99
hak ederek 2016-17 sezonunda euroleague şampiyonu olmuş takım.
şu ortamda fenerbahçe'yi savunmak istemezdim lakin bir söz var, göte göt demek lazım, teşbihte hata olmaz.
şu takımın başarısını sadece sponsora bağlamak bilgisizliktir. epl'de orta sıraya oynayıp araplar tarafından şampiyon yapılan manchester city'ye benzetmek ise çok büyük hata. evet sponsor destekleri var, evet ülker olmasa bu seviyeye gelemezdi ama bu başarı bir günde de olmadı.
adamlar yıllardır euroleague'de. son sekize kalma alışkanlığı olan bir takımlar. tıpkı şl'de her sene çeyrek final oynamak gibi. son 3 sezondur final four oynuyorlar ki geçen sene finalde kaybettiler.
fenerbahçe'nin tarihinde istikrarlı bir şekilde başarılı olduğu tek alandır erkek basketbol.
25 mil eur'un sadece sponsordan geldiğini iddia etmek de ayıptır. yıllardır euroleague var, yayın geliri var, euroleague sayesinde gelen sponsorlar var... zaten bunları ekleyince bütçenin büyük kısmı oluşuyor. basketboldan başka sportif geliri olmayan efes bile 15 mil eur civarı ortalama bütçelerle oynuyorsa bırakın da 20-25 milyonluk kitlesi olan fenerbahçe kursun 25 mil eur bütçe.
ülker ile birleştiği dönemden geriye sadece ülker'in açtığı kapı kaldı. ne oyuncular ne euroleague lisansı. hepsini tekrardan yeniledi fenerbahçe.
ben fenerbahçe erkek basketbol takımını avrupa futbolundaki atletico madrid'e benzetiyorum biraz. gerçi siz onların azerbaycan tanıtım fonundan aldığı sponsorluk gelirlerini bilmiyorsunuzdur. yada elde patlamak üzereyken çinli ortağının nasıl jackson martinez'in çin'e götürülmesini sağladığını...
daha bir ay önce arap sermayesi sayesinde psg'nin, yılların ekolü, okulu barça'yı az kalsın eleme olayını romantikleştiren sözlük, sözlüğümüz...
şu an sözlüğün, uefa kupası sonrası "tesadüf" diyen aziz yıldırım'dan farklı olmadığını düşünüyorum. ben size sevinin demiyorum. ben de gram sevinmedim. üzüldüm hatta, biz olmalıydık diye de iç geçirdim. ama bok atmış olmak için bok atmaya çalışmayın.
bana fenerbahçe'yi savundurttunuz ya, helal olsun.
şu ortamda fenerbahçe'yi savunmak istemezdim lakin bir söz var, göte göt demek lazım, teşbihte hata olmaz.
şu takımın başarısını sadece sponsora bağlamak bilgisizliktir. epl'de orta sıraya oynayıp araplar tarafından şampiyon yapılan manchester city'ye benzetmek ise çok büyük hata. evet sponsor destekleri var, evet ülker olmasa bu seviyeye gelemezdi ama bu başarı bir günde de olmadı.
adamlar yıllardır euroleague'de. son sekize kalma alışkanlığı olan bir takımlar. tıpkı şl'de her sene çeyrek final oynamak gibi. son 3 sezondur final four oynuyorlar ki geçen sene finalde kaybettiler.
fenerbahçe'nin tarihinde istikrarlı bir şekilde başarılı olduğu tek alandır erkek basketbol.
25 mil eur'un sadece sponsordan geldiğini iddia etmek de ayıptır. yıllardır euroleague var, yayın geliri var, euroleague sayesinde gelen sponsorlar var... zaten bunları ekleyince bütçenin büyük kısmı oluşuyor. basketboldan başka sportif geliri olmayan efes bile 15 mil eur civarı ortalama bütçelerle oynuyorsa bırakın da 20-25 milyonluk kitlesi olan fenerbahçe kursun 25 mil eur bütçe.
ülker ile birleştiği dönemden geriye sadece ülker'in açtığı kapı kaldı. ne oyuncular ne euroleague lisansı. hepsini tekrardan yeniledi fenerbahçe.
ben fenerbahçe erkek basketbol takımını avrupa futbolundaki atletico madrid'e benzetiyorum biraz. gerçi siz onların azerbaycan tanıtım fonundan aldığı sponsorluk gelirlerini bilmiyorsunuzdur. yada elde patlamak üzereyken çinli ortağının nasıl jackson martinez'in çin'e götürülmesini sağladığını...
daha bir ay önce arap sermayesi sayesinde psg'nin, yılların ekolü, okulu barça'yı az kalsın eleme olayını romantikleştiren sözlük, sözlüğümüz...
şu an sözlüğün, uefa kupası sonrası "tesadüf" diyen aziz yıldırım'dan farklı olmadığını düşünüyorum. ben size sevinin demiyorum. ben de gram sevinmedim. üzüldüm hatta, biz olmalıydık diye de iç geçirdim. ama bok atmış olmak için bok atmaya çalışmayın.
bana fenerbahçe'yi savundurttunuz ya, helal olsun.
