5058
kötü olanı eleştiriyorsak iyiyi de övmeliyiz ki eleştirimizin de övgümüzün de bir değeri olsun. 2 yıldır rezalet bir şekilde yönetilen bir galatasaray vardı. sportif olarak dibi görmesi yetmezmiş gibi, kulübün içi sistemli bir şekilde boşaltılıyordu. her güne yeni bir rezillikle başlıyorduk, bir günümüz sorunsuz geçmiyordu. kulübün başıboşluğundan yararlanan diğer takım başkanları, federasyon, mhk, hakemler hepsi ayrı bir yerden vuruyor dursun özbek ve yönetiminin ise ağzını açacak ne yüzü ne cesareti vardı. galatasaray tarihine kara leke olarak geçecek iki sene yaşattı bize. bunu unutmak, affetmek mümkün değil.
geldiği günden beri burada yazıldı. spor kulübünde küçülmeye giderek borcu azaltamazsın. takıma vasat adamları toplayarak başarılı olamazsın. bu kadroyu 2 sene evvel daha maliyetsiz bir şekilde kurmak bile mümkündü. yapılmadı, çünkü ne spor kulübü yönetmeyi biliyorlardı, ne de kulüpte bir futbol aklı yoktu. menajerlerin kucağında oyuncak olmuş bir kulüp vardı. dediğim gibi bu yaşananları unutturmak, telafi etmek mümkün değil.
ama bu yaz döneminde yapılan doğruları da takdir etmek ayıp değil. başarıyı ödüllendireceksin, kötüyü eleştireceksin ki dursun kalsa da gitse de yeni gelen yönetim taraftarın neyi isteyip istemediğini bilecek. çok iyi bir transfer dönemi geçirdiler, yabancı sınırı konusundaki duruşları da iyiydi. ama asıl sınav lig başlayınca başlayacak. bize çelme takmaya çalışacak hakemlere, federasyona, diğer takımlara karşı nasıl bir duruş sergilenecek? 2016-2017 sezonunda yarışa ortakken art arda yapılan hakem katliamlarıyla birden yarıştan koparıldığımızda sesini çıkaramayan yönetim bu sefer galatasaray'ın hakkını koruyabilecek mi? umuyorum en azından son senelerinde yapılması gerekeni yaparlar, galatasaray'ın çıkarlarını gözetirler, haksızlığa karşı seslerini çıkarırlar ve şampiyonlukla sonlandırırız bu seneyi. unutmayın, galatasaray'ın arkasında 35 milyon taraftar var. sizin galatasaray için çıkaracağınız tek bir ses, haykırış olup vurur yüzlerine.
geldiği günden beri burada yazıldı. spor kulübünde küçülmeye giderek borcu azaltamazsın. takıma vasat adamları toplayarak başarılı olamazsın. bu kadroyu 2 sene evvel daha maliyetsiz bir şekilde kurmak bile mümkündü. yapılmadı, çünkü ne spor kulübü yönetmeyi biliyorlardı, ne de kulüpte bir futbol aklı yoktu. menajerlerin kucağında oyuncak olmuş bir kulüp vardı. dediğim gibi bu yaşananları unutturmak, telafi etmek mümkün değil.
ama bu yaz döneminde yapılan doğruları da takdir etmek ayıp değil. başarıyı ödüllendireceksin, kötüyü eleştireceksin ki dursun kalsa da gitse de yeni gelen yönetim taraftarın neyi isteyip istemediğini bilecek. çok iyi bir transfer dönemi geçirdiler, yabancı sınırı konusundaki duruşları da iyiydi. ama asıl sınav lig başlayınca başlayacak. bize çelme takmaya çalışacak hakemlere, federasyona, diğer takımlara karşı nasıl bir duruş sergilenecek? 2016-2017 sezonunda yarışa ortakken art arda yapılan hakem katliamlarıyla birden yarıştan koparıldığımızda sesini çıkaramayan yönetim bu sefer galatasaray'ın hakkını koruyabilecek mi? umuyorum en azından son senelerinde yapılması gerekeni yaparlar, galatasaray'ın çıkarlarını gözetirler, haksızlığa karşı seslerini çıkarırlar ve şampiyonlukla sonlandırırız bu seneyi. unutmayın, galatasaray'ın arkasında 35 milyon taraftar var. sizin galatasaray için çıkaracağınız tek bir ses, haykırış olup vurur yüzlerine.
