1559
dün maçtan sonra akşam eve gelirken kendisi hakkında neler yazılmış olabileceğini tezahür etmiştim. sağolsun futbol'un f'sinde anlamayan güruh yine beni şaşırtmadı. devre arasında gömmüşler adamcağızı. bu adamlar nereden türedi hiçbir fikrim yok ama futbolun bir sabır işi olduğunu ve her antrenöre sabredilmesi gerektiğinden zerre haberleri bile yok.
bu adamlara kalsa dün 20 dakika oynayabileceğini söyleyen podolski 11 çıkmalıydı, sezon başından beri sadece 10 dakika süre bulabilmiş ve sakatlıktan dönmüş cavanda 11 çıkmalıydı, geldiğinden beri beklentileri karşılayamamış linnes 11 çıkmalıydı. olm bu yapboz tahtası mı ikide-bir sağ bek değiştireceğiz? bir maç sabri, öbür maç linnes, devre arasında cavanda. ne bu, mahalle takımı mı? defansın diğer üçlüsü hangi birisine adapte olacak? ben kendisinin sabri'nin performansından zerre memnun olmadığını ve imkanı olsa 1 saniye bile gözünün yaşına bakmayacağını adım gibi biliyorum. ayrıca sabri'nin de bunu çok iyi bildiğini biliyorum. ama yok işte. linnes bu adamdan iyi bir performans gösteremedi. cavanda sakatlıktan yeni çıktı. tempo yapmaya çalışan bir takımda sezon başından beri oynamamış adamı langırt diye ilk 11'e yazamazsın. maç kondisyonu farklıdır. antremana benzemez. yazının başında bahsettiğim güruhun bunu anlama ihtimali bile yok ama yazalım biz yine de.
ben kendisini çok beğeniyorum. beyefendi, asil bir adam. hiçbir polemiğe girmiyor, herkese saygılı. antalyaspor maçından önce yaptığı basın toplantısı ders diye okutulmalı. tek amacı işini yapmak. bu ülkeye çok ama çok ters ama tam benim istediğim profil. hamza hocayı da ilk geldiğinde bu tutumundan dolayı övmüştüm. terim'i de tam tersine çok yermiştim.
futbol bilgisi türkiye'deki zifiri cahillerin fersah fersah önünde. hamleler, değişiklikler genel olarak oldukça iyi. geçtiğimiz basın toplantısında beşiktaş maçıyla ilgili kendisine sorulan "niye geç oyuncu değiştirdiği" sorusuna "bugün de olsa aynısını yaparım. biz o gün duran toplardan gol yedik" demesi de bunun güzel bir örneğiydi.
bu adamlara kalsa dün 20 dakika oynayabileceğini söyleyen podolski 11 çıkmalıydı, sezon başından beri sadece 10 dakika süre bulabilmiş ve sakatlıktan dönmüş cavanda 11 çıkmalıydı, geldiğinden beri beklentileri karşılayamamış linnes 11 çıkmalıydı. olm bu yapboz tahtası mı ikide-bir sağ bek değiştireceğiz? bir maç sabri, öbür maç linnes, devre arasında cavanda. ne bu, mahalle takımı mı? defansın diğer üçlüsü hangi birisine adapte olacak? ben kendisinin sabri'nin performansından zerre memnun olmadığını ve imkanı olsa 1 saniye bile gözünün yaşına bakmayacağını adım gibi biliyorum. ayrıca sabri'nin de bunu çok iyi bildiğini biliyorum. ama yok işte. linnes bu adamdan iyi bir performans gösteremedi. cavanda sakatlıktan yeni çıktı. tempo yapmaya çalışan bir takımda sezon başından beri oynamamış adamı langırt diye ilk 11'e yazamazsın. maç kondisyonu farklıdır. antremana benzemez. yazının başında bahsettiğim güruhun bunu anlama ihtimali bile yok ama yazalım biz yine de.
ben kendisini çok beğeniyorum. beyefendi, asil bir adam. hiçbir polemiğe girmiyor, herkese saygılı. antalyaspor maçından önce yaptığı basın toplantısı ders diye okutulmalı. tek amacı işini yapmak. bu ülkeye çok ama çok ters ama tam benim istediğim profil. hamza hocayı da ilk geldiğinde bu tutumundan dolayı övmüştüm. terim'i de tam tersine çok yermiştim.
futbol bilgisi türkiye'deki zifiri cahillerin fersah fersah önünde. hamleler, değişiklikler genel olarak oldukça iyi. geçtiğimiz basın toplantısında beşiktaş maçıyla ilgili kendisine sorulan "niye geç oyuncu değiştirdiği" sorusuna "bugün de olsa aynısını yaparım. biz o gün duran toplardan gol yedik" demesi de bunun güzel bir örneğiydi.