189
90 dakika izlememe rağmen pek birşey anlayamadığım maç. sanırım biraz da olimpiyat stadlarına olan gıcığımdan kaynaklanan birşey. sevmedim, sevemedim bir türlü. liverpool - milan gibi bir maç olmadıkça da keyif alamayacağım herhalde olimpiyat stadlarında oynanan maçlardan. panathinaikos maçın genelinde bizim avrupa'ya çıkan türk takımları gibiydi dün. her yıldızın başında bir adam, çoğu atakta fenalıklar geçiren bir defans ve tek başına bişeyler yapmaya çalışan ileri uç elemanları... bu tarz oynayan rakip bizi kilitlemese de oyunumuza biraz gölge vuruyor, sezon içinde de vurmaya devam edecek. böyle maçlarda da yıldızlar ortaya çıkacak, bu karşılaşmada da olduğu gibi. bir korner, frikik olacak. topun başına arda ya da elano geçecek, bir şekilde gol olacak. ya da ileriye bir top atılacak, baros klasını konuşturup golü atacak... o bakımdan ümit veren bir maç oldu benim adıma. belki maçın kilidini açan ilk gol rakibin hatasıydı, belki defansta yine fazla güven vermedik*, biraz da futbol şansı yardımcı oldu. ama bir şekilde bu sezon birşeyler olacak, ilk defa bu kadar inandım buna. iyi olduğun zaman, zaten kazanırsın. kötü oynadığımız zamanda bile üç atabiliyorsak, sanırım birşeyleri başarmış; belli bir yolu katetmiştir bu takım...