• 258
    yıkılma sakın

    sana durlanmış kelimeler getireceğim
    pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
    kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
    seni çünkü dik tutacak bilirim
    kabzenin, çekicin ve divitin
    tutulduğu yerden parlayan şiir.

    zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
    acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
    sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
    çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
    her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan
    acılar bile duymadım kof yürekler önünde
    beynim her sabah devrimcinin beyniydi
    ayaklarım donukladı gelgelelim
    sağlığın yerinde mi?

    yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
    halkın doğurgan dünyasına dalmakla
    onların güneşe çarpan sesini anlamayan
    dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
    seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
    yılgı yanımıza yanaşmazken
    bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
    yıkılmak elinde mi?
    boşuna mı sokuldu bankalara
    petrol borularına kundak
    kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
    varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza
    yaşamak
    bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
    bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
    ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
    yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
    ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
    öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
    sevgiyle hatırlansa bile hatta.

    köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
    bütün devrimcilerin çektikleri
    biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
    dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
    pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
    ama budandıkça fışkıranda bizleriz
    ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...

    ismet özel
App Store'dan indirin Google Play'den alın