12567
bütün mesele fatih terim'in euro 2016 için belirlediği prim miktarlarından doğdu. bazı oyuncular hak ettiğinden az prim aldığını düşünerek arda'dan terim'le görüşmesini rica ettiler. arda aracı olmaya kalkınca, terim arda'ya "kes sesini işime karışma" dedi. arda bunu hazmedemedi, trip yaptı. bunun üzerine terim arda'yı milli takımdan kesti. sonra yukarıdan emir geldi tekrar takıma aldı. sonra arda gazeteciye saldırdı, terim onu milli takımdan tekrar kovdu.
madem türkiye futbol direktörü makamının sahibi olarak arda'nın milli takım'a yakışmadığını düşünüyorsun, neden başkalarının lafıyla onu takıma alıyorsun? madem başkalarının lafıyla takım kuruyorsun, öyleyse neden kendine türkiye futbol direktörü diyorsun? kimi kandırıyorsun?
mesele gazeteciye saldırmaksa aynı haltı volkan babacan da yemedi mi? mesele milli takım kampında huzursuzluk çıkarmaksa aynı haltı gökhan töre de yemedi mi? hangisi milli takım'dan kovuldu? gazeteciler bunu sorsa "ben onlara gereken uyarıyı yaptım" diyeceksin, peki arda'ya gereken uyarıyı yapmak yerine takımdan kovuyorsun?
fatih terim şimdi hiç ayak yapmasın. "bana biat ederseniz her şey serbest, bana zıt giderseniz barça'da bile oynasanız üstünüzü çizerim" mesajını verdiği çok açık. arda yerden göğe haksız olabilir, megaloman bir ruh hastası olabilir ama bunlar terim'i aklamaya yetmiyor. çünkü aynı haksızlığı yapan diğer oyuncuları resmen kanatları altına aldığını herkes hatırlıyor. şimdi arda söz konusu olunca "ilkeli adam" rolü kesme hakkı yok.
terim adaletli davranmıyor. kendince bir "benim lafımın üstüne laf söylenmeyecek, itiraz edilmeyecek" felsefesi benimsemiş ama söylediği lafın arkasında üç ay bile duramıyor. ondan sonra oyuncularından ona koşulsuz itaat etmelerini bekliyor. bu saçmalığı ne profesyonelliğe, ne de ahlaka sığdırabilirsin. bu klasik bir lümpenlikten başka bir şey değil.
terim'in yarın kariyerleri ilerlediği zaman enes ünal'la da, cengiz ünder'le de, yunus mallı'yla da sorun yaşaması çok muhtemel. herkes "o benim büyüğümdür, susayım" diyecek karakterde değil. oyuncular hocalarıyla tartışabilir, hatta kavga da edebilir. bundan dolayı kin güdüp kelle alacaksan, türkiye futbol direktörü olmak için gereken olgunluğa sahip değilsin demektir.
en formda zamanlarında fatih tekke'yi, ümit karan'ı takıma çağırmadın. arkadaşına silah çeken oyuncuyu koruyarak ömer toprak'ı milli takıma küstürdün. arda terbiyesizlik yaptığı için takımdan kestin, sonra bir telefonla geri aldın.
arda'ya kızmaya hakkın yok çünkü o da seni taklit ediyor. egosu incindi diye adam dövmeye kalkıp "ben doğru bildiğim yolda yürüyorum" diyor, "büyüklerimiz" diyor, "adamlık" edebiyatı yapıyor. büyük laflar söyleyerek küçük hesaplarını örtmeye çalışıyor. hepsi de senin 2013'ten beri birebir yaptığın şeyler.
kusura bakma, dost acı söyler. sen galatasaray'dan ayrıldıktan sonra gerçek manada bozuldun hocam. sen böyle bir adam değilsin. 2009-2011 arasındaki gibi bir iç hesaplaşmaya ihtiyacın olduğu apaçık ortada maalesef.
madem türkiye futbol direktörü makamının sahibi olarak arda'nın milli takım'a yakışmadığını düşünüyorsun, neden başkalarının lafıyla onu takıma alıyorsun? madem başkalarının lafıyla takım kuruyorsun, öyleyse neden kendine türkiye futbol direktörü diyorsun? kimi kandırıyorsun?
mesele gazeteciye saldırmaksa aynı haltı volkan babacan da yemedi mi? mesele milli takım kampında huzursuzluk çıkarmaksa aynı haltı gökhan töre de yemedi mi? hangisi milli takım'dan kovuldu? gazeteciler bunu sorsa "ben onlara gereken uyarıyı yaptım" diyeceksin, peki arda'ya gereken uyarıyı yapmak yerine takımdan kovuyorsun?
fatih terim şimdi hiç ayak yapmasın. "bana biat ederseniz her şey serbest, bana zıt giderseniz barça'da bile oynasanız üstünüzü çizerim" mesajını verdiği çok açık. arda yerden göğe haksız olabilir, megaloman bir ruh hastası olabilir ama bunlar terim'i aklamaya yetmiyor. çünkü aynı haksızlığı yapan diğer oyuncuları resmen kanatları altına aldığını herkes hatırlıyor. şimdi arda söz konusu olunca "ilkeli adam" rolü kesme hakkı yok.
terim adaletli davranmıyor. kendince bir "benim lafımın üstüne laf söylenmeyecek, itiraz edilmeyecek" felsefesi benimsemiş ama söylediği lafın arkasında üç ay bile duramıyor. ondan sonra oyuncularından ona koşulsuz itaat etmelerini bekliyor. bu saçmalığı ne profesyonelliğe, ne de ahlaka sığdırabilirsin. bu klasik bir lümpenlikten başka bir şey değil.
terim'in yarın kariyerleri ilerlediği zaman enes ünal'la da, cengiz ünder'le de, yunus mallı'yla da sorun yaşaması çok muhtemel. herkes "o benim büyüğümdür, susayım" diyecek karakterde değil. oyuncular hocalarıyla tartışabilir, hatta kavga da edebilir. bundan dolayı kin güdüp kelle alacaksan, türkiye futbol direktörü olmak için gereken olgunluğa sahip değilsin demektir.
en formda zamanlarında fatih tekke'yi, ümit karan'ı takıma çağırmadın. arkadaşına silah çeken oyuncuyu koruyarak ömer toprak'ı milli takıma küstürdün. arda terbiyesizlik yaptığı için takımdan kestin, sonra bir telefonla geri aldın.
arda'ya kızmaya hakkın yok çünkü o da seni taklit ediyor. egosu incindi diye adam dövmeye kalkıp "ben doğru bildiğim yolda yürüyorum" diyor, "büyüklerimiz" diyor, "adamlık" edebiyatı yapıyor. büyük laflar söyleyerek küçük hesaplarını örtmeye çalışıyor. hepsi de senin 2013'ten beri birebir yaptığın şeyler.
kusura bakma, dost acı söyler. sen galatasaray'dan ayrıldıktan sonra gerçek manada bozuldun hocam. sen böyle bir adam değilsin. 2009-2011 arasındaki gibi bir iç hesaplaşmaya ihtiyacın olduğu apaçık ortada maalesef.
