24
ilk oturumda olduğu gibi yarın da ihalede verilen en yüksek teklif hasılat tutarına göre haber yapılacaktır. oysa bu bir yanlış.
örneğin ihalenin ilk oturumu, "riva'da en yüksek teklif 1 milyar lira" diye haber yapıldı. oysa gerçekte en yüksek teklif eltes'in verdiği 1 milyar lira değil, fema&klv ortaklığının verdiği %25 hasılat paylaşım oranına sahip teklifti.
ihalede arsa sahibi olan galatasaray için önemli olan hasılat tutarı değil hasılat paylaşım oranıdır. ihalenin hakkaniyetli bir şekilde sonuçlanması için bu oranın minimum % 60 olması gerekir. bu oranın altında kalan bir ihale, galatasaray'ın haklarının gasp edilmesi demektir ve hem emlak konut'un hem yüklenici firmanın imajına ciddi zarar verir.
https://twitter.com/...s/873163076958375937
ihalede verilecek hasılat tutarının çok önemi yok. çünkü nihai paylaşımda hasılat tutarı, ihalede verilen değer üzerinden değil gerçekleşen reel satışlar üzerinden hesaplanacaktır. yani inşa edilen tüm gayrimenkullerin toplam satış tutarı reel hasılat tutarı olacak ve arsa sahibi ile yüklenici arasındaki paylaşım bu tutar üzerinden yapılacaktır.
dolayısı ile ihalede verilen hasılat tutarı sadece taban değerdir ve reel değildir. bu işin içindeki her kurum kendi menfaatleri gereği de toplam hasılat tutarının maksimum olması için çaba gösterecektir. bu nedenle galatasaray'ın hasılat tutarı için endişelenmesine gerek yoktur. galatasaray için önemli olan hasılat tutarı değil kendi payını belirleyecek hasılat paylaşım oranıdır.
basit bir hesapla hasılat paylaşım oranının galatasaray için ne kadar önemli olduğunu görebiliriz. ihalede verilecek teklifte hasılat tutarı 2-3 milyar lira olsa da reelde bu değer 5 milyar lira'nın altına düşmeyecektir. ihale hakkaniyetli bir şekilde gerçekleşir ve % 60 gibi bir hasılat paylaşım oranı ile sonuçlanırsa, galatasaray'ın payı (5 milyar tl x % 60) 3 milyar lira olacaktır. ama bu hasılat paylaşım oranı % 50'de kalırsa bu pay 2,5 milyar lira'ya düşecektir. %10'luk bir farkın bile galatasaray'a maliyeti 500 milyon lira'dır. bir başka ifadeyle hasılat paylaşım oranında % 10'luk bir düşüş, 500 milyon lira'nın galatasaray'ın cebinden alınıp yüklenici firmanın cebine konması demektir.
bu arada galatasaray'ın payının içinde % 20'lik emlak konut payının olduğunu da unutmamak lazım.
ihale sonrası edit: daha önce de belirttiğimiz üzere reel hasılat tutarı ihalede verilen tutarın çok ötesinde olacaktır. dursun özbek'in genel kurul'a verdiği taahhüt gerçekleşir ve ruhsat aşamasında inşaat alanı 400 bin m2'ye çıkarsa reel hasılat tutarı minimum 5 milyar lira olacaktır. (bu tutar projenin niteliğine bağlı olarak 6-7 milyarları da bulabilir.)
bu olası reel hasılat tutarı üzerinden hesap yaparsak ihalede verilen % 38 oranla idarenin payı (5 milyar lira x % 38) 2 milyar lira civarında olacaktır. bu payın emlak konut'a ait %20'lik kısmını da düştüğümüzde, bu işin sonunda galatasaray'ın kasasına 1,6 milyar lira civarında para girecektir. yukarıda da belirttiğim gibi bu para projenin niteliğine bağlı olarak daha da artabilir.
nihai olarak, emlak konut, galatasaray için bir tercihten ziyade dayatma haline gelmişti. ünal aysal döneminde spk, maliye, sgm ve daha bir dolu kurum eliyle galatasaray'a özel uygulamaların sebebi bu işin bu şekilde yapılmasının istenmesiydi. bu işin galatasaray'a maliyeti % 60'lık beklentimize göre değerlendirdiğimizde hasılat paylaşım oranında %20'lik bir kayıptır. bunun reel hasılat tutarına göre karşılığı ise 1 milyar lira'dır. yani bu proje, aysal'ın tasarladığı gibi kurulacak bir gs gyo ile yapılsaydı 1 milyar lira daha cebimizde kalacaktı. (tabi emlak konut'a vereceğimiz %20'lik payı da unutmamak lazım.) ama bu yol tercih edilseydi de önümüze çok fazla engel çıkarılacaktı, bu da bir gerçek.
tüm bunlar ve mevcut ülke şartları değerlendirildiğinde kötü diyebileceğimiz bir sonuç değil.
örneğin ihalenin ilk oturumu, "riva'da en yüksek teklif 1 milyar lira" diye haber yapıldı. oysa gerçekte en yüksek teklif eltes'in verdiği 1 milyar lira değil, fema&klv ortaklığının verdiği %25 hasılat paylaşım oranına sahip teklifti.
ihalede arsa sahibi olan galatasaray için önemli olan hasılat tutarı değil hasılat paylaşım oranıdır. ihalenin hakkaniyetli bir şekilde sonuçlanması için bu oranın minimum % 60 olması gerekir. bu oranın altında kalan bir ihale, galatasaray'ın haklarının gasp edilmesi demektir ve hem emlak konut'un hem yüklenici firmanın imajına ciddi zarar verir.
https://twitter.com/...s/873163076958375937
ihalede verilecek hasılat tutarının çok önemi yok. çünkü nihai paylaşımda hasılat tutarı, ihalede verilen değer üzerinden değil gerçekleşen reel satışlar üzerinden hesaplanacaktır. yani inşa edilen tüm gayrimenkullerin toplam satış tutarı reel hasılat tutarı olacak ve arsa sahibi ile yüklenici arasındaki paylaşım bu tutar üzerinden yapılacaktır.
dolayısı ile ihalede verilen hasılat tutarı sadece taban değerdir ve reel değildir. bu işin içindeki her kurum kendi menfaatleri gereği de toplam hasılat tutarının maksimum olması için çaba gösterecektir. bu nedenle galatasaray'ın hasılat tutarı için endişelenmesine gerek yoktur. galatasaray için önemli olan hasılat tutarı değil kendi payını belirleyecek hasılat paylaşım oranıdır.
basit bir hesapla hasılat paylaşım oranının galatasaray için ne kadar önemli olduğunu görebiliriz. ihalede verilecek teklifte hasılat tutarı 2-3 milyar lira olsa da reelde bu değer 5 milyar lira'nın altına düşmeyecektir. ihale hakkaniyetli bir şekilde gerçekleşir ve % 60 gibi bir hasılat paylaşım oranı ile sonuçlanırsa, galatasaray'ın payı (5 milyar tl x % 60) 3 milyar lira olacaktır. ama bu hasılat paylaşım oranı % 50'de kalırsa bu pay 2,5 milyar lira'ya düşecektir. %10'luk bir farkın bile galatasaray'a maliyeti 500 milyon lira'dır. bir başka ifadeyle hasılat paylaşım oranında % 10'luk bir düşüş, 500 milyon lira'nın galatasaray'ın cebinden alınıp yüklenici firmanın cebine konması demektir.
bu arada galatasaray'ın payının içinde % 20'lik emlak konut payının olduğunu da unutmamak lazım.
ihale sonrası edit: daha önce de belirttiğimiz üzere reel hasılat tutarı ihalede verilen tutarın çok ötesinde olacaktır. dursun özbek'in genel kurul'a verdiği taahhüt gerçekleşir ve ruhsat aşamasında inşaat alanı 400 bin m2'ye çıkarsa reel hasılat tutarı minimum 5 milyar lira olacaktır. (bu tutar projenin niteliğine bağlı olarak 6-7 milyarları da bulabilir.)
bu olası reel hasılat tutarı üzerinden hesap yaparsak ihalede verilen % 38 oranla idarenin payı (5 milyar lira x % 38) 2 milyar lira civarında olacaktır. bu payın emlak konut'a ait %20'lik kısmını da düştüğümüzde, bu işin sonunda galatasaray'ın kasasına 1,6 milyar lira civarında para girecektir. yukarıda da belirttiğim gibi bu para projenin niteliğine bağlı olarak daha da artabilir.
nihai olarak, emlak konut, galatasaray için bir tercihten ziyade dayatma haline gelmişti. ünal aysal döneminde spk, maliye, sgm ve daha bir dolu kurum eliyle galatasaray'a özel uygulamaların sebebi bu işin bu şekilde yapılmasının istenmesiydi. bu işin galatasaray'a maliyeti % 60'lık beklentimize göre değerlendirdiğimizde hasılat paylaşım oranında %20'lik bir kayıptır. bunun reel hasılat tutarına göre karşılığı ise 1 milyar lira'dır. yani bu proje, aysal'ın tasarladığı gibi kurulacak bir gs gyo ile yapılsaydı 1 milyar lira daha cebimizde kalacaktı. (tabi emlak konut'a vereceğimiz %20'lik payı da unutmamak lazım.) ama bu yol tercih edilseydi de önümüze çok fazla engel çıkarılacaktı, bu da bir gerçek.
tüm bunlar ve mevcut ülke şartları değerlendirildiğinde kötü diyebileceğimiz bir sonuç değil.