• 13993
    mali krizde bile olsak, devre arasında yapılması mecburi üç takviye var (grosskreutz'un gelmeyeceğini varsayıyorum):

    1- pres yapan, hareketli ve hava toplarında etkili bir santrfor (buna 2016 model elmander de diyebiliriz). podolski ve sneijder çok koşan futbolcular değil. ancak çok iyi şut kabiliyetleri var. galatasaray bu sezon umut'un oynadığı her maç, burak'ın oynadığı maçlara göre bir gömlek üstün bir takımdı. çünkü santrforun kendisi gol atmasa bile, podolski ve sneijder'e pozisyon yaratabilmesi ve pres yaparak takım direncini artırması çok kritik bir fayda sağlıyor.

    galatasaray neredeyse mancini döneminden beri kaptırdığı topları kazanmakta büyük zorluk çekiyor. bu sebeple bundan sonra aldığımız her futbolcunun fiziksel olarak güçlü ve pres yapan özellikte olması şart. eğer umut bulut kabiliyetli bir adam olsaydı bunun için biçilmiş kaftan olurdu ama tekniği bu kadar düşükken galatasaray'da oynaması mümkün değil. bu sebeple bahsettiğim özelliklerde bir transfer yapmak mecburiyetindeyiz.

    2- pres yapan, fiziksel olarak güçlü, çift yönlü oynayan bir merkez ortasaha. bu oyuncunun top kaybı yapmaması çok ama çok önemli. geçen sene yere göğe sığdırılamayan veli kavlak, daha ilk arsenal maçında olmayacak bir yerde top kaybedip beşiktaş'ın bütün ümitlerini birkaç saniyede bitirmeye yeltenmişti ama sanchez bu ikramı geri çevirdi. bu seviyelerde ve dolayısıyla galatasaray'da oynayan bir ortasaha oyuncusunun basit top kaybı yapmaya hakkı yok.

    bu özellik çok önemli olmasına rağmen, taraftarlar arasında genellikle atlanıyor. "ciğersiz, çok koşan ortasaha" olmak yeterli değil. bu oyuncunun topu ilk kontrol ediş yeteneğinin (first touch), konsantrasyonunun ve oyun zekasının yüksek olması şart.

    3- orta ayar bir sağ bek. bizi sabri'ye muhtaç etmesin, kademe hatası yapıp saç baş yoldurmasın yeter. bu mevki için büyük paralar harcanmasına gerek görmüyorum, örneğin senelik 3 milyon euro isteyen maxi pereira'nın alınmaması yanlış bir karar değildi. normal şartlarda sağ bek sana maç kazandıracak, olağanüstü katkı verecek bir mevki değildir. ha, çok klas sağ bekler de var ama bu mali darlıkta bek için büyük para harcamak yanlış olur.

    eğer seçme şansım olsaydı iki ayağını da iyi kullanan ve hava toplarında etkili bir sağ bek seçerdim. çünkü iki ayağını da iyi kullanan bir adamın orta yapmasını engellemek mümkün değildir, sağını kapatsan soldan keser, solunu kapatsan sağdan keser. ayrıca iki ayağını da kullandığı için rakip yarısahada çok rahat paslaşır, zor top kaybeder. aklıma son yıllardan bir örnek gelmiyor ama ergün penbe bunun için gayet iyi bir örnekti.

    ****************************

    zannedildiği gibi kötü bir takım değiliz. 2010-11'le falan alakamız yok. gayet kaliteli bir omurgamız var, yalnızca üç mevkide eksiğimiz bulunuyor. en önemli avantajımız da yabancı sınırının kalkmış olması. bu sayede üç mevkide de büyük paralar harcamadan kaliteli isimler alabiliriz.

    eğer bu isimler bu yaz alınabilseydi şampiyonlar ligi'nde gruptan bile çıkabilirdik. ancak hamzaoğlu'nun kendisini şampiyon yapan vasat isimlere haddinden fazla güvenmesi ve içinde bulunduğumuz mali darlık bunu engelledi. şimdi aynı hatayı yapmamamız ve gitmesi gereken isimleri gözünün yaşına bakmadan, gerekirse gitmeye zorlayarak göndermemiz gerekiyor.

    şu onbiri bir düşünün:

    --------------------------muslera---------------------------

    ----linnes---chedjou (denayer)-----hakan-----carole---

    -------------------selçuk-------amartey--------------------

    --------podolski------sneijder-----rodriguez (yasin)--------

    --------------------elmander (genç hali)-------------------
App Store'dan indirin Google Play'den alın