• 30
    her birini gözlerim çakmak çakmak olarak okuduğum ve sıradan on verdiğim anılardır.

    ben de 10 aralık 2013 galatasaray juventus maçı yarım kalıp da diğer maç olan kopenhag-real maçından sonra uefa'ya gitme garantilenince dedim "var bu işte bir hayır."

    11 aralık günü ise malum mesai var. iş yerindeyim. zaten istanbul'da değiliz maçı mecbur tv.'den izleyeceğiz. bölge müdürümüz o gün başka bir ile toplantıya gitmişti, dairedeki tek televizyon da kendisinin odasında. ben de aramızın çok iyi olduğu bayan şube müdürümüze öğlen civarı "müdüre hanım maçı nasıl izliyoruz?" diye zarf attım. beni zaten çok sever bir de galatasaraylı. dedi "müdür bey'e söyleriz odasında izleriz ama kimseye söyleme, duyulmasın" dedi. şimdi 6 koltuk var, dairede var 90 kişi. makam odasını kahveye çevirmenin lüzumu yok, sonuçta müdür :)

    neyse zaten ben o gün işi gücü bıraktım, aralıksız sözlükteyim(u: her zamanki gibi :(). stat kapılarının açılacağını ve fırsatı olan ya da maça gitmeyi aklından geçiren herkesin stada gitmesini söylüyoruz. o stat dolacak! modunda. neyse maça yakın geçtik müdür beyin odasna. deri koltukları çevirdik tv.ye karşı. 5-6 kişiyiz. zaten zeminde ilk fark ettiğim şey. 2. yarıda savunacağımız kalenin bulunduğu saha balçık gibi, zemin berbat. zaten oraya küçük iş makineleri sokmuşlardı, top sürmen falan mümkün değil. 2.yarıda bizim atak yapacağımız saha ise olabilecek en iyi seviyede maç kaldığı yerden 33'te başlayıp 45.dk bitene kadar pozisyon vermeden bitirdik.

    2. yarıda ise heyecan zirvede, bekliyoruz, biliyoruz gelecek o gol. zaman akıp gidiyor ve dakikalar 85'i gösteriyor, melo topu kapıyor, yanındaki selçuk' veriyor, selçuk da sağındaki umut'a. umut sağ kanada yakın orta sahaya yakın bir yerden yapılması gerekn tek şeyi yapıyor, topu uzun şişiriyor, drogba var amk boru mu! burak bir tarafa koşuyor ve defansı bozuyor* drogba topu sneijder'in önüne doğru indiriyor, cezasahasneijder ve goooooooooooooooool allaaaaaaaah'ımmmmmmmm gooooooooooooooooooooolll!!!

    ben nasıl bağırdıysa 4 katlı binada herkes duymuş sesimi, 50 yaşında kadına sarılıp kucaklıyorum, ağlamaklı oluyorum! sonra burak'ın kaçırdığı ve onların kaçırdığı pozisyonların heyecanıyla dualarla maçı bitiriyoruz.

    anlatırken bile bir acayip oldum gene 2 sene geçmiş, yıllar sonra bu maça gidenler oradaydım diyecekler... benim gözümde o gün işini gücünü, okulunu asıp, evden kaçıp o havada o maça giden adamın yeri ayrıdır. bu maç eski ali sami yen ruhu kazandırmıştır satdımıza ve bu maçtaki taraftar işte onlar, bu kulübün gerçek sahipleridir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın