• 47
    işbilir her dikta döneminde olduğu gibi maşallah gün geçtikçe artan skandalların genel ismi.

    *uluslararası bireysel yarışmalarda son 10 yılda elle tutulur bir başarı yakalamış tüm sporcularımızın dopingli olduğunun er ya da geç ortaya çıkması, bu açığın "başaltı" disiplinlerde sağdan soldan transfer edilip üzeri dramatik hikayelerle süslenen yabancı sporcularla kapatılması.

    *ırkçılıktan ceza almış karaktersiz bir adamın el üstünde tutulup olimpiyat seramonisinde bayrak taşıtılması, nba tarihinin en kallavi doping cezasını almış adamın boyuna terfi alması.

    ve tabi en bomba olanı: bütün bunların artık sırandanlaşmış olması...
    *devlet erkanının katıldığı sportif aktivitelerde tribünlerin akreditasyon ile doldurulması, mümkün olmadığı durumlarda devlet erkanı için ekstra "seyircisiz" bir organizasyon düzenlenmesi. insanların tribünlere girebilmek için birilerine fişlenerek haraç ödemek zorunda bırakılması. şiddet olaylarıyla etkin mücadele edilecek, suçlular suçsuzlardan ayrılacak denen sistemin ardından tribün/saha kapatma gibi toplu cezalarının tam gaz devam etmesi.

    *100 senelik şehir takımları belediye başkanının oğlunun elinde oyuncak edilirken propaganda amaçlı yeni kurulmuş takımların en üst düzey ligde tutunacak hale getirilmesi.

    *aziz yıldırım'ın "birilerinin göz koyduğu" ihaleleri birer birer alması sonucu şike soruşturması kılıfıyla içeri atılması. ülkenin yarım aklından kalan son kırıntıların da bu şike muhabbetlerinde kaybolup gitmesi. yıllar sonra bir dönem açılan tüm soruşturmaların aslında kurmaca olduğunun, bizzat işin içinde olan bir kesimin bile inkar edemeyeceği berraklıkta su yüzüne çıkması. arada düzülenin türk futbolu ve taraftarları olması.

    *gençlik spor müdürlüklerinin, federasyonların "atama" usulü ile yönetilmesi ve malesef tek atama kriterinin siyasi görüş olması. ülkenin her kademesine yayılan korkunun tezahürü olarak gelişen dalkavukluk kültürünün sporun her alanına yayılması. laf elitlikten açılınca mangalda kül bırakmayan galatasaraylı dedelerin bile düzene az biraz kafa tutan ünal aysal'dan korkup ne idüğü belirsiz adamları başkanlık koltuğuna oturtması.

    *yemeye doymayanların kulüplerin elindeki gayrımenkullere göz dikmesi. memlekette mantar gibi "arena"ların üremeye başlaması. "millet" yeni yapılan stadyumlara odaklanırken birilerinin yine parayı götürmesi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın