerçekten müthiş. aslan yürek!
oyunun içine dönecek olursak belki ilk izlenimde çok şuursuz bir görüntü versek de aslında maçın tamamını yüksek bilinçle oynadık. skora ihtiyacımız olan dakikalarda maicon- serdar ikilisinin çizgiye açılıp ortaya fernando'nun yerleştiği, hücumda latovlevici- tolga ve mariano- rodrigues ikililerinin korner direği ile orta saha çizgisi arasında konumlandığı bir oyun oynadık. geçen maçlardan farklı olarak da ndiaye'nin daha geride kalıp pas trafiğine ortak olduğunu, belhanda- fernando arasındaki konumundan biraz fernando'ya doğru yaklaştığını gördük. bu da hem rakibin hızlı hücumlarını kesmeyi kolaylaştırdı hem de takımımız hücuma çıkarken oyunu kanatlara kolay açtık. bunun yanında öne geçtiğimizdeyse ilk haftalarda zaman zaman gördüğümüz kaleciyi de oyuna sokarak top çevirme planına geçtik ki zaten yorulan kasımpaşa takımı bu hamlemizle beraber son enerjisini de tüketerek maçı kazanma adına şansını kaybetti. bunu da farkettiklerinden duran top ile gelmeye çalıştılar fakat orada da hata yapmadık.
yine oyunun gidişatında tolga- feghouli değişikliği de kasımpaşa takımına performans kaybettiren bir hamle oldu. ancak sinan değişikliği için aynı şeyi söyleyemeyiz zira adamı taraftar istemiyor. doğal olarak da iki taraflı sürtüşmeden kaynaklı istenilen seviyede performans alınamayacağı belli. o dakikalarda orta sahaya koray günter hamlesi yapılsa çok daha faydalı ve oyunu lehimize çevirecek bir hamle olabilirdi. bu da nazar boncuğu olsun diyelim.
bu arada süper lig seviyesinde yaklaşık olarak her oyun tarzına karşı bağışıklık kazanmış olduk bu maçla beraber. kayserispor takımı dengeli, hem savunmada hem hücumda belli bir seviyesi olan, dirençli bir takımdı ve onlara karşı ezici şekilde kazandık. ardından deplasmanda bu oyunu oynayamayacağımız iddia edildi ve osmanlıspor deplasmanında yine ezici oyun-skorla kazandık. bu sefer kapanan takımlara karşı zaafiyet göstereceğimiz konuşulsa da üçüncü hafta sanki şampiyonluk maçına çıkar gibi istekli ve on bir kişi yarı sahasına kapanan sivasspor takımını da ezerek yendik. (antalya deplasmanı futbolu yorumlamak için uygun bir maç değildi. daha az önce antalyalı bir arkadaşıma şehrin sıcaklık ve nem durumunu sordum. iki dakika açık alana çıkamıyoruz nefes alınmıyor sıcaktan ve nemden dedi ki öyle bir koşulda press futbolu oynanması mümkün değil.) son olarak da hücumcu ve ayağa pasla iyi çıkan kasımpaşa takımını mat ettik. artık önümüzdeki süreçte takımımızı çok çok farklı oyun beklemeyecek ve aşağı yukarı geçtiğimiz beş haftadaki oyunlara karşı oynayacağız.
maçtan notlar:
1) sahaya çok dengeli dağıldığımız bir maç oldu, https://i.hizliresim.com/Qp4Vmr.png +
2) rakip ceza sahasına toplam 34 orta yaptık ve muhtemelen sezonun rekoru bu sayı.
3) fernando pas ağımızın %13,1'lik kısmında rol oynarak bu alanda hem takımın hem maçın en iyi oyuncusu oldu. önceki maçlarımızdaki gibi.
4) maicon sağ bek bölgesinden sol köşe direğinin olduğu bölgeye iki tane pas atarken iki pas da isabetli oldu. maicon'un oyun kurma ve açma becerisine çok önemli bir örnek.
5) sorumluluk almıyor denilen belhanda toplam 100 kere topla buluşmayla aynı sayıdaki fernando ile beraber bu alanda lider. ayrıca oyuncu toplam 12 ikili mücadeleye girerken 7'sini kazanıyor, 2 pas arası yapıyor ve 2 de top kapma hamlesinde bulunuyor. bununla beraber de iki şut atıp bir golde asist, bir golde de asistin asistini yapıyor.
bir parantez de gomis'e açmak istiyorum. herhalde hakan şükür'ün futbolu bırakmasından bu yana en baskın performansı veren forvetimiz oldu kendisi. umarım bu performansını devam ettirip 21. şampiyonluğumuza vesile olur. gerçekten çok sevdirdi kendisini. müthiş bir insan. gerçekten müthiş. aslan yürek!