• 13377
    koşmayan takım olur mu? uzaklarda aramayalım, bu takım kelimenin tam anlamıyla odur.

    henüz 4 veya 5 resmi maç geride kalırken gördük ki en büyük sıkıntı, rakibi karşılayamamamız ve geriye dönemememizdir. rakip atletico da olsa osmanlıspor da olsa, iki veya üç adam üstümüze geliversin, hızlı çıkmak için birkaç pas ve ani hamle yapılsın, hemen yelkenler iniyor, sefil bir hal alıyoruz.

    bunun tabii ki birden fazla önemli sebebi var, fakat en büyük etkenin 'koşmayan bir takım' suretine bürünmemizden kaynaklandığını düşünüyorum. ortalama 12 bin km koşu mesafesini geçtim, artık maç sonunda 11 bin km mesafeyi gören oyuncumuz olmuyor, nasıl bir tembelliktir, nasıl bir acziyettir, benim mantığım almıyor. geçen seneye göre ileride daha iyi işler yapıyoruz evet, fakat maç esnasında ciddi bir umursamazlık var. geri dönemiyoruz, saatlerce uğraşarak sürüsünü vahşi kurtlardan kurtarmış köpek gibi soluyoruz adeta, ki ortada kesinlikle fedakarlık yok.

    hamza hamzaoğu geldiğinden beri takımın topla çalışmasına önem veriyor, çoğu maç sonunda pas ve şut istatistiklerindeki mühim rakamlar da meyvesini aldığını gösteriyor. fakat kendisi ve ekibinin takımdakı 'boşvermişliğin' önüne geçmesi gerekmektedir. çünkü eğer bu takım koşmamaya devam ederse, yol ayrılığı üzülerek söylüyorum ki mukadder duruyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın