resim
Bülent Korkmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 1683
    galatasaray'da evlatçılık edebiyatının ne yöne evrildiğini, galatasaray'ın evlatlarının, kendilerini nasıl galatasaray'ın üzerinde gördüğünün en iyi örneği oldu şu teknik direktörlük olayı.
    öncelikle bülent korkmaz'ı sevsem de galatasaray'da hoca olmasını zerre istemediğimi belirteyim. ligin en kötü teknik direktörlerinden birisi ve yabancı düşmanı. ama anlatmak istediğim konu farklı. galatasaray zor durumda, 9 haftalığına bir hoca arıyor ve sana geliyor. sen galatasaray'ın evladıysan, bizim bildiğimiz evlat tanımı içerisinde, dünyanın en iyi antrenörü bile olsan teklifi koşulsuz şartsız kabul edersin. (kaldı ki ligin en kötü hocalarından birisin ve evlat olmasan bu görev için adının geçmesi imkansız) peki sen ne yapıyorsun? uzun süreli kontrat isteyip teklifi reddediyorsun. gençlerbirliği'ne, akhisar'a hoca olamayacakken galatasaray'dan 1,5 yıllık kontrat istiyorsun. bu özgüvenin kaynağı ise evlatçılık zihniyeti. bu zihniyet o kadar yozlaşmış durumda ki adam normalde sahip olamayacağı şeylerle bile yetinmeyip çıkarını maksimize etmeye çalışıyor.

    elbette bu evlatçılık edebiyatını sadece bülent korkmaz yapmıyor. senede 2 milyon dolar para kazanan sabri de başı sıkışınca ben bu camianın evladıyım diyor, çok para isteyip kontrat bulamayınca aydın yılmaz da, teknik direktörlük kariyeri biteli çok olmuş denizli de.

    işin en kötü yanıysa bu yönetim zihniyetiyle bizde evlat bitmeyecek. asıl mesela ye kürküm ye davası aslında ama neyse...
App Store'dan indirin Google Play'den alın