56
yaklaşık 2 senedir yaptığım eylem. bütün masraflarımı kıstım. kıyafetlerimi sayılı hale getirdim. ayırdım ve giymediklerimi sağa sola dağıttım. bu kış ilk kez kombiyi yakmadan geçirdiğimiz geceler oldu. kazak giydik battaniye örttük. paramız olmadığı için değil yanlış anlaşılmasın ama artık bu haksız faturalardan vergilerden ve azınlık muamelesi görmekten bıkmıştım. başlarda zor oldu olmadı değil ve hiçbir şeyi tam anlamıyla yapamıyorsunuz ama en aza indirebiliyorsunuz. size komik gelecek belki bağlantı kuramayacaksınız ama barcelona kültüründen etkilendiğimi ve örnek aldığımı söyleyebilirim. onların sporcularının yöneticilerinin nispeten mutevazı hayat tarzını kendime uyarlamaya çalıştım. bim a101 vs gibi süpermarketlerin indirim günlerini takip etmeye başladım. bunların çok matah marketler olmadığını biliyorum ama inanın şu malum kitle nasıl geçiniyor diyorsunuz ya işte hepsi o indirim günlerinde birbirlerini eziyorlar. sebze meyve alışverişini marketlerden yapmamaya özen gösteriyorum. her hafta pazara gidiyorum ve artık iyice tanıdığım insanlardan alışveriş yapıyorum. ayda 1 veya 2 kez dışarıda yemek yiyorum onda da tıka basa yememeye ve indirimli menuler çerçevesinde kalmaya çalışıyorum. dışarıda dolaşırken falan susadığımda kesinlikle su almıyorum eve kadar kendimi tutuyorum. daha da şu anda aklıma gelmeyen bir sürü küçük ayrıntı var. bozuk paraları kumbara gibi bir yerde biriktirin mesela çoğaldığında pazarda harcarsınız. bu küçük ayrıntılar birleşerek o kadar büyük bir tasarruf yapıyor ki inanamazsınız. bilemiyorum 2 sene öncesine göre tarafımızın daha kalabalık olmasında benim ve benim gibilerin de katkısı olabilir. çünkü sayımızın hiç de az olmadığını biliyorum. bu dönemde hem ruhsal hem de fiziksel olarak müthiş kazanımlarım oldu. fazla kilolarımdan kurtuldum. eşimle beraber 165m2 eve sığamıyorduk şimdi salona ve bir odaya hiç girmiyoruz bile. saçma sapan mekanı daraltan aksesuarlardan kurtulduk. minimalizm diye bir uzak doğu şeysi olduğunu öğrendik bu sırada. elimizden geldiğince uygulamaya çalıştık. ayrıca yeri gelmişken bir tekstilci olarak size önerim acayip renkli ve parlak kumaşlardan olabildiğince uzak durmanızdır. bir renk doğal renklerden ne kadar uzaksa o kadar kimsayal kullanılarak üretilmiştir ve sizin ev şartlarındaki yıkama sıcaklıklarınız bu kimyasal kalıntılardan arınmanıza yetmez. olabildiğince mat ve doğada bulunan renkleri tercih edin. atıyorum mat bir koyu yeşil gömleği fuşya renge tercih edin. neyse bu tam olarak boykotun konusu değil belki ama hepsi bağlantılı işte. velhasıl kelam boykot diye başladığım bu yol beni ruhen daha sağlıklı bir insana çevirdi şu anda insanların boykot dediği şey benim hayat tarzım oldu.