14000
lig şampiyonluğu, avrupa ligi ve türkiye kupası olmak üzere 3 ayrı kulvarda mücadele eden takım. oynanan futbol umut veriyor mu? hayır. ancak her kötü gidişatta "seçenekler => komple sil, siliniyor.. => ana menü => yeni oluştur" her zaman çare değildir. bu bir çözüm müdür? evet. ama ben bıçak gibi kesmek yerine başka yollar da tercih edilebileceğini düşünüyorum. daha gerçekçi yollar. takıma sanki galatasaray değilmiş de başka bir takımmış gibi bakıp, duyguları bir kenara bırakıp soruna çözüm önerisi yapılabilir. şimdi her mevki için kısa bir paragrafla takımın sıkıntılarına öneriler sunmak istiyorum. biraz uzun olabilir ama okunursa bazı şeylerin daha da netleşeceğini düşünüyorum. laf sokmalı, iğneleyici veya kötü içerikli mesajlar hariç eleştiriye ve tartışmaya da açığım, buyurunuz.
kaleci ve ofansif orta sahada sorun yok.
sağ bek;
ivana sert'i çağırıp sabri'ye "bızımle değılsın" dedirtmek istiyorum. artık emeklerine teşekkür mü ediliyor ne yapılıyor bilemiyorum devre arasından itibaren yedeğe çekilmeli, sene sonu da ayrılmalı. tarık yedek olarak kalabilir. önünde 5 tane kupa grup maçı var, izleyeceğiz. yani transfer gerekli.
peki istediğim sağ bek nasıl olmalı? kısaca carole'nin sağ ayaklısı olabilir. elbette daha kaliteli olursa iyi olur. dünya'daki her bek oyuncusu arkaya adam kaçırır, hata yapar. zaten hata olmazsa gol olmaz. bu yüzden ben, bir bek futbolcusunun özelliklerinin %60'ının hücum, %40'ının savunma olmasını isterim. ilk başta aradığım özellikler; hız, orta açma, pas, kondisyon. bunlar kesinlikle olmalı. şut, kafa tekniği gibi ekstra özellikler ikinci planda olmalı. nasıl troyes'ten carole bulunabiliyorsa böyle bir futbolcu bulmak da zor değildir.
stoperler;
chedjou sağ, denayer sol stoper olarak oynamalı. hakan alternatif olarak kadroda bulunmalı, semih de yedek stoper olmalı. yedek kalınca belki bazı şeyler dank eder de bu futbolun galatasaray'a yetmeyeceğini anlar ve daha çok çalışır. chedjou - denayer ikilisi tutarsa ki bence tutar ek olarak bir stopere ihtiyaç kalmaz. birbirlerini tamamlayabilecek futbolcular bunlar. ayrıca benim stoperlerde en çok aradığım özellik olan kafa tekniği ve pas yeteneği bu iki futbolcuda oldukça iyi seviyede. gerekirse denayer bir sene daha kiralanır.
sol bek;
carole devamlılık yakaladığı zaman iyi bir futbolcu olduğunu bize gösterecektir. telles yüzde 70-80 inter'de kalacak gibi gözüküyor. bu sezon için olcan ve hakan sol bek alternatifleri. sol bek transferi sene sonunda telles'in de durumuna göre düşünülmesi gereken bir konu. aciliyeti yok.
merkez orta saha;
takımdaki bir numaralı eksik defansif orta saha futbolcusu eksiliği. elimizde bu kalıba girebilecek sadece jem paul var. dolasıyla defansif orta saha transferi kesinlikle bir numaralı öncelik olmalı. hamit iyileşirse falan diye düşünülmesin. hamit iyileşse de artık 33 yaşında, ayrıca hamit tam olarak defansif orta saha futbolcusu değil.
benim düşünceme göre illa melo gibi top kazanma özelliği yüksek birisini aramamız gerekmiyor. top kazanma özelliği de olsun tabi ki ama ben dinamik, mücadeleci ve çok koşan bir orta saha futbolcusunun takımı inanılmaz etkileyeceğini düşünüyorum. hatta o kadar etkileyecek ki "bir adam bir takımı bu kadar etkiler mi yahu?" deyip şaşıracağız. veli kavlak bu futbolcu tarzına çok iyi bir örnektir. yine mehmet topal, casemiro örnek olarak verilebilir, örnekler çoğaltılabilir. takımın bir numaralı sorunu olan "dinamizm" bu futbolcu ile büyük oranda çözülmüş olacaktır.
ek olarak, böyle bir futbolcuyu takıma kazandırmak orta sahada görev dağılımını değiştirecektir. selçuk artık kafası daha rahat şekilde oynayacak ve oyun kurucu, pas dağıtıcı rolündeki performansı artacaktır. bana göre selçuk hala takım için çok önemli bir futbolcu.
sağ açık:
gross'un ayrılacağını varsayıyorum. podolski'nin de orijinal mevkisinin sol açık olduğu düşünülürse takıma kesinlikle bir sağ açık şart. çok kere söylediğim gibi emre çolak'ı bu mevkide değerlendirmenin takıma çok faydası olacağını düşünüyorum. pas oyununa yatkın oluşu oyunu rakip sahada oynarken takıma oldukça faydalı olacaktır. ama nedense bunu mustafa denizli de hiç denemiyor.
sinan gümüş delici özelliği yüksek bir futbolcu. bence as takımla oynaması gerekiyor ama o da henüz kupa futbolcusu seviyesini atlayamadı ya da atlatılmadı. sinan 21 yaşında, önümüzdeki 5 kupa maçında oynasın ancak ligin 2. yarısında as takımla değerlendirilmesi gerekiyor. bence zamanı geldi. perşembe günkü kupa maçında çabasını beğendim.
yine de bir sağ açık transferi gerekiyor. hem de iyi bir tane. everton'dan aiden mcgeady 86 doğumlu ve beğendiğim bir futbolcuydu. bu yıl everton'da hiç görmedim kendisini, nitekim baktım, hiç oynamamış. bu belki bir dezavantaj olabilir ama "ingiltere'den babam çıksa oynatırım" mantığıyla denenebilir. hele böyle bir sağ açık yokluğunda bu iyi bir deneme olabilir. everton doğru düzgün para da istemez.
bir önerim de kanatlardaki savunma problemi üzerine. hızlı ve çalımcı kanat oyuncusu dışında savunma özelliği yüksek olan bir sağ açık futbolcusu da takımı oldukça değiştirecektir. bu tip futbolcuya örnek ise olcay şahan.
sol açık;
aslında sorun yok. çünkü podolski bu mevkinin çok iyi bir futbolcusu. yasin de onun yedeği olur. yasin'i galatasaray'da ancak yedek futbolcu olarak görüyorum. yasin konusunu yedek olması şartıyla şimdilik rafa kaldırıyorum. bence podolski varken sorun yok. ancak podolski şu hareketsizlik problemini çözmeli. biraz daha aktif olmalı. savunma özelliği de yok denecek kadar az. tabi elimizde podolski gibi bir silah olduğu sürece savunma problemini farklı yöntemlerle çözebiliriz. ama podolski de savunma desteğini arttırsa takıma müthiş faydası olur.
forvet;
umut bulut üzerine fazla konuşmaya gerek yok. 33 yaşına girecek. iyi değil. gönderilmeli ve yerine alternatif bir forvet alınmalı. örnek; muhammet demir.
burak konusunda ise bu kadar keskin değilim. neden? şimdi yukarıda yazdığım takviyeler yapıldığı takdirde galatasaray çok daha iyi bir takım olacak. burak da oyuncu profili gereği "takım ne zaman iyi burak iyi, takım ne zaman kötü burak kötü" olan bir futbolcudur. kariyeri boyunca böyleydi bu. burak'ın formsuzluğunun çözümü işte bu. takım iyi olursa burak da form tutup iyi oynayacaktır.
lakin bazı engeller var. bunlardan birisi sakatlık sorunu. burak 30 yaşında ve adale sakatlığı yaşamaya başladı. bu sezon ligin ilk yarısında oynanmış ya da oynanacak olan 17 maçın sadece 10 tanesinde sahaya ilk 11 çıkmış ve bu 10 maçın 2 tanesinde de sakatlık sebebiyle oyundan çıkmış. yani bir takımın as forveti 17 maçın sadece 8-9 tanesinde takımla beraber olabiliyorsa orada sorun var demektir. sakatlığının nedenini ya da çözümünü bilemiyorum. kendine iyi bakmadığı için oluyorsa iyi bakmalı, deparlı futbolcu olduğu için yaş ile alakalı olabilir ya da başka her neyse bunu çözmeli. doktor değilim ama güçlü kaslar kolay sakatlanmaz zannımca. bu sakatlık sebebiyle sadece burak'a güvenerek (yedeği umut olan burak'a güvenerek) yola çıkmak çok yanlış bir karar oldu ve olacak da. elbette maaş konusu da var. ancak ben maaş konusuna pek takılmıyorum. burak gittiği takdirde yerine gelecek forvet de en az 2,5 milyon euro isteyecektir. önemli olan maaş/verim oranı.
ben takımın burak haricindeki parçaları iyileşirse burak'ın da hala çok faydalı olacağını düşünüyorum. ancak 7-8 milyon euro'luk teklif var deniyor. bu paraya gönderilip yerine iyi bir futbolcu alınmasına da tabi ki varım. burak'tan gelecek 6 milyon euro'ya 1-2 milyon daha eklenip gayet iyi bir forvet oyuncusu transfer edilebilir.
sonuç;
ligde 9 puan fark olsa da daha 19 maç ve alınabilecek 57 puan var. kapanmayacak bir fark değil ama oldukça zor. ikinci yarıda bütün derbileri arena'da oynayacağız. bahsettiğim gibi takviyelerle takım bir anda bambaşka bir futbol oynayabilir.
avrupa ligi'nde kendi ayarımızda bir rakip ile eşleştik. bu sezon lazio da oldukça kötü durumda ve çok formsuzlar. maçlara daha 2 ay var. iyi hazırlandığımız takdirde eleyeceğimiz bir rakip.
türkiye kupası'nda da elbette gruptan çıkacağız. her ne kadar önemsiz gibi gözükse de kupa kupadır. gerekli takviyeler yapılırsa alternatif futbolcularımız da iyi futbolcular olmuş olacak. dolasıyla kupa'da başarısız olmak için bir sebep yok.
yönetimsel sorunlar çok belirgin ancak takım özelinde bence öyle (2010-2011 sezonu gibi) karalar bağlanacak bir durum söz konusu değil. çok kaliteli futbolcularımız ve iyi bir hocamız. şuan eksiğimiz bu futbolcuların eksik yönlerini tamamlayacak futbolcuları takıma monte etmek. yani durumun gözüktüğü kadar kötü olmadığı düşünüyorum. sadece dinamizm sorunu bile çözüldüğünde işler çok değişir ve bambaşka bir hale gelir.
saygılar.
kaleci ve ofansif orta sahada sorun yok.
sağ bek;
ivana sert'i çağırıp sabri'ye "bızımle değılsın" dedirtmek istiyorum. artık emeklerine teşekkür mü ediliyor ne yapılıyor bilemiyorum devre arasından itibaren yedeğe çekilmeli, sene sonu da ayrılmalı. tarık yedek olarak kalabilir. önünde 5 tane kupa grup maçı var, izleyeceğiz. yani transfer gerekli.
peki istediğim sağ bek nasıl olmalı? kısaca carole'nin sağ ayaklısı olabilir. elbette daha kaliteli olursa iyi olur. dünya'daki her bek oyuncusu arkaya adam kaçırır, hata yapar. zaten hata olmazsa gol olmaz. bu yüzden ben, bir bek futbolcusunun özelliklerinin %60'ının hücum, %40'ının savunma olmasını isterim. ilk başta aradığım özellikler; hız, orta açma, pas, kondisyon. bunlar kesinlikle olmalı. şut, kafa tekniği gibi ekstra özellikler ikinci planda olmalı. nasıl troyes'ten carole bulunabiliyorsa böyle bir futbolcu bulmak da zor değildir.
stoperler;
chedjou sağ, denayer sol stoper olarak oynamalı. hakan alternatif olarak kadroda bulunmalı, semih de yedek stoper olmalı. yedek kalınca belki bazı şeyler dank eder de bu futbolun galatasaray'a yetmeyeceğini anlar ve daha çok çalışır. chedjou - denayer ikilisi tutarsa ki bence tutar ek olarak bir stopere ihtiyaç kalmaz. birbirlerini tamamlayabilecek futbolcular bunlar. ayrıca benim stoperlerde en çok aradığım özellik olan kafa tekniği ve pas yeteneği bu iki futbolcuda oldukça iyi seviyede. gerekirse denayer bir sene daha kiralanır.
sol bek;
carole devamlılık yakaladığı zaman iyi bir futbolcu olduğunu bize gösterecektir. telles yüzde 70-80 inter'de kalacak gibi gözüküyor. bu sezon için olcan ve hakan sol bek alternatifleri. sol bek transferi sene sonunda telles'in de durumuna göre düşünülmesi gereken bir konu. aciliyeti yok.
merkez orta saha;
takımdaki bir numaralı eksik defansif orta saha futbolcusu eksiliği. elimizde bu kalıba girebilecek sadece jem paul var. dolasıyla defansif orta saha transferi kesinlikle bir numaralı öncelik olmalı. hamit iyileşirse falan diye düşünülmesin. hamit iyileşse de artık 33 yaşında, ayrıca hamit tam olarak defansif orta saha futbolcusu değil.
benim düşünceme göre illa melo gibi top kazanma özelliği yüksek birisini aramamız gerekmiyor. top kazanma özelliği de olsun tabi ki ama ben dinamik, mücadeleci ve çok koşan bir orta saha futbolcusunun takımı inanılmaz etkileyeceğini düşünüyorum. hatta o kadar etkileyecek ki "bir adam bir takımı bu kadar etkiler mi yahu?" deyip şaşıracağız. veli kavlak bu futbolcu tarzına çok iyi bir örnektir. yine mehmet topal, casemiro örnek olarak verilebilir, örnekler çoğaltılabilir. takımın bir numaralı sorunu olan "dinamizm" bu futbolcu ile büyük oranda çözülmüş olacaktır.
ek olarak, böyle bir futbolcuyu takıma kazandırmak orta sahada görev dağılımını değiştirecektir. selçuk artık kafası daha rahat şekilde oynayacak ve oyun kurucu, pas dağıtıcı rolündeki performansı artacaktır. bana göre selçuk hala takım için çok önemli bir futbolcu.
sağ açık:
gross'un ayrılacağını varsayıyorum. podolski'nin de orijinal mevkisinin sol açık olduğu düşünülürse takıma kesinlikle bir sağ açık şart. çok kere söylediğim gibi emre çolak'ı bu mevkide değerlendirmenin takıma çok faydası olacağını düşünüyorum. pas oyununa yatkın oluşu oyunu rakip sahada oynarken takıma oldukça faydalı olacaktır. ama nedense bunu mustafa denizli de hiç denemiyor.
sinan gümüş delici özelliği yüksek bir futbolcu. bence as takımla oynaması gerekiyor ama o da henüz kupa futbolcusu seviyesini atlayamadı ya da atlatılmadı. sinan 21 yaşında, önümüzdeki 5 kupa maçında oynasın ancak ligin 2. yarısında as takımla değerlendirilmesi gerekiyor. bence zamanı geldi. perşembe günkü kupa maçında çabasını beğendim.
yine de bir sağ açık transferi gerekiyor. hem de iyi bir tane. everton'dan aiden mcgeady 86 doğumlu ve beğendiğim bir futbolcuydu. bu yıl everton'da hiç görmedim kendisini, nitekim baktım, hiç oynamamış. bu belki bir dezavantaj olabilir ama "ingiltere'den babam çıksa oynatırım" mantığıyla denenebilir. hele böyle bir sağ açık yokluğunda bu iyi bir deneme olabilir. everton doğru düzgün para da istemez.
bir önerim de kanatlardaki savunma problemi üzerine. hızlı ve çalımcı kanat oyuncusu dışında savunma özelliği yüksek olan bir sağ açık futbolcusu da takımı oldukça değiştirecektir. bu tip futbolcuya örnek ise olcay şahan.
sol açık;
aslında sorun yok. çünkü podolski bu mevkinin çok iyi bir futbolcusu. yasin de onun yedeği olur. yasin'i galatasaray'da ancak yedek futbolcu olarak görüyorum. yasin konusunu yedek olması şartıyla şimdilik rafa kaldırıyorum. bence podolski varken sorun yok. ancak podolski şu hareketsizlik problemini çözmeli. biraz daha aktif olmalı. savunma özelliği de yok denecek kadar az. tabi elimizde podolski gibi bir silah olduğu sürece savunma problemini farklı yöntemlerle çözebiliriz. ama podolski de savunma desteğini arttırsa takıma müthiş faydası olur.
forvet;
umut bulut üzerine fazla konuşmaya gerek yok. 33 yaşına girecek. iyi değil. gönderilmeli ve yerine alternatif bir forvet alınmalı. örnek; muhammet demir.
burak konusunda ise bu kadar keskin değilim. neden? şimdi yukarıda yazdığım takviyeler yapıldığı takdirde galatasaray çok daha iyi bir takım olacak. burak da oyuncu profili gereği "takım ne zaman iyi burak iyi, takım ne zaman kötü burak kötü" olan bir futbolcudur. kariyeri boyunca böyleydi bu. burak'ın formsuzluğunun çözümü işte bu. takım iyi olursa burak da form tutup iyi oynayacaktır.
lakin bazı engeller var. bunlardan birisi sakatlık sorunu. burak 30 yaşında ve adale sakatlığı yaşamaya başladı. bu sezon ligin ilk yarısında oynanmış ya da oynanacak olan 17 maçın sadece 10 tanesinde sahaya ilk 11 çıkmış ve bu 10 maçın 2 tanesinde de sakatlık sebebiyle oyundan çıkmış. yani bir takımın as forveti 17 maçın sadece 8-9 tanesinde takımla beraber olabiliyorsa orada sorun var demektir. sakatlığının nedenini ya da çözümünü bilemiyorum. kendine iyi bakmadığı için oluyorsa iyi bakmalı, deparlı futbolcu olduğu için yaş ile alakalı olabilir ya da başka her neyse bunu çözmeli. doktor değilim ama güçlü kaslar kolay sakatlanmaz zannımca. bu sakatlık sebebiyle sadece burak'a güvenerek (yedeği umut olan burak'a güvenerek) yola çıkmak çok yanlış bir karar oldu ve olacak da. elbette maaş konusu da var. ancak ben maaş konusuna pek takılmıyorum. burak gittiği takdirde yerine gelecek forvet de en az 2,5 milyon euro isteyecektir. önemli olan maaş/verim oranı.
ben takımın burak haricindeki parçaları iyileşirse burak'ın da hala çok faydalı olacağını düşünüyorum. ancak 7-8 milyon euro'luk teklif var deniyor. bu paraya gönderilip yerine iyi bir futbolcu alınmasına da tabi ki varım. burak'tan gelecek 6 milyon euro'ya 1-2 milyon daha eklenip gayet iyi bir forvet oyuncusu transfer edilebilir.
sonuç;
ligde 9 puan fark olsa da daha 19 maç ve alınabilecek 57 puan var. kapanmayacak bir fark değil ama oldukça zor. ikinci yarıda bütün derbileri arena'da oynayacağız. bahsettiğim gibi takviyelerle takım bir anda bambaşka bir futbol oynayabilir.
avrupa ligi'nde kendi ayarımızda bir rakip ile eşleştik. bu sezon lazio da oldukça kötü durumda ve çok formsuzlar. maçlara daha 2 ay var. iyi hazırlandığımız takdirde eleyeceğimiz bir rakip.
türkiye kupası'nda da elbette gruptan çıkacağız. her ne kadar önemsiz gibi gözükse de kupa kupadır. gerekli takviyeler yapılırsa alternatif futbolcularımız da iyi futbolcular olmuş olacak. dolasıyla kupa'da başarısız olmak için bir sebep yok.
yönetimsel sorunlar çok belirgin ancak takım özelinde bence öyle (2010-2011 sezonu gibi) karalar bağlanacak bir durum söz konusu değil. çok kaliteli futbolcularımız ve iyi bir hocamız. şuan eksiğimiz bu futbolcuların eksik yönlerini tamamlayacak futbolcuları takıma monte etmek. yani durumun gözüktüğü kadar kötü olmadığı düşünüyorum. sadece dinamizm sorunu bile çözüldüğünde işler çok değişir ve bambaşka bir hale gelir.
saygılar.
