4128
maçın son çeyreğini seyrettim. fark inmiş 6'ya daha bitime 8 dakika var "fenerbahçe aa" diye iğrenç bir tempoyu dakikalarca bıkmadan döne döne tekrarladılar. o sırada ne oluyor, kritik bir savunma mı yapıyoruz, zor bir ribound mu almışız, oyun kurucumuz kilit bir asist mi yapmış umurlarında olmadan, ancak mikrofondan basket anonsu gelince 2 saniye ara verip sonra yine aynı monoton tempoda aynı "fenerbahçe aa" küfrüne devam ettiler.
son 4 dakikada 10 sayı fark olmasına rağmen hala umut vardı, takım bir şekilde maçın içindeydi. sonrasında iki top kaybı ile fark 14'e çıktı ve arkadaşlar "fenerbahçe aa" yı bırakıp çok sevdikleri arabesk şarkılarına geçme firsatını elde etmiş oldular: "ölüm varmııış, korku varmıış..." o dakikadan maç bitene kadar bir cümleyi ninni temposunda tekrarlayıp durdular "öyle şeyler yaşattın ki...". meali: "maç burdan dönmez artik, biz dalgamıza bakalım".
sezon başında avrupa ligi maliyetlerini karşılamak için bilet fiyatlarına zam yapmakla yöneticilik olmuyor. o lige uygun ortamı sağlamak zorundasın. bedavaya içeri alınmış ninni-arabesk karışımı bir tempoda küfür eden bir güruhun olduğu ortama kimse eşini, kız arkadaşını, çocuğunu götürmek istemez. taraftar ve medya destegi azaldiginda teknik ekibi kovmakla da yöneticilik olmuyor. orası çözüm üretme yeri.
rakiplerine nazaran daha az bütçeyle daha büyük başarı elde etmek amacıyla hocanın oynadığı kumar önceki senelere göre daha kötü sonuç verdi ve bunda elbette hocanın da sorumluluğu var, ama ondan önce, hocanın hemen her sene sil baştan kadro kurmasına sebep olan ortamın sorgulanması gerekiyor.
denildiğine göre maç sonunda "herkes gider biz kalırız" diye bağırmışlar. (bkz: galatasaray erkek basketbol takımı)nın arabeske, ninniye ihtiyacı yok. öncelikle ergin ataman gibi yetkin bir koça sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlayabilecek bir yönetime ihtiyacı var.
son 4 dakikada 10 sayı fark olmasına rağmen hala umut vardı, takım bir şekilde maçın içindeydi. sonrasında iki top kaybı ile fark 14'e çıktı ve arkadaşlar "fenerbahçe aa" yı bırakıp çok sevdikleri arabesk şarkılarına geçme firsatını elde etmiş oldular: "ölüm varmııış, korku varmıış..." o dakikadan maç bitene kadar bir cümleyi ninni temposunda tekrarlayıp durdular "öyle şeyler yaşattın ki...". meali: "maç burdan dönmez artik, biz dalgamıza bakalım".
sezon başında avrupa ligi maliyetlerini karşılamak için bilet fiyatlarına zam yapmakla yöneticilik olmuyor. o lige uygun ortamı sağlamak zorundasın. bedavaya içeri alınmış ninni-arabesk karışımı bir tempoda küfür eden bir güruhun olduğu ortama kimse eşini, kız arkadaşını, çocuğunu götürmek istemez. taraftar ve medya destegi azaldiginda teknik ekibi kovmakla da yöneticilik olmuyor. orası çözüm üretme yeri.
rakiplerine nazaran daha az bütçeyle daha büyük başarı elde etmek amacıyla hocanın oynadığı kumar önceki senelere göre daha kötü sonuç verdi ve bunda elbette hocanın da sorumluluğu var, ama ondan önce, hocanın hemen her sene sil baştan kadro kurmasına sebep olan ortamın sorgulanması gerekiyor.
denildiğine göre maç sonunda "herkes gider biz kalırız" diye bağırmışlar. (bkz: galatasaray erkek basketbol takımı)nın arabeske, ninniye ihtiyacı yok. öncelikle ergin ataman gibi yetkin bir koça sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlayabilecek bir yönetime ihtiyacı var.
