resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 11882
    öncelikle sezarın hakkını sezar'a verelim.

    ünal aysal devre arasındaki 20 milyon avroluk fiyasko dışında vizyonu, başarıları ama en önemlisi dik duruşu ile çok başarılı bi başkan imajı çizdi. şike sürecinde, demirören'e karşı, tbf'ye karşı takımı çıkarmaması ve verdiği inanılmaz ayarlar ile gönlümüzde taht kurdu.

    fatih terim de son dönemdeki demirören yancılığını bi kenara koyabilirsek ki çok zor; türk futbol tarihinin ve galatasaray'ın en başarılı teknik direktörüdür.

    tüm aysal terim tartışmaların içinde herkesin atladığı bi nokta var. şöyle ki ünal aysal o özlenen 3. fatih terim döneminin efsanevi geçen ilk 2 sezonundan sonra ali dürüst, adnan öztürk, abdürrahim albayrak, refik arkan gibi çok başarılı ve futbol yöneticiliği konusunda tecrübeli isimleri saf dışı bırakıp malesef tek adamlığa soyundu. o günlerde kimse buna bi anlam verememişti. şampiyonluktan sonra hepimizin ağzında acı bi tat bırakmıştı. ne gerek vardı işleyen çarkı bozmaya. bu coğrafyanın en önemli hastalıklarından biri kollektif başarıyı başarı saymamak, başarı olsun ama yalnızca benim sayemde olsun, o hazzı tek başıma yaşayayım düşüncesi. malesef aysal da yönetimdeki kendisine aykırı seslerde heyecan yorgunluğu olduğunu ileri sürdü ama aslında olan yukarda bahsettiğim hastalığa tutulmuş olmasıydı. o günün şartlarında herhalde herkesin üzerinde hemfikir olacağı nokta şudur ki; dürüst ve albayrak'ı dışarda bırakmak terime de alenen ben seninle çalışmak istemiyorum ama bu kadar başarılı bi tabloda da kovamam ama ilk fırsatta sen de onlar gibi kapı önüne konacaksın demek oluyordu. o dönem hepimizin hatırlayacağı gibi terim'in gitmemek için direneceğim temalı konuşmaları vardı, boşuna değildi o muhabbet. ünal aysal tek adamlığa soyunuyordu, fatih terim'in egosu galatasaray sevgisinin önüne geçiyor intikam hırsıyla olmadık kişilerle olmadık işlere kalkışıyordu.

    ünal aysal ve fatih terim gibi toplumun tamamen zıt iki kesiminden gelen yüksek egolu iki insanın ortak bir paydada bir araya gelmesi zordu. arada köprü görevi gören ali dürüst ve abdürrahim albayrak da saf dışı kalınca zaten geçmişte yaşanan eleman tartışması, sneijder mevzuun falan üzerine bu iş bi yerde patlak verecekti, ki çok uzun da sürmedi. buraya kadar benim gözümde haklı olan mağdur olan terim intikam hırsıyla yaptıklarıyla bizim başımızı öne eğdirdi. para için gitti demek bence ne olursa olsun ona haksızlık olur ama fatih terim gücün değil adaletin olduğu yerde olmalıydı.

    şimdi tüm bu terim aysal tartışmalarının özü şudur :

    bu savaşta ilk kanı akıtan aysal mı suçludur yoksa savaş çıkınca her yolu mübah gören terim mi?

    bu soru herkesin vicdanında farklı şekilde cevap bulabilir.

    i respect all your thoughts, but from my perspective: savaşın da bi hukuku olmalı değilmiydi be imparator? değdi mi intikam uğruna kırdığın, yerle bir ettiğin milyonlarca kalbe?

    edit: ha şimdi diyebilirsiniz ki ne alaka şimdi bunları yazıyosun? yıllar sürecek belki en büyük kupa ile bitecek bi serüvenin böyle bitmesi ağzımda çok acı bi tat bıraktı be renktaşlar.. istedim ki ilk entrymde bu konu ile ilgili bişeyler karalayayım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın