2485
her ne kadar altyapı eğitimini portekiz'de alsa da, çok erken yaşta geldi bruma türkiye'ye. lig tarihimizde benzeri olmayan bir transferdi yaş ve potansiyeli dikkate alındığında. avrupa'nın bazı büyük kulüplerinin de kendisini istediğini düşünürsek büyük başarıydı kendisini türkiye'ye getirmek. birçok yazarın daha önce yazdığı gibi bruma-galatasaray birlikteliğinde bazı yanlışlar vardı. bunlardan en önemli iki tanesi; yabancı sınırı ve türkiye'deki bozuk zeminler.
yabancı sınırı kadro planlaması doğru yapılsaydı bir sorun teşkil etmezdi aslında. ancak son yıllarda kadro planlaması konusunda teknik heyetlerimiz sınıfta kaldığından, bruma için çok büyük bir sorundu yabancı sınırı. üstelik geldiği ilk sezon kural o kadar saçmaydı ki (6+0+4), yedekten oyuna sokamıyorduk bruma'yı. avrupa'da oynayan, bruma'nın yaşındaki potansiyeller genelde oyuna sonradan dahil oluyor. bunun nedeni oyuncuyu hemen 11'de başlatıp olası olumsuzluklarda seyirciye kurban etmektense, sonradan oyuna sokarak yavaş yavaş tecrübelenmesini sağlamak. saçma sapan yabancı kuralımız nedeniyle biz bruma'yı ya 11 başlatıyorduk ya da kadroya alamıyorduk. kadro planlaması nedeniyle çoğunlukla ikincisi gerçekleşti bruma'nın ilk sezonunda. bruma için bir diğer oynama şansı türkiye kupası'ydı. ancak çok büyük bir talihsizlik sonucu sakatlandı. toparlanma süreci falan derken ilk sezonu bitti bruma'nın.
aslında sakatlanmadan önce çok iyi performans sergilediği maçlar oldu. çoğumuzun genel kanısı; son vuruşlarını geliştirirse çok büyük bir yıldız olacağı yönündeydi. maalesef sakatlık süreci çok uzun sürdü. ikinci sezona geldiğimizde baş belası kural değişmişti. artık yedekte yabancı futbolcu bulundurabiliyorduk. yedekten girebiliyordu yabancılar girmesine de sahadan yine yabancı oyuncu çıkarmak zorundaydık. üstelik ilk 11'deki yabancı oyuncu sayısı da 5'e düşmüştü. yani bruma'nın sonradan oyuna girme şansı doğmuştu ama hala çok zordu.
tüm bu süreçte bruma 1.5 yıllık süreçte tam 4 tane teknik direktör gördü. zaten yabancı sınırı nedeniyle oynatamıyorduk bir de teknik heyetin bu kadar çok değişmesi takımın da sistemini değiştiriyordu ve beraberinde bir sürü sorun sorun getiriyordu. böyle bir ortamda bruma'nın takıma adapte olması da bayağı zor bir hale geldi haliyle. daha önce bahsettiğim muhteşem kadro planlamamız sayesinde biz sahadaki 6 ve ya 5 yabancıyı bozamıyorduk. 1 tanesini bile çıkardığımızda takımda birden fazla oyuncunun yeri değişiyor bambaşka bir sistemle oynamaya başlıyordu takım. yani bruma hiçbir zaman işleyen bir sisteme sahip takımda oynayamadı.
gelelim ikinci büyük soruna. teknik bir oyuncunun, yeteneklerini sahaya yansıtması için kesinlikle güzel bir zeminde oynaması lazım. zeminin günümüz futboluna etkisi çok büyük gerçekten. örnek vermek gerekirse birkaç sene önceki guardiola'nın barcelonasını durdurmak için bazı takımlar kendi sahalarındaki maçlarda zemini bilerek bozuyordu. tarla haline getirmekten bahsetmiyorum bozmakla, sulamak gibi basit bir teknikle yapıyorlardı bunu. bu da gerçekten barcelona'nın pas oyununu etkiliyordu ve bazı maçlarda rakipler amacına ulaştı. sulamak gibi basit bir şeyde bile zemin, futbolu etkiliyorsa türkiye'deki zeminleri düşünün bir de. öyle zeminler var ki, bazı maçlarda saha yeşilden daha çok kahverengi gözüküyor. basit bir pas atarken bile topun bir tümseğe takılıp sekme ihtimali var çoğu stadimızda. tecrübeli futbolcular için bile çok büyük bir sorun oluşturan bu zeminin, henüz gelişmekte olan genç bir oyuncuyu etkilememesi gibi bir ihtimal yok.
hamza hoca sağolsun bulduğu her fırsatta oynatıyor bruma'yı. ancak takımda bu kadar sorun varken, saha dışında çok fazla ilgilenecek zamanı olduğu sanmıyorum hocanın. diğer antenörlerimiz de ilgilenseler bile çok fazla bir şey katacaklarını düşünmüyorum bruma'nın oyununa. akhisar'daki teknik kadroyu getirmişti çünkü hamza hoca. yani attık çocuğu florya'da bir köşeye bir şeyler yapmasını bekliyoruz kendi başına.
takımda örnek alabileceği bir kanat oyuncusu da yok. yasin ve olcan'ın kendilerine hayrı olsa sevineceğiz zaten kaldı ki bruma'yı bir şeyler öğretsinler. tabi ki sneijder'le antreman yapmasının ona katkısı oluyordur. ama kewell gibi deneyimli, futbolu bilen bir kanat oyuncumuz olsaydı çok yararı olurdu bruma'ya. bu yüzden, bu tarife uyan bir oyuncunun transferini çok istiyorum gelecek sezon için. maliyeti az olmak kaydıyla tabi.
son olarak; belirttiğim fikirlere katılırsınız katılmazsınız saygi duyarım. ancak şu anda bu çocuktan bir bok olmayacak, oynatmayalım satalım bunu tarzı yorumlar hiçbir işe yaramayacak. sezon ortasındayız ve skor katkısı yapabilecek oyuncu sayımız çok az. bruma da önümüzdeki maçlarda oynamaya devam edeceği için, şampiyonluk yolunda çok önemli katkılar yapabilir. eleştirmeyin demiyorum, zira şu anki oyunu eleştiriyi hakediyor. lakin son zamanlarda eleştirinin dozu o kadar arttı ki, bunun bir sonraki aşamasının stadda ıslıklamak olduğunu düşünüyorum. ki bu da takımı çok olumsuz etkileyebilecek bir hareket.
yabancı sınırı kadro planlaması doğru yapılsaydı bir sorun teşkil etmezdi aslında. ancak son yıllarda kadro planlaması konusunda teknik heyetlerimiz sınıfta kaldığından, bruma için çok büyük bir sorundu yabancı sınırı. üstelik geldiği ilk sezon kural o kadar saçmaydı ki (6+0+4), yedekten oyuna sokamıyorduk bruma'yı. avrupa'da oynayan, bruma'nın yaşındaki potansiyeller genelde oyuna sonradan dahil oluyor. bunun nedeni oyuncuyu hemen 11'de başlatıp olası olumsuzluklarda seyirciye kurban etmektense, sonradan oyuna sokarak yavaş yavaş tecrübelenmesini sağlamak. saçma sapan yabancı kuralımız nedeniyle biz bruma'yı ya 11 başlatıyorduk ya da kadroya alamıyorduk. kadro planlaması nedeniyle çoğunlukla ikincisi gerçekleşti bruma'nın ilk sezonunda. bruma için bir diğer oynama şansı türkiye kupası'ydı. ancak çok büyük bir talihsizlik sonucu sakatlandı. toparlanma süreci falan derken ilk sezonu bitti bruma'nın.
aslında sakatlanmadan önce çok iyi performans sergilediği maçlar oldu. çoğumuzun genel kanısı; son vuruşlarını geliştirirse çok büyük bir yıldız olacağı yönündeydi. maalesef sakatlık süreci çok uzun sürdü. ikinci sezona geldiğimizde baş belası kural değişmişti. artık yedekte yabancı futbolcu bulundurabiliyorduk. yedekten girebiliyordu yabancılar girmesine de sahadan yine yabancı oyuncu çıkarmak zorundaydık. üstelik ilk 11'deki yabancı oyuncu sayısı da 5'e düşmüştü. yani bruma'nın sonradan oyuna girme şansı doğmuştu ama hala çok zordu.
tüm bu süreçte bruma 1.5 yıllık süreçte tam 4 tane teknik direktör gördü. zaten yabancı sınırı nedeniyle oynatamıyorduk bir de teknik heyetin bu kadar çok değişmesi takımın da sistemini değiştiriyordu ve beraberinde bir sürü sorun sorun getiriyordu. böyle bir ortamda bruma'nın takıma adapte olması da bayağı zor bir hale geldi haliyle. daha önce bahsettiğim muhteşem kadro planlamamız sayesinde biz sahadaki 6 ve ya 5 yabancıyı bozamıyorduk. 1 tanesini bile çıkardığımızda takımda birden fazla oyuncunun yeri değişiyor bambaşka bir sistemle oynamaya başlıyordu takım. yani bruma hiçbir zaman işleyen bir sisteme sahip takımda oynayamadı.
gelelim ikinci büyük soruna. teknik bir oyuncunun, yeteneklerini sahaya yansıtması için kesinlikle güzel bir zeminde oynaması lazım. zeminin günümüz futboluna etkisi çok büyük gerçekten. örnek vermek gerekirse birkaç sene önceki guardiola'nın barcelonasını durdurmak için bazı takımlar kendi sahalarındaki maçlarda zemini bilerek bozuyordu. tarla haline getirmekten bahsetmiyorum bozmakla, sulamak gibi basit bir teknikle yapıyorlardı bunu. bu da gerçekten barcelona'nın pas oyununu etkiliyordu ve bazı maçlarda rakipler amacına ulaştı. sulamak gibi basit bir şeyde bile zemin, futbolu etkiliyorsa türkiye'deki zeminleri düşünün bir de. öyle zeminler var ki, bazı maçlarda saha yeşilden daha çok kahverengi gözüküyor. basit bir pas atarken bile topun bir tümseğe takılıp sekme ihtimali var çoğu stadimızda. tecrübeli futbolcular için bile çok büyük bir sorun oluşturan bu zeminin, henüz gelişmekte olan genç bir oyuncuyu etkilememesi gibi bir ihtimal yok.
hamza hoca sağolsun bulduğu her fırsatta oynatıyor bruma'yı. ancak takımda bu kadar sorun varken, saha dışında çok fazla ilgilenecek zamanı olduğu sanmıyorum hocanın. diğer antenörlerimiz de ilgilenseler bile çok fazla bir şey katacaklarını düşünmüyorum bruma'nın oyununa. akhisar'daki teknik kadroyu getirmişti çünkü hamza hoca. yani attık çocuğu florya'da bir köşeye bir şeyler yapmasını bekliyoruz kendi başına.
takımda örnek alabileceği bir kanat oyuncusu da yok. yasin ve olcan'ın kendilerine hayrı olsa sevineceğiz zaten kaldı ki bruma'yı bir şeyler öğretsinler. tabi ki sneijder'le antreman yapmasının ona katkısı oluyordur. ama kewell gibi deneyimli, futbolu bilen bir kanat oyuncumuz olsaydı çok yararı olurdu bruma'ya. bu yüzden, bu tarife uyan bir oyuncunun transferini çok istiyorum gelecek sezon için. maliyeti az olmak kaydıyla tabi.
son olarak; belirttiğim fikirlere katılırsınız katılmazsınız saygi duyarım. ancak şu anda bu çocuktan bir bok olmayacak, oynatmayalım satalım bunu tarzı yorumlar hiçbir işe yaramayacak. sezon ortasındayız ve skor katkısı yapabilecek oyuncu sayımız çok az. bruma da önümüzdeki maçlarda oynamaya devam edeceği için, şampiyonluk yolunda çok önemli katkılar yapabilir. eleştirmeyin demiyorum, zira şu anki oyunu eleştiriyi hakediyor. lakin son zamanlarda eleştirinin dozu o kadar arttı ki, bunun bir sonraki aşamasının stadda ıslıklamak olduğunu düşünüyorum. ki bu da takımı çok olumsuz etkileyebilecek bir hareket.