797
hayatımda yaşadığım en stresli günlerden birisidir. boğazın karşı yakasının en sevdiği şey olan "şu kadar senedir yenemiyorsunuz" tarzı küçük düşüncelerinin altında başlayan bu maçın sonunu ruhsal olarak birçoğu ruhsal olarak görememiştir. okulun bitmek bilmemesiyle beraber 2. derste okuldan çıkıp** zamanın geçmesi için yapılmayan şey kalmayan o ilginç günün akşamında, ankara'da yaşayan sözlük yazarlarının bileceği üzere, karanfil caddesindeki muhteşem atmosferde bir beşiktaşlı arkadaş ile birlikte izlediğim karşılaşmadır. ilk yarı ve ikinci yarıda galatasaray kalesi hangi kale ise arkadaşımın totem taktiği olan o kalenin olduğu taraftaki elimizin orta parmağını işaret parmağının üstüne kenetleyerek kendimizce totem yaptığımız ve milyonlarca galatasaray taraftarının da kendi totemlerini yaparak "şu kadar senedir yenemediğimiz" statta karanlıklar içinde parçalının ışığıyla 2011-2012 sezonunu abdurrahim albayrak'ın dediği gibi iki kere şampiyon olarak tamamladığımız sezonun son maçıdır.
(bkz: karanlıklar içinden gün doğar ya aniden)
(bkz: çift dikiş)
(bkz: karanlıklar içinden gün doğar ya aniden)
(bkz: çift dikiş)