3736
alıntı;
dezenformasyonu cahillikten yapan insanlara karsi sanirim soylemekten asla usanamayacagim guzel bir sozle baslayalim "eppir si muove". galileo bunu dunyanin donmedigini soylenlere karsi kullanmisti. siz bunu anlamiyor olabilirsiniz, ve beni aksini soylemeye de itebilirsiniz ama bu dondugu gercegini degistirmez. buradaki konuya uyarlarsak, sizin sahaya bakip teknik direktorun degistirdigi taktigi veya taktik icinde degistirdigi stratejiyi ve/veya formasyonu gormemeniz onun var oldugu ve yapildigi gercegini degistirmez.
master class teknik direktorlerin o seneki takim icin kurguladiklari bir strateji ve o stratejiyi uygulayacak bir kac farkli formasyonu olur. iste a plani, b plani diye ortaya dokulen sey genelde o genel taktik icindeki esas strateji ve onu uygulayacak formasyon uzerindeki bu belirlenen degisikliklerdir. mac geriye dusunce reaksiyon gostermiyor gibi gorunen pep barcelonasinin uygulayabilecegi 100'un uzerinde saha ici organizasyonu ve hucum seti vardi mesela. "futbol cahili" turk spor severi ise sahada kaos gormedikce, ileri cikan bir stoper ya da ikinci santrfor ya da surekli doldur bosalt benzeri iceri kesilen erken orta, o takimi b plani yok gibi gorur.
isin garibi, pep'in ta barcelona'dan baslayarak yaptigi iki belirgin formasyon vardir. mac icinde degisiklik yapabildigi gibi, ozellikle sene baslarinda iki formasyonu da mac mac degistirerek kullanir. simdi cahil turk futbol severinin hatasina geldik iste. pep'ten ornek verdik oradan devam edelim. pep'in futbol mantigi sahayi ekstra cizgiler kullanip gelenekselden farkli olarak 16 parcaya bolmek. halflari kullanmayi seviyor ne yapsin. bu mantik icinde birinci prensibi su: ayni hat uzerinde iki furbolcu asla olamaz, ne enine ne boyuna. iste stratejisinin temeli bu. bunu tam olarak anlayamasa da goren cahil turk furbol severi, aaa iste a plani b plani yok diyor. halbuki bu a plani degil, bu futbol felsefesinden yarattigi stratejisinin temel tasi. bu da zincirleme tamlama. bu prensibi alip stratejisini kurguluyor ve bunun icin de alternatifler belirliyor. iste bu alternatifler a b c d e planlaridir.
bu seneki pep'e bakarsak iki formasyon uzerinde duruyor. biri 3'lu savunma digeri 4'lu. ikisinin de ortak yonu takim ileri ciktiginda bekleri veya orta 4'lunun cizgi oyuncularini olabildigince one cikartip mismatch yakalamak. aslinda 4'lu savunma da yapsa, 3'lu de yapsa, ofansta oynarken saha yayilimlari neredeyse ayni. cunku strateji belli, felsefe ayni. ki bu bile a ve b plani degil, cunku bunun alt basligina futbolcu karakterleri de giriyor. de bruyn ileoynayacagi seyle klasik orta sahayi onun yerine koyacagi oyun ayni olmaz. tek bir kisinin degisimi bile baska bir plana gecis olabilir bazen.
diger bir ornek mourinho'ya bakalim. sezon oncesi 3'lu savunma calisan mourinho, futbolcu performanslarini gozonune alarak 4-2-3-1 dizilisine dondu. stratejisini de bu furbolcu performanslarina gore degistirdi. mourinho, pep'ten farkli olarak takimin kendi fesefesini olusturmasi icin futbolcu performansi bazli calisir. ancelotti kadar takintili degildir bu konuda ancak pep gibi hic degildir. son yaptigi stoke macinda ise sahaya 4-3-3 cikti. klasik bir orta saha herera'yi koyarak. simdi, son ciktigi maca dizilisini ve oyun stratejisini tamamen degistirmis bir adama sadece tek plani var baska bir tane de yapamiyor diyebilir misiniz? oyun icinde futbolcu performansi bazli sorun yasamissa ve yaptigi degisiklikler de rakip tarafinda karsi degisiklikle durdurulmussa bu ikinci, ucuncu plani olmadigi anlamina gelmiyor. pogba pozisyon disiplini yapmadiysa, karsisindaki bek gercek bir bek olmadigi halde ustune baski kuramadiysa bu bireysel sebeplerdendi, mourinho'dan degil.
sonucta unutmamak gerek, teknik direktor dogruyu yaptiginda dogru sonucu almasi mutlak degildir. futbol bireysel performansi saf disi biraksaniz bile milyonlarca paramtereye bagli olarak sonuclanir. matematik mutlaktir, futbol degil.
gelelim tudor konusuna. tudor'un b plani yoktu antalya'da diyen de sahaya baktiginda degisimi goremeyen cahillerden. birbirine bok atan bu iki karsit gorus de ayni seyden muzdarip, futbolu yeterince bilmeme, gordugunu kafasindaki dogrulara oturtmaya calisma. kafanizdaki dogruya oturtmayin, bildiginizle kiyaslamaya gitmeyin. ogrenmeye calisin. en onemlisi sahayi gozlemleyin. tudor selcuk'u oyuna aldigi anda b planina gecmisti. macin goruntulerine dikkatli bakin, selcuk oyuna girip butun defans oyunculari ve fernando'ya ileri uzun top atin dedi. iste bu b planina gecisti. peki b planina gecmesi iyi bir sey demek mi? kesinlikle hayir. uzun suredir (belki denizli'nin milli takimda tugay'in 35. dakkasi cikarmasindan sonra) gordugum en salakca tercihti. ndiaye cikmasi dogruydu aslinda cunku ikinci yari yurumuyordu bile. belhanda butun maci yuruyerek gecirdi. cok sansli ki gomis defansa basip belhanda'nin topun arkasina gecmesini sagliyor. tudor'a donelim, hatasi selcuk'u almak da degil. hatasi tamamen b planinda yatiyor. eger selcuk'u aliyorsan amacin topa basip oyunu yavaslatmak, pas futboluna donup rakip uyutmak olmalidir. fakat selcuk'u alip sonra butun defansa uzun top at dersen rakip isterse amator takim olsun baski yersin. sana hucum bile edemeyen rakibine surekli top verip defansini iyice iceri gonersen duran top sansi artar rakibinin. haliyle bir araba duran top kullanildi ve sonunda golu de yedin, ayni gecen sene butun maclarda oldugu gibi.
mac sonu futbolcu bazli kimseye kizamam. tudor'un yaptigi plan degisikligi o kadar kotu ki, bireysel hatalarin hicbir onemi kalmiyor. selcuk'u herkese uzun top oynayin derken gordugum anda gol yedik demistim. gorunen koy kilavuz istemez cunku.
tudor'un ilk 3 macta harika isler yaptigini soyleyen ve teknik direktor basarisi olarak gorenlere de bir iki sorum var. daha sahaya takimin nasil dizildigini bile cozemeyen sizlere soruyorum. takim 4-1-4-1 oynuyorsa 4'lunun solunda kim oynuyor? ilk 3 maca bakinca tolga'nin oyun alani orta saha yuvarlaginin bize bakan tarafi, belhanda'nin da rakip tarafi. 4-3-2-1 oynuyorsa rodrigues'in oyun alani gomis'in bile onunde sag cizgide gorunuyor, dizilis okumada cizgideki bir adam varken nasil 4-3-2-1 oluyor? eger takim 4-1-4-1 oynuyorsa tolga ve belhanda tudor'u dinlemiyor demektir bu durumda tolga'nin performansi ve takimin basarisini tudor'a mi yazicaz. eger 4-3-2-1 oynuyorsa garry tudor'u dinlemiyor demektir yine tudor'a yazicaz bu performanslari?
bu sorularin hepsinin cevabi cok basit, yukaridakilerin hicbiri degil takimin dizilisi veya oyunu. ne oynadigi ve neden oynadigi da tudor kadar futbolcularin oyun karakterleriyle ilgili. ama asil sormak istedigim, bu tudor'u birden taktisyen yapan ve harika hucum futbolu oynattigini soyleyenlere: bana galatasaray'in, oynadigi 4 lig macini baz alarak, yaptigi "tek bir" -rakamla 1- hucum setini soyleyin. tek bir hucum setine fitim. bakin galatasaray'in genel oyun stratejisini ve bunu execution seklini falan sormuyorum. cok basit, bana bir tane hucum setini soyleyin bu muhtesem hucum futbolu oynayan takimin.
bu soruyu tudor igrenc, bok otesi teknik direktor demek icin sormuyorum, siz futbol cahilisiniz demek icin soruyorum. belki tudor hucum setlerini kurgulayip, adam gibi spacing yapan bir takim kurar. olabilir, umarim olur. ama daha tek hucum seyi olmayan takimi muhtesem hucum futbolu oynuyor diye overseniz ve tudor basarisi derseniz, ben de futbolun abc'si icin kitap okuyun, biraz bilenleri takip edin derim.
pep, mourinho, kloop gibi adamlarin ne yaptigini anlayamayacak kadar futbol cahili olup, kustahca her seyi cozmus gibi konusanlara da tavsiyem en kotu acin internette biraz onlarin taktigini cozmeye aylarini harcayanlari takip edin. bahsettigim o strateji ve formasyonlari yazili olarak anlamadiysaniz, adamlar grafiklerle, chartlarla anlatmis. yetmemis sebep sonuc iliskisi kurarak analizi felsefeyi cozmeye donusturmusler. (hos herhangi bir mac sonu analizinde sebep sonuc iliskisine deginmek gerekir ama turkiye sartlarinda ve ozellikle sozluk ozelinde bunu beklemek turkiye'nin uzaya insan gondermesiyle es deger)
ne diyorduk? ha evet, eppir si mouve.
dezenformasyonu cahillikten yapan insanlara karsi sanirim soylemekten asla usanamayacagim guzel bir sozle baslayalim "eppir si muove". galileo bunu dunyanin donmedigini soylenlere karsi kullanmisti. siz bunu anlamiyor olabilirsiniz, ve beni aksini soylemeye de itebilirsiniz ama bu dondugu gercegini degistirmez. buradaki konuya uyarlarsak, sizin sahaya bakip teknik direktorun degistirdigi taktigi veya taktik icinde degistirdigi stratejiyi ve/veya formasyonu gormemeniz onun var oldugu ve yapildigi gercegini degistirmez.
master class teknik direktorlerin o seneki takim icin kurguladiklari bir strateji ve o stratejiyi uygulayacak bir kac farkli formasyonu olur. iste a plani, b plani diye ortaya dokulen sey genelde o genel taktik icindeki esas strateji ve onu uygulayacak formasyon uzerindeki bu belirlenen degisikliklerdir. mac geriye dusunce reaksiyon gostermiyor gibi gorunen pep barcelonasinin uygulayabilecegi 100'un uzerinde saha ici organizasyonu ve hucum seti vardi mesela. "futbol cahili" turk spor severi ise sahada kaos gormedikce, ileri cikan bir stoper ya da ikinci santrfor ya da surekli doldur bosalt benzeri iceri kesilen erken orta, o takimi b plani yok gibi gorur.
isin garibi, pep'in ta barcelona'dan baslayarak yaptigi iki belirgin formasyon vardir. mac icinde degisiklik yapabildigi gibi, ozellikle sene baslarinda iki formasyonu da mac mac degistirerek kullanir. simdi cahil turk futbol severinin hatasina geldik iste. pep'ten ornek verdik oradan devam edelim. pep'in futbol mantigi sahayi ekstra cizgiler kullanip gelenekselden farkli olarak 16 parcaya bolmek. halflari kullanmayi seviyor ne yapsin. bu mantik icinde birinci prensibi su: ayni hat uzerinde iki furbolcu asla olamaz, ne enine ne boyuna. iste stratejisinin temeli bu. bunu tam olarak anlayamasa da goren cahil turk furbol severi, aaa iste a plani b plani yok diyor. halbuki bu a plani degil, bu futbol felsefesinden yarattigi stratejisinin temel tasi. bu da zincirleme tamlama. bu prensibi alip stratejisini kurguluyor ve bunun icin de alternatifler belirliyor. iste bu alternatifler a b c d e planlaridir.
bu seneki pep'e bakarsak iki formasyon uzerinde duruyor. biri 3'lu savunma digeri 4'lu. ikisinin de ortak yonu takim ileri ciktiginda bekleri veya orta 4'lunun cizgi oyuncularini olabildigince one cikartip mismatch yakalamak. aslinda 4'lu savunma da yapsa, 3'lu de yapsa, ofansta oynarken saha yayilimlari neredeyse ayni. cunku strateji belli, felsefe ayni. ki bu bile a ve b plani degil, cunku bunun alt basligina futbolcu karakterleri de giriyor. de bruyn ileoynayacagi seyle klasik orta sahayi onun yerine koyacagi oyun ayni olmaz. tek bir kisinin degisimi bile baska bir plana gecis olabilir bazen.
diger bir ornek mourinho'ya bakalim. sezon oncesi 3'lu savunma calisan mourinho, futbolcu performanslarini gozonune alarak 4-2-3-1 dizilisine dondu. stratejisini de bu furbolcu performanslarina gore degistirdi. mourinho, pep'ten farkli olarak takimin kendi fesefesini olusturmasi icin futbolcu performansi bazli calisir. ancelotti kadar takintili degildir bu konuda ancak pep gibi hic degildir. son yaptigi stoke macinda ise sahaya 4-3-3 cikti. klasik bir orta saha herera'yi koyarak. simdi, son ciktigi maca dizilisini ve oyun stratejisini tamamen degistirmis bir adama sadece tek plani var baska bir tane de yapamiyor diyebilir misiniz? oyun icinde futbolcu performansi bazli sorun yasamissa ve yaptigi degisiklikler de rakip tarafinda karsi degisiklikle durdurulmussa bu ikinci, ucuncu plani olmadigi anlamina gelmiyor. pogba pozisyon disiplini yapmadiysa, karsisindaki bek gercek bir bek olmadigi halde ustune baski kuramadiysa bu bireysel sebeplerdendi, mourinho'dan degil.
sonucta unutmamak gerek, teknik direktor dogruyu yaptiginda dogru sonucu almasi mutlak degildir. futbol bireysel performansi saf disi biraksaniz bile milyonlarca paramtereye bagli olarak sonuclanir. matematik mutlaktir, futbol degil.
gelelim tudor konusuna. tudor'un b plani yoktu antalya'da diyen de sahaya baktiginda degisimi goremeyen cahillerden. birbirine bok atan bu iki karsit gorus de ayni seyden muzdarip, futbolu yeterince bilmeme, gordugunu kafasindaki dogrulara oturtmaya calisma. kafanizdaki dogruya oturtmayin, bildiginizle kiyaslamaya gitmeyin. ogrenmeye calisin. en onemlisi sahayi gozlemleyin. tudor selcuk'u oyuna aldigi anda b planina gecmisti. macin goruntulerine dikkatli bakin, selcuk oyuna girip butun defans oyunculari ve fernando'ya ileri uzun top atin dedi. iste bu b planina gecisti. peki b planina gecmesi iyi bir sey demek mi? kesinlikle hayir. uzun suredir (belki denizli'nin milli takimda tugay'in 35. dakkasi cikarmasindan sonra) gordugum en salakca tercihti. ndiaye cikmasi dogruydu aslinda cunku ikinci yari yurumuyordu bile. belhanda butun maci yuruyerek gecirdi. cok sansli ki gomis defansa basip belhanda'nin topun arkasina gecmesini sagliyor. tudor'a donelim, hatasi selcuk'u almak da degil. hatasi tamamen b planinda yatiyor. eger selcuk'u aliyorsan amacin topa basip oyunu yavaslatmak, pas futboluna donup rakip uyutmak olmalidir. fakat selcuk'u alip sonra butun defansa uzun top at dersen rakip isterse amator takim olsun baski yersin. sana hucum bile edemeyen rakibine surekli top verip defansini iyice iceri gonersen duran top sansi artar rakibinin. haliyle bir araba duran top kullanildi ve sonunda golu de yedin, ayni gecen sene butun maclarda oldugu gibi.
mac sonu futbolcu bazli kimseye kizamam. tudor'un yaptigi plan degisikligi o kadar kotu ki, bireysel hatalarin hicbir onemi kalmiyor. selcuk'u herkese uzun top oynayin derken gordugum anda gol yedik demistim. gorunen koy kilavuz istemez cunku.
tudor'un ilk 3 macta harika isler yaptigini soyleyen ve teknik direktor basarisi olarak gorenlere de bir iki sorum var. daha sahaya takimin nasil dizildigini bile cozemeyen sizlere soruyorum. takim 4-1-4-1 oynuyorsa 4'lunun solunda kim oynuyor? ilk 3 maca bakinca tolga'nin oyun alani orta saha yuvarlaginin bize bakan tarafi, belhanda'nin da rakip tarafi. 4-3-2-1 oynuyorsa rodrigues'in oyun alani gomis'in bile onunde sag cizgide gorunuyor, dizilis okumada cizgideki bir adam varken nasil 4-3-2-1 oluyor? eger takim 4-1-4-1 oynuyorsa tolga ve belhanda tudor'u dinlemiyor demektir bu durumda tolga'nin performansi ve takimin basarisini tudor'a mi yazicaz. eger 4-3-2-1 oynuyorsa garry tudor'u dinlemiyor demektir yine tudor'a yazicaz bu performanslari?
bu sorularin hepsinin cevabi cok basit, yukaridakilerin hicbiri degil takimin dizilisi veya oyunu. ne oynadigi ve neden oynadigi da tudor kadar futbolcularin oyun karakterleriyle ilgili. ama asil sormak istedigim, bu tudor'u birden taktisyen yapan ve harika hucum futbolu oynattigini soyleyenlere: bana galatasaray'in, oynadigi 4 lig macini baz alarak, yaptigi "tek bir" -rakamla 1- hucum setini soyleyin. tek bir hucum setine fitim. bakin galatasaray'in genel oyun stratejisini ve bunu execution seklini falan sormuyorum. cok basit, bana bir tane hucum setini soyleyin bu muhtesem hucum futbolu oynayan takimin.
bu soruyu tudor igrenc, bok otesi teknik direktor demek icin sormuyorum, siz futbol cahilisiniz demek icin soruyorum. belki tudor hucum setlerini kurgulayip, adam gibi spacing yapan bir takim kurar. olabilir, umarim olur. ama daha tek hucum seyi olmayan takimi muhtesem hucum futbolu oynuyor diye overseniz ve tudor basarisi derseniz, ben de futbolun abc'si icin kitap okuyun, biraz bilenleri takip edin derim.
pep, mourinho, kloop gibi adamlarin ne yaptigini anlayamayacak kadar futbol cahili olup, kustahca her seyi cozmus gibi konusanlara da tavsiyem en kotu acin internette biraz onlarin taktigini cozmeye aylarini harcayanlari takip edin. bahsettigim o strateji ve formasyonlari yazili olarak anlamadiysaniz, adamlar grafiklerle, chartlarla anlatmis. yetmemis sebep sonuc iliskisi kurarak analizi felsefeyi cozmeye donusturmusler. (hos herhangi bir mac sonu analizinde sebep sonuc iliskisine deginmek gerekir ama turkiye sartlarinda ve ozellikle sozluk ozelinde bunu beklemek turkiye'nin uzaya insan gondermesiyle es deger)
ne diyorduk? ha evet, eppir si mouve.


