11239
iyiden iyiye çiftliğe dönmüş, zavallı hale gelen takım. işin kötü tarafı herkesin bu alçakça tabloyu sindirmiş olması, normal kabul etmesi.
prandelli'den başlayayım. gördüğüm en berbat teknik direktörlerden. iyi niyetli midir bilmiyorum, gerçi beni niyeti ilgilendirmiyor. tek kelimeyle facia ve müthiş zarar veriyor takıma. bir defa adamda radikal kararlar alabilecek yürek yok. korkak, sinmiş, ezilmiş bir halde. geldi geleli ne bir taktik oturtabildi, ne futbolculardan verim almayı başarabildi. yanlış hamleleriyle şampiyonlar ligi maceramızın erkenden bitmesine neden oldu, uefa kupası da tehlikede. chedjou'nun anderlecht maçındaki olağanüstü çabası olmasa resmen sıfır çekme tehlikesiyle karşı karşıyaydık üstelik. ligde rahatça bir maç kazanmışlığımız yok, her maç ayrı işkence, tatsız tuzsuz berbat bir futbol. bir adım ilerlemişliğimiz yok. bruma diye bi yetenek vardı, harcadı adam. neden harcadığını da bilmiyoruz. hesap soran yok ki öğrenelim. rezillik örümcek ağı gibi sarmış kulübü. sneijder'e taktı şimdi de, "hop" diyen yok. olamaz da zaten böyle iğrenç bi ortamda.
balık baştan kokunca futbolcuların da iyice salması beni şaşırtmıyor tabi. profesyonel olduğunu sözleşme zamanı hatırlayan çoğu karaktersiz türk futbolcusu hemen salıyor işi. buyrun selçuk denen adamın haline bakın. şerefsizim ki veli kavlak kadar katkı yapamıyor adam. dünya umurunda değil. nasıl olsa basiretsiz bir teknik direktör, çiftlik gibi bir kulüp ve "ama selçuk çok iyi gaassaraylı tamam mııaaaa"cı enayi taraftar var. her maç 11'de başlayıp alıyor maç başı parasını koyuyor cebine. rakibini de kovalamaz, mücadele de etmez, sorumluluk da almaz. arada galatasaray efsanesi yardımcı antrenöre gider de yapar. adam çünkü çözmüş florya'yı kardeşim. "lan artist sen kimsin de tugay kerimoğlu'na gider yapıyosun?" diyecek birileri yok. taraftar zaten bitmiş. eh madeni bulmuş, sömürüyor da sömürüyor kulübü. galatasaray maçlarını orta sahadan izleme fırsatı bulan bu adama yıllık 3,5 milyon euro ödüyoruz. avrupa'da gururumuz olan kadın basketbol takımımızın toplam bütçesi. yenilmez armada erkek basketbol takımımızın yıllık bütçesinin yarısı...
gelelim burak yılmaz'a. galatasaray'a geldiğinden bu yana kendini geliştirdiği tek bir nokta söyleyin, sözlükten siktir olup gidicem. bırakın kendini gleiştirmeyi, her sezon daha da geri gidiyor. ilk sene bitiriciliğiyle ön plana çıkarken şimdi kale boş olmadığı sürece hedefi tutturamıyor adam. gerçi boş kaleye atamadıklarını da gördük ya neyse. üstelik bu yetmezmiş gibi top kontrolü sıfır. elle-kolla yaptığı faulleri izlemekten ben bıktım o aynı tarz faullerden usanmadı. pres özelliği zaten yok. ne güzel lan di mi? 3,5 milyon euro da burak'a gidiyor kulübün parası. enayi olunca sömüren de çok oluyor tabi, adam "yok abi yıllık 2'den fazla almam ben" demeyecek elbet. ünal aysal'ın kulakları çınlasın.
kadroya bakıyorsun, her maç selçuk da burak da ilk 11'de. neden? e florya bitmiş kardeşim. herhangi bi ilke kalmamış ki. dingonun ahırına dönmüş, rezil rüsva halde. ahlaksızlığa, alçaklığa, haysiyetsizliğe kurban edilmiş florya. takımı toparlayacak irade yok. 12 senedir galatasaray'dan milyonlarca lira kazanıp iki-üç maç haricinde vasatı aştığı görülmeyen sabri efendi yine o allahın belası "ama o iyi gassaraylı yeaaa"cı zihniyet yüzünden yönetici aracılığıyla tekrar takıma girmiş. torpile bak hele. şu rezilliğe, şu iğrenç hale bak. galatasaraylı olmayın ulan. lanet olsun sizin galatasaraylılığınıza. elmander olun, melo olun, sneijder olun yeter.
ha sneijder demişken, takımda adam akıllı karakter koyan üç beş adamdan biriydi, ona kesildi fatura. zaten yakında gider. adam ahırda oynamaya mı geldi kardeşim, ne işi var florya'da? yazık lan. yeminle şu adamın akıttığı tere yazık.
ha bu yazıyı niye yazdım, bugün itibariyle karabükspor denen vasat takımı 2-1 yendik diye deliler gibi sevinen ahmakları görünce yazdım. sneijder'i kesip 4-4-2 oynama hayali kuranları görünce yazdım. vay amk, sneijder'i kesiyo adam, şu işe bak. neden kesiyo, çünkü sneijder çıkmış, bala göte bi gol atmışız kazanmışız. gözü başka bişey görmüyo ki, yarın kaybedersek hebele hübele diye sayıklar. ama şu an o mutlu çünkü galibiyete tapıyor adam. gerçi sneijder'i mahmut tekdemir midir ne boktur ona değişeni de görmüştük, beterin beteri de var.
galatasaray can çekişiyor, herkes izlemekle yetiniyor. allah ıslah etsin.
prandelli'den başlayayım. gördüğüm en berbat teknik direktörlerden. iyi niyetli midir bilmiyorum, gerçi beni niyeti ilgilendirmiyor. tek kelimeyle facia ve müthiş zarar veriyor takıma. bir defa adamda radikal kararlar alabilecek yürek yok. korkak, sinmiş, ezilmiş bir halde. geldi geleli ne bir taktik oturtabildi, ne futbolculardan verim almayı başarabildi. yanlış hamleleriyle şampiyonlar ligi maceramızın erkenden bitmesine neden oldu, uefa kupası da tehlikede. chedjou'nun anderlecht maçındaki olağanüstü çabası olmasa resmen sıfır çekme tehlikesiyle karşı karşıyaydık üstelik. ligde rahatça bir maç kazanmışlığımız yok, her maç ayrı işkence, tatsız tuzsuz berbat bir futbol. bir adım ilerlemişliğimiz yok. bruma diye bi yetenek vardı, harcadı adam. neden harcadığını da bilmiyoruz. hesap soran yok ki öğrenelim. rezillik örümcek ağı gibi sarmış kulübü. sneijder'e taktı şimdi de, "hop" diyen yok. olamaz da zaten böyle iğrenç bi ortamda.
balık baştan kokunca futbolcuların da iyice salması beni şaşırtmıyor tabi. profesyonel olduğunu sözleşme zamanı hatırlayan çoğu karaktersiz türk futbolcusu hemen salıyor işi. buyrun selçuk denen adamın haline bakın. şerefsizim ki veli kavlak kadar katkı yapamıyor adam. dünya umurunda değil. nasıl olsa basiretsiz bir teknik direktör, çiftlik gibi bir kulüp ve "ama selçuk çok iyi gaassaraylı tamam mııaaaa"cı enayi taraftar var. her maç 11'de başlayıp alıyor maç başı parasını koyuyor cebine. rakibini de kovalamaz, mücadele de etmez, sorumluluk da almaz. arada galatasaray efsanesi yardımcı antrenöre gider de yapar. adam çünkü çözmüş florya'yı kardeşim. "lan artist sen kimsin de tugay kerimoğlu'na gider yapıyosun?" diyecek birileri yok. taraftar zaten bitmiş. eh madeni bulmuş, sömürüyor da sömürüyor kulübü. galatasaray maçlarını orta sahadan izleme fırsatı bulan bu adama yıllık 3,5 milyon euro ödüyoruz. avrupa'da gururumuz olan kadın basketbol takımımızın toplam bütçesi. yenilmez armada erkek basketbol takımımızın yıllık bütçesinin yarısı...
gelelim burak yılmaz'a. galatasaray'a geldiğinden bu yana kendini geliştirdiği tek bir nokta söyleyin, sözlükten siktir olup gidicem. bırakın kendini gleiştirmeyi, her sezon daha da geri gidiyor. ilk sene bitiriciliğiyle ön plana çıkarken şimdi kale boş olmadığı sürece hedefi tutturamıyor adam. gerçi boş kaleye atamadıklarını da gördük ya neyse. üstelik bu yetmezmiş gibi top kontrolü sıfır. elle-kolla yaptığı faulleri izlemekten ben bıktım o aynı tarz faullerden usanmadı. pres özelliği zaten yok. ne güzel lan di mi? 3,5 milyon euro da burak'a gidiyor kulübün parası. enayi olunca sömüren de çok oluyor tabi, adam "yok abi yıllık 2'den fazla almam ben" demeyecek elbet. ünal aysal'ın kulakları çınlasın.
kadroya bakıyorsun, her maç selçuk da burak da ilk 11'de. neden? e florya bitmiş kardeşim. herhangi bi ilke kalmamış ki. dingonun ahırına dönmüş, rezil rüsva halde. ahlaksızlığa, alçaklığa, haysiyetsizliğe kurban edilmiş florya. takımı toparlayacak irade yok. 12 senedir galatasaray'dan milyonlarca lira kazanıp iki-üç maç haricinde vasatı aştığı görülmeyen sabri efendi yine o allahın belası "ama o iyi gassaraylı yeaaa"cı zihniyet yüzünden yönetici aracılığıyla tekrar takıma girmiş. torpile bak hele. şu rezilliğe, şu iğrenç hale bak. galatasaraylı olmayın ulan. lanet olsun sizin galatasaraylılığınıza. elmander olun, melo olun, sneijder olun yeter.
ha sneijder demişken, takımda adam akıllı karakter koyan üç beş adamdan biriydi, ona kesildi fatura. zaten yakında gider. adam ahırda oynamaya mı geldi kardeşim, ne işi var florya'da? yazık lan. yeminle şu adamın akıttığı tere yazık.
ha bu yazıyı niye yazdım, bugün itibariyle karabükspor denen vasat takımı 2-1 yendik diye deliler gibi sevinen ahmakları görünce yazdım. sneijder'i kesip 4-4-2 oynama hayali kuranları görünce yazdım. vay amk, sneijder'i kesiyo adam, şu işe bak. neden kesiyo, çünkü sneijder çıkmış, bala göte bi gol atmışız kazanmışız. gözü başka bişey görmüyo ki, yarın kaybedersek hebele hübele diye sayıklar. ama şu an o mutlu çünkü galibiyete tapıyor adam. gerçi sneijder'i mahmut tekdemir midir ne boktur ona değişeni de görmüştük, beterin beteri de var.
galatasaray can çekişiyor, herkes izlemekle yetiniyor. allah ıslah etsin.