• 55
    dursun özbek'i ve yönetimini bir kere bile eleştirmemiş ve şu an sözlükten de arazi olanlarca saçmalamayın diye sulandırılacak bir eylem çeşidi.

    sizden ricam ilk sayfalardaki muhalif yorumların yazarlarının geçmiş entrylerine bakın dursun'a tek bir kelime etmemişler. sadece eleştiri değil, övmemişler de. ama sorsan biz ergeniz, kulübe zarar veriyoruz. 1 sene daha istifa etmeseler kulüp diye bir şey kalmayacak halbuki.
  • 56
    yaklaşık 2 senedir yaptığım eylem. bütün masraflarımı kıstım. kıyafetlerimi sayılı hale getirdim. ayırdım ve giymediklerimi sağa sola dağıttım. bu kış ilk kez kombiyi yakmadan geçirdiğimiz geceler oldu. kazak giydik battaniye örttük. paramız olmadığı için değil yanlış anlaşılmasın ama artık bu haksız faturalardan vergilerden ve azınlık muamelesi görmekten bıkmıştım. başlarda zor oldu olmadı değil ve hiçbir şeyi tam anlamıyla yapamıyorsunuz ama en aza indirebiliyorsunuz. size komik gelecek belki bağlantı kuramayacaksınız ama barcelona kültüründen etkilendiğimi ve örnek aldığımı söyleyebilirim. onların sporcularının yöneticilerinin nispeten mutevazı hayat tarzını kendime uyarlamaya çalıştım. bim a101 vs gibi süpermarketlerin indirim günlerini takip etmeye başladım. bunların çok matah marketler olmadığını biliyorum ama inanın şu malum kitle nasıl geçiniyor diyorsunuz ya işte hepsi o indirim günlerinde birbirlerini eziyorlar. sebze meyve alışverişini marketlerden yapmamaya özen gösteriyorum. her hafta pazara gidiyorum ve artık iyice tanıdığım insanlardan alışveriş yapıyorum. ayda 1 veya 2 kez dışarıda yemek yiyorum onda da tıka basa yememeye ve indirimli menuler çerçevesinde kalmaya çalışıyorum. dışarıda dolaşırken falan susadığımda kesinlikle su almıyorum eve kadar kendimi tutuyorum. daha da şu anda aklıma gelmeyen bir sürü küçük ayrıntı var. bozuk paraları kumbara gibi bir yerde biriktirin mesela çoğaldığında pazarda harcarsınız. bu küçük ayrıntılar birleşerek o kadar büyük bir tasarruf yapıyor ki inanamazsınız. bilemiyorum 2 sene öncesine göre tarafımızın daha kalabalık olmasında benim ve benim gibilerin de katkısı olabilir. çünkü sayımızın hiç de az olmadığını biliyorum. bu dönemde hem ruhsal hem de fiziksel olarak müthiş kazanımlarım oldu. fazla kilolarımdan kurtuldum. eşimle beraber 165m2 eve sığamıyorduk şimdi salona ve bir odaya hiç girmiyoruz bile. saçma sapan mekanı daraltan aksesuarlardan kurtulduk. minimalizm diye bir uzak doğu şeysi olduğunu öğrendik bu sırada. elimizden geldiğince uygulamaya çalıştık. ayrıca yeri gelmişken bir tekstilci olarak size önerim acayip renkli ve parlak kumaşlardan olabildiğince uzak durmanızdır. bir renk doğal renklerden ne kadar uzaksa o kadar kimsayal kullanılarak üretilmiştir ve sizin ev şartlarındaki yıkama sıcaklıklarınız bu kimyasal kalıntılardan arınmanıza yetmez. olabildiğince mat ve doğada bulunan renkleri tercih edin. atıyorum mat bir koyu yeşil gömleği fuşya renge tercih edin. neyse bu tam olarak boykotun konusu değil belki ama hepsi bağlantılı işte. velhasıl kelam boykot diye başladığım bu yol beni ruhen daha sağlıklı bir insana çevirdi şu anda insanların boykot dediği şey benim hayat tarzım oldu.
  • 57
    kendi maymun iştahlılığıma, gereksiz harcamalarıma karşı bir süredir yapmakta olduğum eylem.

    motivasyonum şuydu; zor kazanıyoruz, kolay harcıyoruz. hiç üretmiyoruz, tasarruf yapmıyoruz. kendimiz, ilerki yaşlarımız ve bizden sonraki nesiller için bu sistem bu şekilde gidemez. bir disiplin altına girmeliyiz.

    öncelikle hobiler vs. abidik gubidik sebeplerle eve doldurduğum bir dolu şeyi ikinci el sitelerinde nakite dönüştürdüm. çok da rahat ettim, hem bize yaşam alanı kalmıyordu, hem de gözüme batıp batıp duruyordu. yük attım sanki üzerimden. nakiti de direk emeklilik hesabıma gömdüm, değerleniyor kendi çapında.

    digitürk'ü iptal ettim, haftasonu bir zorunluluk gibi gelmeye başlamıştı; o zamanı çocuğuma, arkadaş ziyaretlerine harcıyorum şimdi. gereksiz restaurant, klüp vs. üyeliklerimi de aynen john vaynen.

    kış sezonunda yeni kıyafet almadım, zibil gibi kıyafetle doluymuş dolabım ağzına kadar zaten. fazlalıkları atmak için de sebep oldu. yaz sezonunda da almayacağım.

    market harcamalarına limit getirdim; o limitte kalmaya çalışıyorum (geçmiş harcamalarımın yarısı). o kadar gereksiz harcıyormuşum ki inanamadım kendime. kullanılmadığı için çöpe giden egzotik soslar, özel meyveler, çükübik sebzeler vs. vs. pazarı keşfettik her şey ucuz ve taze. midemiz bayram etti. 2 tl'ye ot alıp, kavuruyorsun 4 kişilik yemek çıkıyor; şaka gibi. evden işe yemek götürürseniz, harcamalar o kadar düşüyor ki aklının hayaliniz durur.

    alkol, sigarayı çok azalttım; üzerine yüklenen vergiler, enayi ve aptal gibi hissettiriyor kendimi (özellikle de nerelere harcandığını görünce). akaryakıt da aynı şekilde; toplu ulaşımı daha sık kullanır oldum.

    bir kaç şeye daha dikkat ederseniz, hayat standardınızdan fazla ödün vermeden yaklaşık 1800 - 2000 tl. arası tasarruf yapıyorsunuz aylık (kişi ve gelire göre artıp, azalabilir). ben bu parayı kızım adına yatırıma dönüştürüyorum, işten değil dişten artar derdi babannem. ah ne bilge insanlarmış o eskiler.

    size de tavsiyem kendinize özel bir tasarruf - boykot sistemi geliştirin; arttırdığınız parayı ister bir yatırım aracına (altın, döviz, fon, faiz, bono vs.), ister emeklilik hesabına, ister bir ev taksidine yatırın. hem hayatınızda dikkatinizi dağıtan fazlalıklardan; üretmeden "al al al"lardan kurtulur, hem de geleceğinizi garanti altına alırsınız. ekonomi malum, bir şeyler yapmalı...

    edit: boykot demişken; "karıları, kızları bize helaldir" diyebilecek tipte adamlardan alışverişi değil selamı sabahı bile kesin bence. neyi, kimden, nereden aldığınıza dikkat edin.
  • 60
    sanırım çoğumuz hemfikir olacak ki, siyasi iktidar desteği ile o koltuğu işgal etmekte olan iş bilmez vasıfsız, sportif bir başarısızlık ile o koltuğu bırakmayacak. kişisel düşüncem, peşkeş çekmiş olduğu kulüp mal varlıkları ile ilgili projeler başlamadan da bu kabiliyetsiz yönetim kendi rızası ile istifa etmeyecek.

    bu sebeple taraftarlar olarak daha etkili bir protesto yöntemi denemek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. branş ayırt etmeksizin, kulübün çıkacak olduğu tüm müsabakaları, satılan her türlü ürünü ve tüm resmi sponsorları bu yönetim istifa edene ve de bu tip yönetimler ile sınanmamızın yolunu açan mevcut tüzük değiştirilene dek boykot etmemiz gerekmektedir. zannediyorum ki sosyal medyadan büyütebileceğimiz ve herkese duyurabileceğimiz bu protesto yakın zamanda meyvesini verecektir. sevdamızı daha güzel gelecekler için bir süre kalbimize gömelim, bu yönetimi ve genel kurulu boykot edelim.

    sanıyorum bu galatasaray için en etkili çıkış yoludur.
  • 61
    daha yüksek sesle ve her zamankinden daha çok yapılması gereken. kimse maça gitmesin, kimse gs store'dan alış veriş yapmasın. hala üye olan varsa lig tv üyeliğini iptal ettirsin. bunları yaparken de sebeplerini söyleyin karşı tarafa. kimse yeni üye olmasın. bakın o zaman genel kurulun yapamadığını, yayın haklarını alan katarlı patron yapıp, başkanı değiştirtmiyor mu?

    bu ligin ağa babası galatasaray'dır. galatasaray taraftarı ve galatasaray olmadan bu lig 5 para etmez. gücünüzün farkında olun ve boykot edin!
  • 62
    sonuna kadar desteklediğim ve uyguladığımdır. doların 3 liranın üzerinde, mazotun 4.60 olduğu ülkemde kıt kanaat geçinirken bu haramzadelere de 1 lira kaptırırsam daha bana da yazıklar olsun. kaptırana da çok paran var herhalde kardeş derim. dursun gittiğinde yine toplu yaparız alışverişimizi oluruz desteğimizi, öğlen yeriz tavuk döneri doyururuz karnımızı. yeter ki bu dursun ve avaneleri gitsin.

    5 maç üstüste o arena sessizliğe gömülsün, 1000 kişi bile gitmesin o stada ben görürüm o zaman dursun'un hallerini. öyle kolayca tv'den taraftara sallayabiliyor mu. o çarkı döndürebiliyor mu. yapın bunu kardeşlerim, yapın ki bu kulüp kurtulsun. 1 sezon daha mahvolmasın.
  • 71
    kulübe değil yönetime zarar verecek uygulamadır. sonuna kadar arkasındayım. bugün boykot yapan taraftar, emin olun yarın öbür gün inandığı, güvendiği bir yönetim geldiğinde boykot yaptığı dönemde kulübe vereceği katkının kat kat fazlasını verir. bu ahmaklar sürüsü başımızdan def olup gitmelidir ve bu 2018 yılındaki olağan genel kurulda değil, hemen olmalıdır. bunların gitmesi için de boykot, yürüyüş, protesto yani kısacası ise yarayacak her şeye sonsuz desteğim var.

    biz inanalım yeter!
  • 72
    boykota tamam, protestoya tamam, hatta maça falan gitmemeye de devam. galatasaray hesaplarını da takipten çıkaralım. fakat bundan sonra ne olacak? hadi diyelim gitti bu adamlar, aşağı yukarı istediğimiz çizgide bir yönetim de geldi. o zaman bu protestoyu bitirdikten sonra eski halimize mi döneceğiz? ünal aysal'ın son senesi stat yine 20-25 bine oynuyordu. istediğimiz galatasaray bu mu? inşallah bu boykot başarılı olur, ardından eskisinden daha kuvvetli bir desteğe, daha kalabalık bir tribüne, daha fazla baskı yaratan taraftara dönüşebilecek miyiz? ürün almıyoruz protesto ediyoruz diye, eyvallah. peki dursun'dan sonra bir tane alacakken iki tane forma, tişört, atkı alacak mıyız?

    protesto ve boykot, akabinde bu sonuçlara gebe olacaksa ben varım. bakıyorum twitter'da sağda solda hep dursun özbek için yazan adamlar ya stadın yolunu bilmeyen, ya da üç beş kere gitmiş, elli tane fotoğraf çektirip stat müdavimi gibi davranan tipler. yakın bir zamana kadar ben de bunlar gibiydim, 2012'den sonra stada da düzenli gitmeye başlamıştım. fakat son iki senedir hiçbir maça gitmedim. ama bunun sebebi tamamıyla bu yönetim ve benzeri mantalite. iş bilen, kalifiye bir yönetim ve teknik ekiple beraber bütçemi de zorlayıp bir kombine almak istiyorum. şu anda da para biriktiriyorum. fakat bu gidişle epey birikmiş olacak. zira gidişat hiç iyi değil, değişecek gibi de değil.

    bu yönetim de gittikten sonra stadı doldurmaya, hiç olmazsa 30-35 bini zorlamaya da var mıyız? galatasaray iç saha maçını boş tribüne oynar mı yahu? bunun passolig ile elbette ilgisi var, fakat bak beşiktaş'a, her maç 38-40 bine oynuyor adamlar.
  • 73
    geçen yıl başında gerçekleşen transfer fiyaskoları yüzünden bu durumlara düşeceğimizi ön görerek, şahsen başlattığım hede. çok istememe rağmen 4 yıldızlı formayı hala almamamın başlıca sebebidir. ek olarak galatasaray dergisi'de uzun zamandır almıyorum.

    maçlara da bu yıl hiç gitmedim ve allah izin verirse dursun gidene kadar gitmeyeceğim de.
  • 74
    bir insan dusunun. hasta ve yatalak.

    her tarafina sulukler yapismis. devamli kani emiliyor.

    yuzlerce kisi de ayni anda ona kan veriyor. suluklerin sayisi daha da artiyor. daha fazla kan emiliyor.

    o insani yatalak eden bas suluk de dile gelmis diyor ki "kan kaybi var daha cok kan lazim yoksa olecek". daha fazla insan kan vermeye geliyor daha fazla suluk geliyor.

    iste boykot bu suluklerden kurtulmanin tek caresidir kardeslerim. once rant yollarini tuketmek lazim. icilecek kani vermemek lazim. bizler bu rehine politikasina para akittikca, dursunlar, sabriler, menejerler, siyasetciler, hirsiz yoneticiler, komisyoncular eksik olmazlar.

    gercekten feda noktasina getirilmesi lazim galatasaray'in ki suluklerden kurtulalim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın