115
isim yazıp kadrolar kurmak bir yana...
transferlerden çok transfer politikamızın konuşulması gereken sezondur. çünkü deniz sadece galatasaray için değil türk takımları için bitti. mevcut yönetim tarzıyla emin olun istendiği kadar tasarruf yapılsın bir kere bile kar yapamayız önümüzdeki 10 sezon içerisinde. şaka değil bu işin sonu 3 büyüklerin küme düşmesine kadar gider...
galatasaray artık kendine dordmund gibi bir model seçmeli. fakat sorun şurada. dordmund altyapısının ekmeğini çok yedi. bizim yeni bir nesil için sistem kurup almanlar gibi 4-5 sezon bekleyecek ne sabrımız ne de imkanımız var. bizim ligin gerçekleri de buna müsait değil. siyasetimiz bile müsait değil.
o halde bu işi genç yetenekleri avlayan modelle birleştirerek yapmalıyız. çünkü sen her sezon sinan gümüş, emre mor gibi yetenekleri kadrona katarsan, carole gibi oyuncular bulursan taraftarı ikna edebilirsin. beşiktaş geçtiğimiz 2 sezonda etti. iyi futbol oynadılar sonuç alamadılar. bence yarı aksak bir kadro politikasıyla adamlar hakettikleri başarıyı yakaladılar.
ben medyada falcao gibi bir isim görünce heyecanlanmıyorum.
gerçekten de famara diedhu gibi isimler beni daha çok heyecanlandırıyor. çünkü bize bir devrim gerek ve o devrim adını bilmediğimiz doğru isimleri bulmakta saklı.
scout ekibine güvenmeliyiz. scout ekibine yatırım yapıp imkan sağlamalıyız. ekip çalışmasını iyi bilen bir koordinatör scout ekibi raporlarını esas alarak bir transfer haritası çizmeli. bir sezonluk, iki sezonluk değil 10 senelik, 20 senelik bir futbol aklımız ve planlamamız olmalı. o zaman bana sneijder'i, muslera'yı, sinan gümüş'ü satıyoruz dersen korkmam. bilirim ki dünyadaki müthiş zengin oyuncu havuzundan, altyapıdan alternatifleri çoktan hazır. şimdi gidenin yeri dolmuyor. melo gitti. bana göre iyi de paraya gitti. ama o para çarçur edildi. bilal, donk, jem karacan... defansif orta saha, iyisi dünyanın en bol bulunan oyuncu cinsi. biz o bölgeyi bile dolduramadık... oyuncu satışından sadece ingiltere, çin ve abd'nin pazara müthiş bir sermayeyle girmesine bakarak dahi senelik 30-40 milyon eu'luk gelirler artık hayal değil. eskisi gibi sadece portonun becerebildiği bir fm modeli değil. bundan böyle akıllı her kulüp kazanacak.
biz açıkcası amerika'nın, hindistan'a alternatif ticaret yollarının keşfedildiği çağdayız. osmanlı gibi uyursak atı alan üsküdar'ı geçer. bu yarışa acilen dahil olmalıyız.
derdim mahmut tekdemir değil açıkcası. yine de falcao ismi gelse bile bu kulübe en fazla 1-2 şampiyonluk katar. ama bizi geleceğe taşımaz...
transferlerden çok transfer politikamızın konuşulması gereken sezondur. çünkü deniz sadece galatasaray için değil türk takımları için bitti. mevcut yönetim tarzıyla emin olun istendiği kadar tasarruf yapılsın bir kere bile kar yapamayız önümüzdeki 10 sezon içerisinde. şaka değil bu işin sonu 3 büyüklerin küme düşmesine kadar gider...
galatasaray artık kendine dordmund gibi bir model seçmeli. fakat sorun şurada. dordmund altyapısının ekmeğini çok yedi. bizim yeni bir nesil için sistem kurup almanlar gibi 4-5 sezon bekleyecek ne sabrımız ne de imkanımız var. bizim ligin gerçekleri de buna müsait değil. siyasetimiz bile müsait değil.
o halde bu işi genç yetenekleri avlayan modelle birleştirerek yapmalıyız. çünkü sen her sezon sinan gümüş, emre mor gibi yetenekleri kadrona katarsan, carole gibi oyuncular bulursan taraftarı ikna edebilirsin. beşiktaş geçtiğimiz 2 sezonda etti. iyi futbol oynadılar sonuç alamadılar. bence yarı aksak bir kadro politikasıyla adamlar hakettikleri başarıyı yakaladılar.
ben medyada falcao gibi bir isim görünce heyecanlanmıyorum.
gerçekten de famara diedhu gibi isimler beni daha çok heyecanlandırıyor. çünkü bize bir devrim gerek ve o devrim adını bilmediğimiz doğru isimleri bulmakta saklı.
scout ekibine güvenmeliyiz. scout ekibine yatırım yapıp imkan sağlamalıyız. ekip çalışmasını iyi bilen bir koordinatör scout ekibi raporlarını esas alarak bir transfer haritası çizmeli. bir sezonluk, iki sezonluk değil 10 senelik, 20 senelik bir futbol aklımız ve planlamamız olmalı. o zaman bana sneijder'i, muslera'yı, sinan gümüş'ü satıyoruz dersen korkmam. bilirim ki dünyadaki müthiş zengin oyuncu havuzundan, altyapıdan alternatifleri çoktan hazır. şimdi gidenin yeri dolmuyor. melo gitti. bana göre iyi de paraya gitti. ama o para çarçur edildi. bilal, donk, jem karacan... defansif orta saha, iyisi dünyanın en bol bulunan oyuncu cinsi. biz o bölgeyi bile dolduramadık... oyuncu satışından sadece ingiltere, çin ve abd'nin pazara müthiş bir sermayeyle girmesine bakarak dahi senelik 30-40 milyon eu'luk gelirler artık hayal değil. eskisi gibi sadece portonun becerebildiği bir fm modeli değil. bundan böyle akıllı her kulüp kazanacak.
biz açıkcası amerika'nın, hindistan'a alternatif ticaret yollarının keşfedildiği çağdayız. osmanlı gibi uyursak atı alan üsküdar'ı geçer. bu yarışa acilen dahil olmalıyız.
derdim mahmut tekdemir değil açıkcası. yine de falcao ismi gelse bile bu kulübe en fazla 1-2 şampiyonluk katar. ama bizi geleceğe taşımaz...