204
yıkılacak olması üzmüştür. bu salonda onlarca maça çıktı takımımız ve tarihimizin en başarılı dönemlerine tanıklık etti. utanç verici anlar da yaşadık malesef burada, son dönemlerde özellikle yaşanan ultraslan-ergin ataman gerginliği, tribünün çoğunluğunun koça sahip çıkması ve çıkan kavgalar. bu sezon bitene kadar bunları daha çok görürüz zaten. belki de bu salonda son maçlarımızı buruk bir hüzünle oynarken koça sahip çıkmanın, ultraslan denen çeteyi bir ifrazat gibi sırtımızdan atmanın hesaplarını yapıyor olacağız.
maçları, başarıları teker teker saymaya gerek yok. satırlar almaz. abdi ipekçi arena galatasaray basketbol şubesine çok şey katmıştır. bir atmosfer, bir ev, bir yuva olmuştur. keyfi de, kederi de sırtında barındırmıştır. gidenler bilirler bu salona ki aslında içerisinde coşku ile beraber bir miktar da hüzün barındırır. her duygu yaşanmıştır çünkü burada, duvarlarına sinmiştir ipekçi'nin. bir tanesi hariç, öfke. bir adet kötü kalpli ultraslan denen çete hariç hiç kimse öfke duymamıştır bu salonda. herkes alkışlamıştır takımını, yüreğine, sahaya koyduklarına inanmıştır. ipekçi ruhu da tam olarak budur. gerçek bir galatasaray ruhudur. ali sami yen'den farksızdır gözümde ipekçi.
ama bazı gerçekler de var dostlar. biz galatasaray'ız. nasıl ki sığmadıysak ali sami yen'e, geçtiysek tt arena'ya, abdi ipekçi'ye de sığmamalıyız. engin olup taşmalıyız ki bizleri salonlar almasın. o şubeyi ancak böyle ayaklandırırız. ultraslan'ı ancak öyle atarız sırtımızdan, gerçek basketbolseverler olarak salona giderek. yeni yapılacak salonu bu yüzden önemsiyorum. ipekçi'den her türlü ayrılacaktık ve üzülecektik zaten. sadece biraz erken bir veda oldu bu, hüznü de derin oldu.
nasıl ki ali sami yen'in her yanından geçişimizde o beton yığınını değil de gittiğimiz maçları getiriyorsak gözümüzün önüne, o marşlar, o uğultu kulaklarda çınlıyorsa, ipekçi'nin yanından geçişlerimizde de aynı hissi yaşayacağız. onca kahrı, gürültüyü, zıplamayı kaldırdığın için teşekkürler ipekçi. her zaman özlemle ve güzel hatırlanacaksın..
maçları, başarıları teker teker saymaya gerek yok. satırlar almaz. abdi ipekçi arena galatasaray basketbol şubesine çok şey katmıştır. bir atmosfer, bir ev, bir yuva olmuştur. keyfi de, kederi de sırtında barındırmıştır. gidenler bilirler bu salona ki aslında içerisinde coşku ile beraber bir miktar da hüzün barındırır. her duygu yaşanmıştır çünkü burada, duvarlarına sinmiştir ipekçi'nin. bir tanesi hariç, öfke. bir adet kötü kalpli ultraslan denen çete hariç hiç kimse öfke duymamıştır bu salonda. herkes alkışlamıştır takımını, yüreğine, sahaya koyduklarına inanmıştır. ipekçi ruhu da tam olarak budur. gerçek bir galatasaray ruhudur. ali sami yen'den farksızdır gözümde ipekçi.
ama bazı gerçekler de var dostlar. biz galatasaray'ız. nasıl ki sığmadıysak ali sami yen'e, geçtiysek tt arena'ya, abdi ipekçi'ye de sığmamalıyız. engin olup taşmalıyız ki bizleri salonlar almasın. o şubeyi ancak böyle ayaklandırırız. ultraslan'ı ancak öyle atarız sırtımızdan, gerçek basketbolseverler olarak salona giderek. yeni yapılacak salonu bu yüzden önemsiyorum. ipekçi'den her türlü ayrılacaktık ve üzülecektik zaten. sadece biraz erken bir veda oldu bu, hüznü de derin oldu.
nasıl ki ali sami yen'in her yanından geçişimizde o beton yığınını değil de gittiğimiz maçları getiriyorsak gözümüzün önüne, o marşlar, o uğultu kulaklarda çınlıyorsa, ipekçi'nin yanından geçişlerimizde de aynı hissi yaşayacağız. onca kahrı, gürültüyü, zıplamayı kaldırdığın için teşekkürler ipekçi. her zaman özlemle ve güzel hatırlanacaksın..