147
güzel memleketimin aheste insanlarının dillerine pelesenk olmuş batı'nın sadece ahlaksızlığını almak üzerine olan söylemlerine nazire yaparcasına, yine de gözümüzü batı’ya çevirip -sen de üç, plase iki, en azından bir- batı üslubuyla yetişmiş, barok ve rokoko tarzında işlenmiş ve disiplini racon olarak benimsemiş oyunculara yönelmemiz gereken transfer dönemidir ki; defansın arkasına sarkıntılık ettirmeyecek gözü pek, havadan veya yerden kah uçanı kah kaçanı süpürecek yiğit bir savunma oyuncusuna; muhiti olan orta sahada göz açtırmayıp vücut vücuda cenk edercesine temas kurmayı adet edinmiş, topuk gösterip çevikliği ve ciğersizliğiyle nam salmış bileğiyle cevval aklıyla ehil baldırıçıplak bir ortasaha oyuncusuna; fırsat bulunursa, ayakları mabadına vururcasına koşmaktan yüreği pırpır ederken muameleyi mutlu sonla bitirme arzusuyla yanıp tutuşan ve mutlu sonu asiste etmekte de bir beis görmeyen, gelgelelim hem ortasahadaki yarenlerine hem bekteki yoldaşına yardımda bulunmaktan gocunmayan serdengeçti bir sağ açık oyuncusuna ihtiyacımız aşikar ve ihtiyaçların karşılanması konusunda ise aklıselim davranmak ve har vurup harman savurmamak müspettir.
