ultraslan

kulübe olan sevgimiz mantıkla, belli bir şeyle açıklanabilir değil. mağazadan ürün alırken veya herhangi bir branştaki maçımıza parasını ödeyip bileti alarak giderken tek dileğimiz, kulübümüzü daha iyi yerlerde görmek, kulübümüzün başarısına tanıklık etmek ve mutluluk duymak. ultraslan veya benzeri oluşumlar ise bu noktada zihinlere çomağı sokuyor. harcamalarından kısıp kulüp için kendince bütçe oluştururken stad veya salon girişinde bedava bilet peşinde koşturan bu sürüyü ve reislerini görmek, her maçta kulübe beş kuruş faydası olmayan bu adamların güdümündeki tribünlere şahit olmak, yönetim - tribün liderleri ilişkisi yüzünden gerçek taraftarın tavrının, reaksiyonunun yansıtılamıyor oluşu, karaborsa biletlerle yollarını bulan insanların fedakar, hakiki galatasaraylı gibi lanse edilişini görmek; bir süre sonra bazı şeyleri insanın kendi içinde sorgulamasına yol açıyor ve belki de taraftarı salondan, staddan soğutuyor.

herhangi bir oluşum, belki bütünlüğü sağlar denilerek iyi niyetle oluşturulsa da nasıl nifak soktuğuna şahit olduk.yalnızca galatasaray sevgisiyle galatasaray'ı desteklemek için gelecek bir kitleye ihtiyacımız var. bu irini vücuttan tez zamanda akıtmamız lazım.